Afete hazırlığa AB desteği
Avrupa Birliği'nin desteğiyle sivil toplumun afet yönetimindeki rolünü güçlendiren Afet Platformu, bu destekle yapacağı çalışmaları anlattı
Türkiye'de afet yönetimi alanında faaliyet gösteren 65 sivil toplum örgütünü bünyesinde barındıran Afet Platformu, “Afet Risk Yönetiminde Sivil Toplumun Kapasitesinin Desteklenmesi" projesi ile platformun kapasitesini artırılması için yapılacak çalışmalarını 12 Mart’ta İstanbul’da gerçekleşen etkinlikle tanıttı.
Avrupa Birliği'nin finansal desteği ve Sivil Toplum Geliştirme Merkezi (STGM) Derneğinin koordinasyonuyla hayata geçirilen proje, ülkemizin afet yönetimi kapasitesinde yeni dönemin başlangıcını işaret ediyor. Afet yönetiminde yerel ve ulusal iş birliğini güçlendirecek projenin lansmanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Avrupa Birliği Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski'nin katılımı ve Afet Platformu üyelerini temsilen Temel İhtiyaç Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleşti.
Temel İhtiyaç Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hande Tibuk, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yakup Levent Korkut, İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Avrupa Birliği Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski afet yönetiminde kurumlar arası iş birliğinin altını çizdi. Hande Tibuk, Afet Platformu adına yaptığı konuşmada Elazığ depremi ile 5 yıl önce başlayan çalışmaların AB Delegasyonunun finansal desteği, Sivil Toplum Güçlendirme Merkezi’nin koordinasyonuyla bugünkü yapısına ulaştığını söyledi. Tibuk “Yürüttüğümüz projede Afet Platformu üyesi 65 kurumla kurulacak yerel iş birlikleri ve kolektif saha çalışmaları ile sivil toplum kuruluşlarının teknik kapasitesinin geliştirilmesi sağlanacak. Bu kuruluşlar, risk değerlendirmeden kaynak yönetimine, lojistik planlamadan kriz iletişimine kadar geniş yelpazede uzmanlık kazanacak. Toplumsal afet bilincinin ve hazırlık düzeyinin yükseltilmesi için eğitim programları düzenlenecek. Yerel yönetimler, merkezi idare, AFAD ve özel sektör ile koordineli süren çalışmalarda öncelikli hedefimiz risk yönetimi” dedi.
Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Türkiye'nin doğal afet ve iklim değişikliğinin artan zorlukları karşısında dayanıklılığını güçlendirmek istediklerini belirterek, “Bireyler olarak değil, ortak hedefi olan bir güç birliği olarak buradayız. Daha iyi koordine edilmiş sivil toplum aracılığıyla Türkiye'nin dayanıklılığını arttırma hedefimizde Afet Platformu'nun bu projesinin hayata geçirilmesi önemli dönüm noktası. Diyalog ve iş birliği yoluyla dirençli toplumlar inşa edebilir ve herkes için daha parlak bir gelecek sağlayabiliriz. Hayat kurtarmak, kaybedilenleri yeniden inşa etmek ve gelecekteki trajedileri önlemek sivil toplum, kamu kurumları ve uluslararası ortaklar arasında ortak bir kararlılık gerektirir. AB ve Türkiye birlikte çalışıyor ve birlikte daha güçlüdür” dedi.
Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Levent Korkut ise konuşmasında Türkiye'yi en çok etkileyen afetlerden birisinin deprem olduğunu dile getirerek “Ülke olarak yerel yönetimlerin etkisini artırmakta ve sivil toplumu harekete geçirmekte yetersiz kalabiliyoruz. Projemiz, bu eksikliği gidermek amacıyla oluşturuldu. Her türlü kaygının ötesinde insanı odağa alan sosyal anlayışı hayata geçirmek için çalışıyor, bu proje ile sivil toplum kanadını, belediyeleri, merkezi idareyi bir araya getirebilmek, onları birlikte düşünebilir, üretebilir hale getirebilmek için uğraşıyoruz. Avrupa Birliği Delegasyonu başta olmak üzere bu yapının oluşturulmasında emeği geçen tüm kurumlara teşekkür ediyoruz.” dedi.
AFAD İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener yürüttüğü görev itibarıyla yaşadığı deneyimleri aktararak Türkiye’de bütünleşik afet çalışmalarının yürütülmesinin önemine dikkat çekti. Tüm paydaşların afet süreçlerine siyaset üstü bir yaklaşımla katkı sunmaları gerektiğini ifade eden Özener, AFAD tarafından yayınlanan Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP), Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP) ve İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP) dokümanlarının herkesçe incelenmesi gerektiğini belirterek, bugünün afetlerini yarının felaketlerine dönüştürmemek için iş birliğinin ve birlikte hareket etmenin farkını ortaya koydu.
Afetlere karşı en etkili savunmanın hazırlıklı olmak olduğuna vurgu yapan İBB ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bu dayanışma, sınırları aşan, insanlığı buluşturan en güçlü unsur. Afet yönetiminde sivil toplumun da kritik rolü var. Afetlere karşı hazırlık ve kriz yönetiminde sizlerin emeği olmadan, afetlerin zararlarını azaltmak, oluşan yaraları sarmak ve toplumu hızla normal hayata döndürmek mümkün değil. STK temsilcileri ve gönüllülerle omuz omuza yol yürümenin önemine inanıyoruz. Ülkemizde derin yaralar bırakan 6 Şubat 2023 depremlerinin hemen ardından Avrupa Birliği’nin sergilediği güçlü dayanışma için de kendilerine teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Avrupa Birliği Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ve Afet Platformu adına Temel İhtiyaç Derneği Başkanı Hande Tibuk’un liderliğinde Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneği, Hayata Destek Derneği, İhtiyaç Haritası Kooperatifi ve Toplum Gönüllüleri Vakfı yöneticilerinin katılımıyla Avrupa Birliği İş Birliği Hibe Sözleşmesi imzalandı.
AFET PLATFORMUNUN DESTEKLENMESİ ALT HİBE PROGRAMI
Türkiye genelinde donanımlı afet gönüllüleri yetiştirilerek, yerelde afet müdahale kapasitesi ve koordinasyonun güçlendirilmesi planlanıyor. Sivil Toplum Geliştirme Merkezi’nin koordinasyonunda yürütülen proje ile Afet Platformu üyesi 65 kurumla ülke genelinde kurulacak yerel iş birlikleri ve kolektif saha çalışmaları ile sivil toplum kuruluşlarının teknik kapasitesinin de geliştirilmesi sağlanacak. Bu kuruluşlar, risk değerlendirmeden kaynak yönetimine, lojistik planlamadan kriz iletişimine kadar geniş bir yelpazede uzmanlık kazanacak.
Toplumsal afet bilincinin ve hazırlık düzeyinin yükseltilmesi için yaygın iletişim kampanyaları ve eğitim programları da düzenlenecek. Özellikle risk altındaki grupların ve dezavantajlı kesimlerin afetlere karşı direncinin güçlendirilmesi öncelikli hedefler arasında yer alıyor.