842 okulda manevi sancı

Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla yaşama geçirileceği duyurulan okullarda ‘Manevi Danışmanlık  Projesi’ ÇEDES, okulların açılmasıyla tekrar gündeme getirildi. Tepkiler de beraberinde geldi

842 okulda manevi sancı

Haziran’da okulların kapanmasına sayılı günler kala ÇEDES projesi kapsamında okullara manevi danışman atanacağı açıklandı. Pilot il Eskişehir ve İzmir’de tepkiler yükseldi. Yaz tatilinin ara girmesiyle konu rafa kalktı. Okulların yeniden açılmasıyla 842 okula atanacak manevi danışman konusu yeniden gündeme geldi. İzmir’in hemen hemen tüm ilçelerinde ÇEDES’e karşı imza kampanyaları, yürüyüşler, protestolar düzenlendi. Daha hiçbir okula manevi danışman atanmazken, protestoların azalmasıyla danışmanların göreve başlaması bekleniyor.

yenikiraz.com internet sitesinden Semi Tektaş’ın haberine göre, ÇEDES kapsamında; imam, vaiz, din hizmeti uzmanı ve Kur’an kursu hocalarının ‘Manevi Danışman’ tanımıyla derslere girip eğitim vermesi, İzmir’de protokolün henüz uygulanılmaya başlanmadığı belirtilirken önümüzdeki günlerde uygulamanın başlaması öngörülüyor.

Geçtiğimiz aylarda Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre ÇEDES projesi kapsamında “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum” projesi adı altında İzmir’deki 842 okula ‘Manevi Danışman’ atanmasıyla ilgili tepkiler, okulların açılmasıyla arttı.

Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre ÇEDES projesi kapsamında “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum” projesi adı altında İzmir’deki 842 okula “Manevi Danışman” atandı. ‘Manevi Danışman’ olarak atanan ÇEDES projesinin amacı, il ve ilçe bazındaki yetkililere gönderilen evraklarda, “Öğrencilerimizin ‘millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan ve geliştiren fertler olmalarına’ ayrıca çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış, bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerimizi kendi yaşantılarında inşa etmiş; akl-ı selim, kalb-i selim ve zevk-i selim sahibi, bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler olarak yetiştirilmesine katkı sağlamaktır” şeklinde anlatılıyor.

SOSYAL FAALİYETLER

Projenin koordinasyonunu, Milli Eğitim Müdürlükleri, Gençlik Spor Müdürlükleri ve Müftülükler tarafından üstleniyor. Proje kapsamındaki “sosyal faaliyetler” ise Millî Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı kurumların yanı sıra Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirleniyor.

Söz konusu evraklar incelendiğinde projede en kritik görevlerin Diyanet İşleri Bakanlığı’na verildiği görülüyor. Evrakta yer alan “görev ve yükümlülükler” başlığının 14. maddesine bakıldığında, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı müdürlüklerin şenlik ve faaliyet organize etmede, ev sahibi Diyanet İşleri Başkanlığı’nı desteklediği ifade ediliyor.

İl ve ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri’nin, okul müdürlüklerinin ve Gençlik ve Spor Bakanlığı görevlilerinin görevleri arasında Diyanet Gençlik Merkezleri’nin ev sahipliğinde, her yıl bahar döneminde gerçekleşecek kültür şenliklerinin koordinasyonunda diyanete “destek verme” görevleri bulunuyor.

LAİK YAŞAMA TEHDİT

ÇEDES Protokolü’nün laik yaşamı tehdit ettiğini söyleyen Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, “2020 yılındaMillî Eğitim Bakanlığı, Gençlik Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan bir protokol olan‘Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum’ adı altında laik eğitime ket vurulmaya çalışılıyor. Özellikle 2023 yılında protokolün nasıl uygulanacağına ilişkinbir uygulama kılavuzunun yayınlanmasıyla daha güncel bir hale geldi. Ve en son geçen sene mayıs ayında İzmir’de 842 okulda manevi danışman adı altında çeşitlidin görevlilerinin görevlendirmesiyle kamuoyuna mal oldu. Biz o noktadan itibaren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak bu konudaki tepkimizi dile getiriyoruz. Bununla ilgili kamuoyu oluşturuyoruz. Basın açıklamaları, toplantı, görüşmeler yoluyla bu protokolün neye hizmet ettiğini, laik eğitimi nasıl tehdit ettiğini, laik yaşamı nasıl tehdit ettiğini anlatmaya çalışıyor ve protokolün geri çekilmesi için, iptal edilmesi için çeşitli çalışmalar yürütüyoruz” değerlendirmesini yaptı.

ÇEDES Protokolü’nün laik yaşamı tehdit ettiğini söyleyen Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal

HENÜZ BAŞLAMADI

Vardal, İzmir’de uygulamanın henüz başlamadığını söylerken şöyle devam etti: “Diyanet İşleri Başkanlığı 2018 yılında kendi mevzuatında bir değişiklik yaparak manevi danışmanların da eğitim kurumlarında çalışabileceğine ilişkin bir düzenleme yaptı. Ayrıca bu ÇEDES protokolünün içerisinde manevi danışmanlık başlığı da var. Henüz şu ana kadar elimizde göreve başladıklarına ilişkin, okullara geldiklerine ilişkin bir bilgi olmamakla birlikte önümüzdeki dönemde okullarımızda çalışmaya başlayacaklarını düşünüyoruz. Bu projeyi laik yaşamı, laik eğitimi tehdit eden, ortadan kaldırmaya dönük bir süreç olduğunu söyleyebilirim. Siyasi iktidarın temsilcileri geçmiş yıllarda eğitim ve kültür alanlarında başarılı olamadıklarını birçok kere ifade etmişlerdi. Bu başarılı olamama durumunu dönüştürmeye dönük daha önceki protokollerden farklı olarak kapsam içerik açısından çok farklı bir protokolle karşı karşıyayız. Örneğin ÇEDES protokolünün bir süresi yok. Sınırsız, sonsuz. Kendisini onun üzerinde tutmaya çalışan orada kendisine bir yer bulmaya çalışan bir protokolle karşı karşıyayız.”

İMZA KAMPANYALARI

ÇEDES’lere karşı Türkiye’nin birçok yerinde tepki eylemleri ve imza kampanyaları düzenleniyor. Çeşme Belediyesi’nin de desteğiyle bir imza kampanyası başladı ve bugüne kadar 5 bin imza toplanmış ve toplanmaya da devam ediliyor.  Ayrıca Torbalı’da da projeye karşı tepkiler sürüyor. İlçede projeye karşı imza kampanyası başlatıldı. Vatandaşlardan projeye karşı imza toplanırken, cumartesi günü gerçekleşecek olan mitinge bireyler davet edildi.

Bornova

Torbalı

Haber Merkezi

Exit mobile version