'Sorun bizden hızlı'

Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı (2023 – 2027) Hazırlık Çalıştayı Menemen Uluslararası Tarımsal Araştırma...

'Sorun bizden hızlı'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı (2023 – 2027) Hazırlık Çalıştayı Menemen Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde başladı. Çalıştaya Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarımsal Çevre ve Doğal Kaynakları Daire Başkanı Dr. Ali Kılıç Özbek, İzmir İl Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Özen ile kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan Özen; Covid sürecinde, insanoğlunun doğada yarattığı tahribatın ortaya çıktığına vurgu yaparak “Gördük ki dönem dönem insanoğlunu doğadan uzaklaştırmak gerekiyor. Kendi elimizle amaçlarımız doğrultusunda tetiklediğimiz bu iklimsel değişikliği nasıl düzeltiriz, nasıl kontrol altına alırız, nasıl bir formül üretiriz şimdi bunun gayreti içerisindeyiz. Bunu yapmak zorundayız. İklimsel değişikliğin sebebiyle tarımın içindeki bitkisel üretimde yaşanan değişim esasen kendiliğinden oluştu. Menemen Ovası bundan 60-70 yıl önce çeltik üretilen bir ovaydı, sonra pamuğa, sonra da ayçiçeğine bir geçiş yaşandı. Bunu üretici kendiliğinden yapıyor, yapmak zorunda. Kaynağına göre bir üretim çeşitliliğini kendisi planlıyor. Bakanlık ve tüm paydaşlar olarak bizim yapmamız gereken bu değişimi doğru planlamak, önünü açmak. Kontrollü gidildiği zaman bu değişimlere doğru yön verebiliriz” dedi.

“TÜM PAYDAŞLAR İNANMALI”

İzmir önemli bir tarımsal potansiyeli olduğunu ve ülke tarımına önemli katkılar sağladığını belirten Özen “İzmir tarımına tüm paydaşlar büyük destek veriyor. Kurum olarak 2020 yılında yapılan eğitimlerle, ‘suyu nasıl kullanmalıyız, toprağa nasıl bir yön vermeliyiz, peş peşe 3 ürün yetiştirmekten artık vazgeçmeliyiz’ gibi noktalarda üreticilerle bir araya geldik. 30 ilçemizde bu yönde eğitimlerimiz ve projelerimiz devam ediyor. Kuraklıkla ilgili çalıştaylar yapıyoruz, bir araya gelip konunun her detayını masaya yatırıyoruz. Öncelikle sorunu tüm taraflar olarak kabul etmeli ve sorunu daha az hissetmek adına yapılan çalışmalara, üretilen politikaya tüm paydaşlar olarak inanmalı ve desteklemeliyiz. Bu inanç ve birliktelik olmayınca da ne yazık ki çalışmalar yavaş ilerliyor. Kendi kendimize mücadele veriyoruz” dedi.

“HEPİMİZİN DERDİ”

Tarım ve Orman Bakanlığının kuraklıkla mücadele noktasında yaptığı çalışmaları ve verilen destekleme programlarına da değinen Özen şunları söyledi “Bakanlığımız her yıl Ocak – Şubat döneminde Basınçlı Sulama Sistemi ile ilgili 1 milyon liraya kadar olan projelere vermiş olduğu %50 hibe programını açıklıyor. Tamam, yaşanan küresel ekonomik kriz herkesi olduğu gibi çiftçimizi de çok etkiliyor, maliyetler çok arttı. Ama bizim İzmir olarak bu sistemlere aldığımız başvuru 2020 yılında 1 kişi, 2021 yılında da 2 kişiydi. O zaman bu sorunun en büyük taraftarı olan üretici bu sorunu çok derinden hissetmiyor demektir. Tüm taraflar olarak yaşanan bu iklimsel sorunu kendi derdimiz gibi hissetmezsek çözemeyiz. Tamam, eğitimler 30 ilçede veriliyor, şuanda İzmir’de gece gündüz eğitimlerimiz devam ediyor. Sulama teknikleri, girdilerin kullanımı, toprak sağlığını etkileyen faktörler gibi konularda ciddi eğitimler yapıyoruz. ‘Cumartesi Buluşmaları’nı yeniden başlattık. 30 İlçe Müdürümüz her cumartesi de sahada bu konuları anlatacak, üreticilerle bir arada olacaklar. Ama bu gayret bizi gitmek istediğimiz noktaya götürmüyor. Bu noktada büyük bir problemimiz var, hızlı olmamız gerekiyor çünkü sorun bizden hızlı ilerliyor”.

Bakmadan Geçme