4 bin yıl sonra gün yüzüne çıkan kayıp şehir: El-Natah'ın sırları!
Suudi Arabistan'ın çöl vahasında 4 bin yıl önce inşa edilen ve uzun süre unutulmuş bir şehir keşfedildi.
Beyza Çolak'ın özel haberine göre, Suudi Arabistan’daki çöl vahasında yapılan bir arkeolojik keşif, insanlık tarihine ışık tutuyor. El-Natah adı verilen antik şehir, yaklaşık 4 bin yıl önce kurulmuş ve uzun süre unutulmuş bir yerleşim alanı olarak gün yüzüne çıktı. Erken Tunç Çağı’na ait bu şehir, çok katlı yapıları ve gelişmiş savunma sistemleriyle dikkat çekiyor.
GELİŞMİŞ BİR TOPLUMUN ESERLERİ
El-Natah, sadece büyük taş yapılarıyla değil, aynı zamanda şehir içindeki sosyal yapısıyla da büyüleyici. Arkeologlar, kentte en az 500 kişinin yaşadığını ve M.Ö. 2400 civarında inşa edilen 50'den fazla çok katlı binanın bulunduğunu belirtiyor. Şehirdeki mezarlarda bulunan metal silahlar, baltalar ve hançerler, bu toplumun ileri bir medeniyete sahip olduğuna işaret ediyor.
EŞİTLİKÇİ BİR YAŞAM TARZI
Şehirdeki arkeolojik buluntular, El-Natah’ın hiyerarşik değil, eşitlikçi bir toplumsal yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Konutlar arasındaki çömlek parçaları ve diğer günlük yaşam objeleri, bu toplumun cinsiyet, ırk ya da servet farkı gözetmeksizin birlikte yaşadığını ve eşitlikçi bir yaşam tarzı benimsemiş olduklarını ortaya koyuyor.
ŞEHİRDE SAVUNMA VE TİCARET YOLLARI
El-Natah’ın etrafında keşfedilen 14 kilometre uzunluğundaki savunma suru, şehrin güvenliğini sağlamak için inşa edilmiştir. Ayrıca, El-Natah’ın ticaret açısından da stratejik bir noktada bulunduğu anlaşılmaktadır. Şehir, Güney Arabistan’dan Akdeniz’e uzanan tütsü ticaret yolu üzerindeydi, bu da bölgenin ekonomik yapısında büyük bir rol oynamış olabilir.
Su Kaynakları ve Tarıma Dayalı Ekonomi
Şehrin su kaynakları, El-Natah’ın tarıma dayalı bir yerleşim alanı olduğunu gösteriyor. Çeşitli kuyular sayesinde şehrin halkı, zorlu çöl koşullarına rağmen yıllarca burada yaşamayı sürdürebildi. Bu su kaynaklarının, şehrin uzun süreli yerleşim için hayati önemde olduğunu ortaya koyuyor.
NEDEN TERK EDİLDİ?
Ancak, bu gelişmiş toplum bir anda kayboldu. El-Natah, MÖ 1500-1300 civarında bilinmeyen bir sebeple terk edilmiştir. Arkeologlar, iklim değişiklikleri, kuraklık ya da büyük bir hastalık salgını gibi faktörlerin bu kayıp medeniyeti çökertmiş olabileceğini öne sürüyor.
TEKNOLOJİNİN YARDIMIYLA KEŞİFLER DEVAM EDİYOR
El-Natah’ın keşfi, sadece geçmişin sırlarını açığa çıkarmakla kalmayıp, aynı zamanda teknolojinin arkeolojik keşiflerde nasıl bir fark yarattığını da gözler önüne seriyor. Uydu görüntüleri, 3D modelleme ve drone teknolojileri gibi modern araçlar, bilim insanlarının bu antik yerleşim yerlerini bulmalarına yardımcı oldu. El-Natah, bu teknolojiler sayesinde uzun süre gizli kalmış bir tarih parçası olarak ortaya çıktı.
Bu tür buluntular, eski medeniyetlerin gelişmişlik düzeyini anlamamıza yardımcı olmanın yanı sıra, insanlık tarihinin gizemli yönlerini de gün yüzüne çıkarıyor.
El-Natah, sadece tarihsel bir keşif değil, aynı zamanda arkeolojik teknolojilerin nasıl yeni sırları gün yüzüne çıkarabileceğini gösteren bir örnek. Bu buluş, erken Tunç Çağı’ndaki medeniyetlerin sosyal yapısı ve ticaret yolları hakkında bize yeni bilgiler sunuyor ve kaybolmuş bir medeniyetin izlerini takip etme konusunda daha fazla araştırmaya ilham veriyor.