6'lı masa ‘manevi danışman’da da dağıldı

İzmir’de siyasi partiler, STK’lar, eğitimciler 2021’de pilot olarak başlayan ve bu yıl tüm okullarda uygulamaya geçilen ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi’ (ÇEDES) kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilkokul, ortaokul ve liselere ‘manevi danışman’ görevlendirilmesine karşı ayağa kalktı. Kucukmenderes.com.tr’den Berivan Kaya’nın haberine göre CHP İzmir’den konuya ilişkin tepkiler yükselirken Millet İttifakı ortaklarından yeterli ses çıkmadı. İttifakın sağ kanadının uygulamaya tepki göstermemesi dikkatlerden kaçmadı.

“ÖNCELİKLER FARKLI”

Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı konuya ilişkin açıklamasında, “6’lı masanın mutabakat metninde, eğitime devamı etkileyen barınma, ulaşım, beslenme, ısınma, kırtasiye gibi çocukların giderlerinin devlet tarafından karşılanması vardı. Çocuklar birinci derece anne babaya bağlıdır. Yaşadığımız ekonomik krizden çocuklarda direkt etkileniyor. Ulaşım, gıda, kırtasiye gibi ihtiyaçlar çocukların en büyük sorunu. Bunların birinci öncelik olması gerekiyor. Manevi danışmanlık deniyor ama imamların pedagojik eğitimi var mı? 18 yaş altı çocuklara eğitim verecek kişilerde pedagojik eğitim zorunlu. Rehber öğretmenlerin yağamadığı neyi yapacak atanan kişiler? Milli Eğitim Müdürlüğü rehber öğretmenlerin hangi eksikliklerinin giderileceğini söylemesi gerekiyor. Manevi destek kavramı ucu açık bir kavram. Bunun ne kadarı çocuk psikolojisini kapsıyor buna bakmak mı? Laik eğitim, seküler yapı ve anayasanın ilgili maddeleri gibi hukuki sonuçlar var. Bunlarla ilgili nasıl bir çalışma yapıldı? Henüz bu konularla ilgili bir çalışma paylaşılmadı. Pedagojik formasyon almadan böyle bir destek veremezler. Biz ilgili kurumlardan bir açıklama yapılmasını bekliyoruz. Pedagojik formasyon almayan insanların okullarda eğitim vermesi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocukların hayatlarını idame ettirecek gıdaya, ulaşıma ve barınmaya ulaşması için çözüm bekliyoruz” dedi.

 “ÖĞRETMENLERİN EKSİĞİ ÇOK”

 Demokrat Parti İzmir İl Başkanı Serdar Faralyalı ise, MEB’in eksikliklerine dikkat çekerek, “Öncelik öğretmenlerin çalışma koşullarının iyileştirmesi olmalıydı, sınıflar ve öğrenciler olmalıydı. Öncelik sıralamasında çok daha önemli konular varken bu konulara giriliyor olması garip. Milli Eğitim Bakanlığı’nın acil çözüm bekleyen sorunlara öncelik vermesi gerekiyordu. Atanamayan öğretmenler, okula aç giden çocuklar var. Her şey tamammış Diyanet’in danışmanları eksikmiş gibi bir tablo, hükümetin önceliklerinin ne olduğunu göstermesi açısından öğretici” ifadelerine yer verdi.

“SAADET KARŞI ÇIKMADI”

Toplumun her kesiminden manevi danışman atamasına tepkiler yükselirken Saadet Partisi suskunluğunu korudu. Konuya ilişkin değerlendirmenin doğru olmayacağını belirten Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, “Okullardaki çocuklarımızın gerek bireysel gerek kamusal ahlak yönünde bilgilendirilmesini arzu ederim” dedi.

“ÇOCUKLAR AÇISINDAN HAK İHLALİ”

Yenikiraz.com’dan Turgay Kılıç’ın haberine göre İzmir Barosu; Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasındaki protokol anlaşmasınca 842 lise ve ortaokul için ‘manevi danışman’ atanmasına ilişkin laikliğe karşı olduğuna dikkati çekerek Tevhîd-i Tedrisat Kanununun ihlal edildiğini vurguladı.

İzmir Barosu’nun açıklamasında atananların eğitici nitelikte kişiler olmadığının üzerinde durulurken, “Anılan proje ile çevre duyarlılığı ve ahlaki değerlerin korunması iddia edilmekte ise de mevcut müfredatta yer alan ve öğretmenler tarafından sürdürülen bu eğitimin içeriği ve amacı ayrıca bir projenin konusu olamaz. Kaldı ki eğitici yetkinliği olmayan kişilerin görevlendirilmesiyle projenin yürütülmesi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevi de değildir. Bugün birçok okulda rehber öğretmen ve psikolojik danışman kadroları eksik haldeyken ve bu alandaki destek yeterli olarak verilememekteyken, pedagojik formasyondan geçmemiş “manevi danışmanlar” çocuklara yararlı olamaz, ‘değerler eğitimi’ veremez” denildi.

Haber Merkezi