Affedin çocuklar

'Güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz…'

Affedin çocuklar
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Büyük Üstat Nazım Hikmet’in yazdığı gibi ‘İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar, Güneşli günler göreceğiz, Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar, Işıklı maviliklere süreceğiz…’ şiirindeki gibi güzel günler gösteremediğimiz için affedin çocuklar. Göçük altında yitirdik sizi, enkaz altında bıraktık affedin çocuklar. Zamansız ve de gereksiz açıklamalar yaptılar; affedin…

Ne kadar büyük bir kayıpları olduğunu anlayamayacak kadar küçükler. Biri annesini kaybetmiş, diğeri babasını, kardeşini, ablasını, abisini, çok sevdiği dedesini, babaannesini… Aralarında ailelerini tamamen kaybeden de var. Öksüz ve yetim. Bazıları kimsesiz, bazıları da kimliksiz. Onlar, depremin çocukları. Yaşadıkları tarifi imkansız acılarla büyüyecek, yarınlarımız. Düşünmemiz gerekenlerimiz.

Ve yaşadıklarımız… Bir tarafta tartışmalara neden olan Diyanet’in açıklaması, bir tarafta ise enkazın altında saatlerini geçiren büyük yürekli küçük çocukların yürekleri delip geçen sözleri.

Yaşarken öldüğümüz bir zaman diliminde, hiç gereği yokken Diyanet, depremzede çocuklarla ilgili ‘evlat edinenle evlatlığın evlenme engeli yok’ açıklaması yaptı. Türkiye, tek yürek tepki gösterdi.  Acıyı yaşayan, saatlerini göçük altında yitirdikleriyle geçirmek zorunda kalan söz konusu çocuklar ise söyledikleriyle büyüklere ders verdi.

Enkaz altından 52 saat sonra çıkarılan çocuğun ‘annemin sesi kesildi. Önce onda bakın’ demesinden vicdanı, avucunu sıkmadan uyumandan tam 55 saat muhabbet kuşunu koruyan çocuktan güveni, 88 saat sonra kurtarılacakken ‘önce kedimi kurtarın’ diyen çocuktan adaleti, 90 saat sonra çıkan 5 yaşındaki çocuğa uzatılan suyu ‘daha muayene olmadım’ diye içmemesinden bilimi, 77 saat sonra enkaz altında kalan çocuğun ‘çıkamam, çıkarsam babam sıkışır’ sözünden merhameti öğrenmeli insan…

Sadece bu mu? Kendisine uzatılan ekmeği almayıp ‘ağabey, ekmek var’ diyerek almayan, çikolatayı geri çevirip ‘arkadaşıma verin. Oda sevinsin’ diyen çocuğun söyledikleri.

Yaşları küçük kalpleri büyük

Deprem bölgelerine kimi biriktirdiği harçlıklarını kimi ise en sevdiği oyuncağını gönderiyor. Üzerlerine iliştirdikleri notlar ise yürekleri yakarken hafızalara kazınıyor.

Toplanan yardımlar içindeki oyuncak, çocuk botu ve bir miktar paranın da bulunduğu paketten çıkan ‘Ben Elif Sare Efe. Her zaman yaralarınızı sarmaya hazırız. Sizi çok seviyoruz’ yazılı not duygulandırdı.

Deprem bölgesine gönderilmek üzere bağışlanan bir oyuncak bebeğin üzerindeki ‘Benim adım güneş. Bu bebeği kim alacaksa mutlu olsun’ sözleri dikkat çekti. Bozuk paralarını biriktirdiği kumbarasını ailesinin oluşturduğu yardım poşetine ekleyen çocuğun davranışı ise duygu dolu anlar yaşanmasına neden oldu.

Haber: SILA ARABACIOĞLU 

Bakmadan Geçme