• Haberler
  • Gündem
  • 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde kadın temsiliyeti yüzde 20’yi bulmuyor!

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde kadın temsiliyeti yüzde 20’yi bulmuyor!

Ahsen Demircioğlu/YENİ İZMİR-5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nü ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Türk kadınına...

Ahsen Demircioğlu/YENİ İZMİR-5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nü ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Türk kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı’nın tanınmasının 89. yıldönümünü. Kadınların kamusal alanda varlık göstermesi bir ülkenin gelişmişliğinin ise en büyük göstergelerinden.

Cumhuriyetimiz’in öncüsü Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Bir toplum aynı hedefe bütün kadınları ve erkekleriyle birlikte yönelmezse, ilerleme ve medeniyet bakımından teknik olarak imkân, ilim bakımından ise ihtimal yoktur” diyerek Türk kadınının sosyal, kültürel, eğitim, hukuk, aile içi, çalışma hayatı, toplumsal yaşam ve siyaset alanlarında erkeklerle eşit haklara sahip olmasının kapılarını araladı.

TBMM’DE KONUŞMA YAPAN İLK KADIN MİLLETVEKİLİ: NAKİYE ELGÜN

5 Aralık 1934’te gerçekleşen Anayasa değişikliği ile Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanındı. Bu tarihten sonra, 1935 genel seçimlerinde 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi. Seçimlerin ardından, 7 Mart 1935’te yapılan 1. Yasama Yılı ikinci birleşiminde, Erzurum Milletvekili Nakiye Elgün, kadın milletvekilleri arasında Genel Kurul kürsüsünden ilk konuşmayı gerçekleştirdi. Böylece Nakiye Elgün, kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının ardından “TBMM’de konuşma yapan ilk kadın milletvekili” unvanını kazandı.

Tutanaklardan edinilen bilgiye göre Elgün, konuşmasında şu ifadelere yerdi:

“Bugüne kadar Türk, bütün olarak her sahada yan yana, el ele çalışmıştı. Fakat bugüne kadar Türk milletinin en yüksek, en onurlu bir mevkii olan burada, ilk defa yer almış bir kadın saylav olmak itibarıyla bunu verenlere karşı duyduğumuz hazzı ifade ederken yine bu büyük onurun içinde Türk Hükümetine itimat beyan eden arkadaşlar arasında bulunmak şerefinin bize verilmiş olmasından dolayı duyduğumuz sevinci ifade etmeye çalışırken belki söz bulamıyorum. Bütün dünya bilsin ki Türk milleti dün olduğu gibi bugün de bugünden sonra da hiç eksiksiz bir bütün olarak çalışacaktır. Ve bütün dünyaya bu suretle muvaffakiyetini, eserini, hüsnü niyetini göstermiş olacaktır

VERİLER KADINLARIN AZINLIKTA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR

Siyasette kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması bu alanda ne kadar var oldukları açısından yeterli bir ölçüt değil. Türkiye Büyük Millet Meclisi verilerine göre, 2022 yılının sonunda 579 milletvekilinin bulunduğu görüldü. Bu rakamlara göre, kadın milletvekili sayısı 100 iken, erkek milletvekili sayısı 479 olarak kaydedildi. Meclis içindeki kadın milletvekili oranı, 2007 yılında yüzde 9,1 iken, 2022 yılında yüzde 17,3’e yükseldi.

Şu ana kadar yapılan 24 genel seçimde 11 bin 267 milletvekili erkek, 717 milletvekili Meclis’te yerini aldı.

TBMM istatistiklerine göre, 1935 yılından itibaren ilk kez milletvekili seçilen kadınların sayısı incelendiğinde en az kadın milletvekilinin olduğu dönem, 9. Dönem 494 milletvekilinin 3’ü kadın ve 12. Dönem 448 milletvekilinin 3’ü kadın. En çok ise 28. Dönem 600 milletvekilinin 119’u kadın oldu.

BURSALI: ARTAN KADIN TEMSİLİYETİ, ATTIĞIMIZ ADIMLARIN ÖNEMLİ BİR SONUCU

5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü vesilesiyle, Meclisteki erkek çoğunluğuna göre kadınların azınlık olmasını AK Parti İzmir milletvekili Şebnem Bursalı şöyle değerlendirdi:

“5 Aralık 1934’te Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında oybirliği ile hayata geçirilen anayasa ve yasa değişiklikleri, kurtuluşun ve kuruluşun en önemli aktörü olan kadınlar için eşsiz bir payedir. Birçok batılı devletten önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan Türkiye, bu atılımıyla bugün olduğu gibi o gün de tüm dünyaya örnek oldu.

Karar alma süreçlerinde de belirleyici olan Türk kadını, ülkemizin gelişmesine ve demokratikleşme sürecine büyük katkılarda bulundu.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde AK Parti iktidarları döneminde de kadınlara yönelik çok önemli yasal düzenlemeler hayata geçirildi.

Kadınların işgücüne, siyasete, eğitime, spora, sanata kısacası hayatın her alanına katılımı bizler için son derece önemli ve kıymetli. Şunun rahatlıkla söyleyebilirim ki son 21 yılda Meclisimizde artan kadın temsiliyeti, attığımız bu adımların önemli bir sonucudur.

Atatürk’ün vefatının ardından geçen 60 sene boyunca kadınların Meclis’teki temsil oranı hiçbir zaman yüzde 4 seviyesini aşamamış. Ama 2002 ile Türkiye her alanda olduğu gibi bu alanda da gelişim sağladı.

Şöyle ki; 2002’de kadın milletvekili sayısı 24, kadın temsil oranı yüzde 4,4 iken 2007’de bu sayı 50’ye, temsil oranı da yüzde 9,1’e yükseldi. 12 Haziran 2011 ise aynı sayı 79’a, oran da yüzde 14,4’e çıktı. Artış 7 Haziran 2015 seçimlerinde de sürdü. 98 kadın milletvekili parlamentonun yüzde 17,82’sini teşkil etti. 24 Haziran 2018’de parlamentodaki milletvekili sayısı 600, kadın milletvekili sayısı ise 104 oldu. Bu da yüzde 19’a tekabül ediyor. Ve nihayetinde 28’inci döneme geldiğimizde kadın milletvekillerinin sayısının 119’a, temsil oranının da yüzde 19,83’e yükseldiğini görüyoruz.

“GELİNEN NOKTA HEDEFLERİMİZİN ALTINDA AMA…”

Evet gelinen nokta hedeflerimizin altında ama o hedeflere ulaşmak için tüm imkanlarımız var. Önümüzde Sayın Cumhurbaşkanımız gibi kadınların siyasetteki yerini çok iyi bilen bir liderimiz var. Dolayısıyla inanıyorum ki önümüzdeki dönemlerde siyasetteki kadın temsiliyeti bugünden çok daha iyi olacaktır.

Ben bu vesileyle başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını almasına katkısı olan tüm kadrolara şükranlarımı sunuyorum. Her birini rahmetle, minnetle anıyorum.

ÖSEN: RAKAMLAR ÇOK ŞEY ANLATIYOR

Kadınların siyasal ve toplumsal hayattaki kısıtlı rollerinin genişletilerek seçme ve seçilme hakkının verilmesini, tarihimizde gerçekleşen en önemli devrimlerden biri olduğunu ifade eden DEVA Partisi İzmir milletvekili Seda Kaya Ösen şunları dile getirdi:

Öncelikle Türk Kadınına Seçme Seçilme Hakkının tanınmasının yıl dönümünü ve 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Gününü kutluyorum. Büyük Atatürk’ün öncülüğünde Kadınlara Seçme Seçilme Hakkının tanınması, kadınların evin sınırlarından çıkıp kamusal alanda önemli rol ve görevler üstlenmesine fırsat sağlamıştır. Nitekim kadınlar da ülkemizde toplumsal ve politik hayatın önemli unsurlarından olmuşlardır. Özellikle mecliste kadınların sayıca az olması bugün hala bir sorun olarak durmaktadır. Zaten karar vericiler, erkek oldukça kadınlara yer açılması da zor. Bu nedenle özellikle partilerin karar mekanizmasında ve listelerin hazırlanması sürecinde kadınların yer alması elbette sonuçları etkileyecektir.

2023 Milletvekili seçimleriyle birlikte TBMM’nde kadın vekillerin oranı toplam vekillerin sadece yüzde 19,83’üdür. Yani 600 milletvekilinden 119’u kadın vekil. Aslından rakamlar her şeyi anlatıyor. Kadınların neden daha az olduğu sorusu elbette üzerinde uzun uzun durulacak bir konu. Fakat artık nedenlere odaklanmak yerine kadın varlığını nasıl arttırabileceğimiz sorusunu odağımıza almamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda ben partimden örnek vermek isterim. Biz DEVA Partisi olarak kuruluşumuzdan bu yana kadın politikacıları destekleme konusunda hassas davrandık. Partimizin yüzde 35 cinsiyet kotasıyla kadın politikacı adaylarımızı teşvik ettik. Bu konuda başarılı olduğumuz da rahatlıkla söyleyebilirim. Örneğin ben Milletvekili seçildikten sonra partimizin İzmir İl başkanı yine bir kadın oldu. Kabul edersiniz ki İzmir’in ilk ve ikinci kadın siyasi parti il başkanının DEVA Partisinden çıkması şehrimiz için tarihi bir adımdır. Tüm Türkiye’de gerek il gerekse ilçe teşkilatlarımızda cinsiyet kotamız uygulandı. Bu konuda Türkiye’nin politik atmosferine katkı sunduğumuzu gururla söyleyebilirim.  Toparlamam gerekirse politikada kadın varlığının sınırlı olduğunu görüyoruz. Fakat biz bu konuda şikâyet etmek yerine DEVA Partisi olarak kadın varlığını arttırma konusunda kararlı adımlarla ilerliyoruz.

Mecliste bir milletvekili olarak kadınları temsil etmek gurur verici. Aslında bu her zaman böyleydi. İsmimin önüne gelen sıfat ne olursa olsun başlı başına kadın olmak mücadele ruhumu tetikliyor. Nerede olursam olayım kadınların sorunlarını dile getirdim, haklarını savundum. Ve bu hep böyle devam edecek.

Bakmadan Geçme