• Haberler
  • Siyaset
  • AK Parti Genel Başkanvekili Elitaş: 'Şikayet edenler CHP'li'

AK Parti Genel Başkanvekili Elitaş: 'Şikayet edenler CHP'li'

AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş: İmamoğlu'nun diplomasını, Kurultayın para karşılığı satıldığını, Beykoz Belediye Başkanı'nı, Beşiktaş Belediye Başkanı'nı şikayet eden, İBB Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunan CHP'li. Şimdi CHP Genel Başkanı, 'Erdoğan 3 sene sonra yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanı adayımızdan korktuğu için operasyon yaptı' diyor

AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın geleneksel "Vefa İftarı" gerçekleştirildi. İftara AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, Gençlik ve Spor eski Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Tarım ve Orman eski Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti İzmir Milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya, Ceyda Bölünmez Çankırı, Şebnem Bursalı ve Yaşar Kırkpınar, MKYK Üyeleri Temel Başalan, Cemal Bekle, Emre Cemil Ayvalı, Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Gerçek Tekin, MHP İl Başkanı Veysel Şahin, BBP İl Başkanı Erdem Öksüz, eski il başkanları ve teşkilat mensupları katıldı.

AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasna ilişkin, "CHP'liler, yolsuzluk iddiası ile kişisel verileri başkasına pazarlayan birisiyle ilgili açılan davada yeri göğü inletiyorlar. Borsayı perişan ediyorlar, dövize müdahale etmeye çalışıyorlar. Verilen yargı kararına uyan, cezasını çeken ve cumhurbaşkanının yaptığı ortada, öbür tarafta hırsızlıkla, yolsuzlukla yargılanan biriyle ilgili meydanların yaptıkları ortada. Bizim liderimiz şiir okudu diye 4 ay aslanlar gibi yattı, cumhurbaşkanı oldu. Liderimiz hırsızlıktan, yolsuzluktan yargılansaydı, evlatlarına, torunlarına ne miras bırakacaklardı. Erdoğan ve arkadaşları olarak başımız dik, alnımız ak geziyoruz. Türkiye’ye yaptığımız hizmetler, yavrularımıza bırakacağımız en büyük hizmetler. İmamoğlu’nun diplomasını şikayet eden CHP. Kurultayın para karşılığı satıldığını iddia eden Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş. Beykoz Belediye Başkanı'nı şikayet eden CHP’li meclis üyesi. Beşiktaş Belediye Başkanı'nı şikayet eden CHP’li. İBB Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunan CHP’li. CHP Genel Başkanı, 'Erdoğan 3 sene sonra yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanı adayımızdan korktuğu için operasyon yaptı' diyor. Sen önce operasyonların hesabını ver. Özel, bizi taklit ediyorsan bizim yaptıklarımıza bak. Darbeye ve darbecilere karşı dururuz. Yolsuzlukla, hırsızlıkla yargılanmış olsaydık hangi noktalara düşerdik? Bu yalanlarlar üzerinden gerçekleri anlatmak zorundayız. Özel, özgürlüğünü ilan etmek için olağanüstü kurultay kararı almış. Ancak CHP’liler bunun iptali için dava açmış. Özel, olağanüstü kurultayda özgürlüğünü ilan etmeye uğraşıyor. Kılıçdaroğlu 'Kurultay iptal olur ve kayyum sonrası kurultay yapılırsa Ekrem ve Özgür’den intikam alırım ve sandığa gömerim' diyor" dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili Elitaş: 'Şikayet edenler CHP'li'

AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan, " Bu salondaki herkes, siyaset yapan herkes CHP’lileri çok iyi biliyor. Ben 14 Mayıs seçimi öncesi grup toplantılarında ağlayarak, timsah gözyaşı dökerek, ülkeye cumhurbaşkanı adayı olarak sundukları Kılıçdaroğlu’nu ilk kongrelerinde dil çıkararak ve kahkaha atarak gönderdiler. Bugün Saraçhane'de aynı samimiyetsizliği görüyorum. Özel’in Kılıçdaroğlu’na döktüğü gözyaşları ne kadar sahteyse, bugün Saraçhane’da olan da sahte. 'Biz hiç yenilmedik’ diyorlar. 14 Mayıs seçimlerinde topunuz geldi. İmamoğlu, cumhurbaşkanı yardımcısı adayıydı. 14 Mayıs’ta AK Parti sizi yendi, Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçti milletimiz. Bu davanın şüphelisi de müştekisi de CHP’dir. Büyükşehir belediye başkanlarından üyelerine kadar bunları söyleyen CHP’li, savcılığa başvuranlar da CHP’li. Savcılar ne yapsın? Bu iddiaları ortaya koyan CHP’liler diye görmezden mi gelsin, üç maymunu mu oynasın. Bugün İstanbul'daki yolsuzlukları itiraf edenler de CHP’li. Bavul bavul paraların taşındığını ihbar edenler de CHP’li. Tüm pisliklerinizi elinizde patlatan kendi partilileriniz. Günlerdir partimizin il başkanlıklarına yürüyorlar. Eğer sorumlu arıyorsanız doğru adres AK Parti İzmir İl Başkanlığı değil, CHP İzmir İl Başkanlığıdır. Kimsenin partimizi, Cumhurbaşkanımızı töhmet altında bırakmasına izin vermeyeceğiz. CHP tek adaylı sahte ön seçimde vakit kaybetmek yerine Saraçhane’de kurulan sandığa odaklanırsa gerçek demokrasiye sahip çıkmış olur. 14 milyon kişi dünkü ön seçimde oy kullanmış. Ufak atın da civcivler yesin. 14 milyon oy kullanılması için 14 milyon oy ve zarf gerekli. Millet sizin yalan söylemenizden bıktı ancak bu CHP’liler yalandan bıkmadı" açıklamasında bulundu.

AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu ise vefa unsuruna vurgu yaptı. Kasapoğlu, "Gönül sofrasındayız, vefa iftarındayız. Vefa sadakat, her daim birlikte olmak, zarafet, tevazu, kendin için istediğini kardeşin için istemek, kendin için istemediğini kardeşin için asla düşünmemek demek. Bazı özel gecelere hapsedebileceğimiz kavram değil. Vefa dün, bugün ve yarın demek. Yaşam tarzı demek. Bu davanın özünde var vefa. Çeyrek asra yakındır milletimiz bu kutlu hareketi kendine önder edindi. Omuz omuza olduğumuz müddetçe milletle birlikte kutsal yolu yürüyeceğiz" diye konuştu.

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, "AK Parti, milletin selameti için cefa çekenlerin ve millete vefa gösterenlerin partisidir. Biz Cumhurbaşkanımızı milleti uğruna çalıştığı uykusuz gecelerden, geçtiği zor dönemlerden, insan ve mazlumlar için döktüğü gözyaşlarından tanıyoruz. Milletin duası Recep Tayyip Erdoğan’ladır. Zilletin utancı ise Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı'nın şahsı manevisinde yükselen Türkiye Yüzyılı’nın ideallerine sırt dönen nasipsizlere aittir. Bugün o nasipsizlerden biri, Ankara’da kullandığı sözde genel başkan oturağından kalkmış ve İstanbul’da provokatörlük yapmaktadır. Biz onları Gezi Parkı kalkışmasından tanıyoruz. Önce hak, hukuk, adalet derler. Sonra türlü vandallıklarla sokakları teröre ve şiddete teslim ederler. Ağızlarından demokrasi düşmez. Ellerinden de polise attıkları taş, saldırdıkları sopa eksik olmaz. Madem adalet diyorlar, samimi olsunlar. İşleyen yargı sürecine saygı göstersinler. Bunlar mahkeme basıp hâkime saldıran, adliye önünde savcıları tehdit eden siyaset mafyaları. Gece gündüz Cumhurbaşkanımızı suçluyorlar. Topunuz bir araya gelip bir ömür çalışsanız, Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülke ve millet için yaptıklarının zekatını çıkaramazsınız. O yüzden haddinizi bilin, ayağınızı denk alın, polisimizin yakasından düşün. Sizin kavganız kendi içinizde. Sağı solu suçlamayı bırakın. Sizi kendi adamlarınız ihbar etti. CHP’yi CHP’nin yolsuzluklarından, rüşvetçiliğinden, kamudaki yağmalarından bıkan vicdan sahibi CHP’liler ihbar etti. Çünkü siz, milletin yerel seçimlerde size verdiği emanetine ihanet ettiniz" ifadelerini kullandı.

"Dün İstanbul’da ne yaşandı ve yaşanıyorsa İzmir’de de yaşandı ve yaşanıyor" diyen Saygılı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rantsal bölüşüm var, kentsel dönüşüm yok. Körfez’de çevre felaketi var, temizleyen belediye yok. Hizmet ve ilgisizlikten CHP’nin yerel siyasetine isyan eden İzmirliler var, işiten CHP siyasi aklı yok. İstedikleri kadar kaynak ve imkân var, çalışmak için hevesleri ve niyetleri yok. Rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık var, utanma, sıkılma, mahcup olma yok. Şimdi de milletin aklıyla alay ederek tek adaylı bir ön seçimle vazgeçemedikleri bir davranışı tekerrür ediyorlar; açık oy gizli sayım. Adına ön seçim dedikleri ne olduğu belirsiz bir siyaset sirkinde politika cambazlığı yapıyorlar. Algı operasyonları ve PR çalışmalarıyla kâğıttan bir kaplan oluşturup suni bir lider kültünü bize dayatmak istiyorlar. Oysa liderlik Avrupalılara Türkiye’yi şikâyet eden ucuz bir belediye başkanlığı performansı değildir. Liderlik; küresel her platformda 'Dünya 5’ten büyüktür' diyebilmektir. Liderlik; kurultay salonlarında fiyatı bir cep telefonu eden delegelerden oy satın alarak koltuğa oturmak değildir. Liderlik; kelle koltukta 15 Temmuz gecesi İstanbul’a inip milletiyle darbecilere direnmektir. Bu haliyle Türkiye’nin CHP’den öğreneceği bir tarz-ı siyaset ve liderlik örneği yoktur ve olamaz."