• Haberler
  • Gündem
  • 3 ile deprem uyarısı geldi: Bu illerde yaşayanlar çok ciddi etkilenecek

3 ile deprem uyarısı geldi: Bu illerde yaşayanlar çok ciddi etkilenecek

Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden Doç. Dr. Muhammet Bahadır, 3 ile deprem uyarısında bulunarak korkutan açıklamalarda bulundu. Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden Doç. Dr. Muhammet Bahadır, bu illerde yaşayan vatandaşlara uyarıda bulundu.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Bahadır, 3 ile deprem uyarısında bulunarak açıklama yaptı.

"7 VE ÜZERİ ÇOK BÜYÜK DEPREMLER ÜRETMEKTEDİR"

Kuzey Anadolu Fayı'nın Türkiye'nin en aktif fay hatlarından biri olduğunu dile getiren Bahadır, şunları kaydetti: "Kuzey Anadolu Fayı'nda zaman zaman küçük hatta kısmen de orta ölçekli depremler meydana geliyor ve gelmeye de devam edecek. Bu tür depremlerden aslında çok fazla korkmamak lazım. Türkiye'nin aktif deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğuna işaret eden Bahadır, "Kuzey Anadolu Fayı zaman zaman 7 ve üzeri çok büyük depremler üretmektedir. Erzincan'da olduğu gibi 7,9'a kadar varabilen büyüklükte depremler üretebilen bir fay hattı. 1943 yılında Ladik merkezini de etkileyen çok büyük bir deprem yaşanmış. Orta Karadeniz'de yaşayanlar bu büyük depremden çok ciddi derecede zarar görmüşlerdir." diye konuştu.

DEPREM RİSKİ CİDDİ SEVİYEDE DEVAM EDİYOR

Kuzey Anadolu Fayı'nın belirli aralıklarla depremlere sebep olduğunu hatırlatan Bahadır, şöyle devam etti: "Şunu biliyoruz her depremin arkasından belirli bir süre geçer. Bu süre özellikle fayın atımına, enerji boşalımına ve kırılma miktarına bağlıdır. Bu da bize depremlerin kabaca kronolojisi hakkında bilgi verir. Ancak her zaman bu olacak diye bir kural yoktur. Bazen 15 yılda olur, bazen ise 100 yılı geçer olmaz. Ladik ve Orta Karadeniz'de fay hattı boyunca riskin artık yavaş yavaş artmaya başladığını hatta risk oranının yükseldiğini görüyoruz. Dolayısıyla vatandaşımızın tedirgin olması da bundandır. Kahramanmaraş ve çevresinde enerji boşalımı olmuştur. Bu saha dışındaki tüm alanlarımızda risk ciddi düzeyde devam ediyor. Onun için bugün Erzincan'ı, Bingöl'ü, Bursa'yı, İstanbul'u ve İzmir'i konuşuyoruz ve bunların hepsi bizim büyük kentlerimiz."

Depreme hazırlığın önemine değinen Bahadır, "Deprem dirençli şehirler oluşturmak zorundayız, deprem dirençli yerleşmeler kurmak zorundayız ve bunu da devlet millet el ele yapmak durumundayız. Müteahhitlerimiz projesine uygun bina yapmak zorunda. Belediyemiz projeyi uygun denetlemek zorunda. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız bu süreci takip etmek zorundadır. Dolayısıyla bu tür önlemleri aldığımız takdirde depremin ortaya çıkaracağı hasar da azalacaktır ve biz depremle yaşamayı öğrenmiş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Özellikle Orta Karadeniz bölümü ve Ladik çevresindeki depremlerle ilgili uzun yıllardır araştırma ve projeler yürüttüklerini söyleyen Bahadır, sözlerini şöyle tamamladı: "Benim buradaki en büyük endişem ve kaygım şuydu; Samsun, Amasya, Tokat çevreleri özellikle yoğun nüfuslanmış alanlar. Kuzey Anadolu Fay hattı üzerindeki bir depremden bu il merkezleri de çok ciddi derecede etkilenecektir. Özellikle proje sahamız olan Samsun'un Atakum ilçesi özeline vurgu yapmıştık. Atakum'un şehirleşme alanının yüzde 80'i alüvyon zemin üzerine kurulu ve buralara yüksek kat izni verilmiş. 5, 10 ve 15 katlı binalar var ve demiştik ki buralarda zemin sıkıntılı. Yani sağlam değil. Deprem açısından sıvılaşma problemi olan alanlar ve buralarda da özellikle büyük bir depremden sonra ciddi hasarlar meydana gelebilir."