• Haberler
  • Siyaset
  • AK Parti’li Çankırı: Şehirlerin bir kimliği olsa İzmir kadın olurdu

AK Parti’li Çankırı: Şehirlerin bir kimliği olsa İzmir kadın olurdu

Yeni İzmir Gazetesi’nden Semi Tektaş’ın haberine göre ‘Türkiye'nin 100'ü Cumhuriyet’in Kadınları’ etkinliği kapsamında kadın girişimcilere yönelik...

AK Parti’li Çankırı: Şehirlerin bir kimliği olsa İzmir kadın olurdu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yeni İzmir Gazetesi’nden Semi Tektaş’ın haberine göre ‘Türkiye’nin 100’ü Cumhuriyet’in Kadınları’ etkinliği kapsamında kadın girişimcilere yönelik yol haritası belirlendi.

İzmir İktisat Kongresi Binası’nın ev sahipliği yaptığı etkinliğe AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, T.C. Ticaret Bakanlığı, TOBB Kadın Kurulu, İzmir Ticaret Odası, İzmir Kalkınma Ajansı, KOSGEB, Halkbank sponsorluğunda gerçekleştirildi.

Etkinlikte sponsor kurumların uzman yetkilileri kadın girişimcilere yönelik kapsamlı bilgiler ve yol haritası sundu.

“YÜZDE 70’İ DIŞARDA”

Kadınların yüzde 70’nin hala işgücünün dışında olduğunu söyleyen TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Deniz Celep, “2024’e girdiğimiz bugünlerde karşımızda duran gerçeği hepimiz biliyoruz. Kadınların yüzde 70’i hâlâ iş gücünün dışında. Bu oran hepimiz için tabii ki üzücü. Şu an burada olan kadınlarımızın bu oranını değiştirmek için büyük emekleri olduğunun farkındayım. Üstesinden gelmek ve daha aydınlık bir geleceğe doğru ilerlemek adına buradayız. Kadınlarımızın iş gücüne katılımının zorluklarının farkındayız. Ancak bu zorlukları aşmanın yollarını keşfetmek ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini geride bırakmak adına bu yeni dönemde üreten çalışan girişimci kadınlarla birlikte çalışmak TOBB KGK olarak en büyük hedefimizdir. İzmir ve çevre ilçelerimizde beraber toplamda 19 kişilik bir icra kurulumuz ve 400’ü aşkın üye sayımızla yeni döneme büyük hedeflerle girdik. Bu güçle İzmir’deki tüm girişimci kadınlarımızın birlikte gerçekleştireceği projelerle kadınlarımızın iş dünyasında hak ettiği yeri alması sadece onlar için değil, toplumumuzun refahı için büyük bir önem kazandırmaktadır. Sürdürülebilir ve kapsayıcı bir kalkınma, kadınlar ve erkekler arasında eşit bir katılımla mümkündür. Hedefimiz olan yönetim kurullarında kadın sayısının arttırmak için kadın projesiyle kurullarımızda, meclisimizde, belediyelerimizde daha fazla kadın yönetici sayısını sağlamak ilk önceliğimiz olacaktır. Bu da gene birlikte çalışmalarımızla mümkün olacak” diye konuştu.

“15. SIRADA”

Türkiye’nin girişimcilikte dünyada 15’inci sırada olduğunu belirten Celep, “Kendi değerlerimizi ortaya çıkarmak, bu yollarda ilerlemeye devam etmek için her zaman kendinizin kendi potansiyelinizin, kendinizi kendinize rakip görmesi, kendi potansiyelini ortaya çıkarması için aslında en büyük hedeflerden bir tanesi. Tabii bu anları yakalarken dünyada neler oluyor? Girişimcilikte neler oluyor? Bunları da bilmemiz gerekiyor. Türkiye’nin girişimcilik sahnesine dair sizlere birkaç örnek vermek istiyorum. 2018-2019 yılı global girişimcilik izleme raporuna göre, ülkemiz girişimcilikte 48 ülke arasında 15’inci sırada yer alıyor. Bu girişimcilik potansiyelimizi gösteren güzel bir örnek aslında. Hepimiz bir şekilde ürettiğimiz, çalıştığımız işleri pazarlamaya yönelik aktivitelerde bulunmak istiyoruz ve özellikle İzmir’imiz de çok fazla girişimci kadınımız var. Global girişimcilik izleme raporu, ülkelerin girişimcilik destek koşullarını değerlendiren ve ulusal girişimcilik durum endeksli olarak da adlandırılan 12 farklı kriterde ölçümler yapmaktadır. Bu ülkemizdeki girişimcilik ekosistemini anlamak adına aslında bize iyi bir örnek sunuyor. Fakat bu olumlu tabloya rağmen hâlâ kadın girişimcilerin sayısı konusunda bir açığı gidermeye ihtiyacımız var. Türkiye girişimcilik aktivitesi bakımından yoğun ve iş fırsatları konusunda umut verici. Ancak kadın girişimcilerin erkeklere oranı açısından hâlâ geri kalan 6 ülkeden biri olmamız potansiyellerimizi maalesef ki tam anlamıyla kullanamadığını gösterir. Bu nedenle daha fazla kadın girişimcinin desteklenmesi, teşvik edilmesi ve iş dünyasındaki yerini alması için adımlar atmamız gerekiyor” diye konuştu.

“100 YIL SONRA YİNE”

“Türkiye’nin iktisadi bakış açısını belirleyen en önemli olaya ev sahipliği yapan İzmir İktisat Kongresi Binası’nda tam 100 yıl sonra bir tekrarı yaşatma arzusu ve heyecanı içerisindeyiz” diyen AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, “Yeni Türkiye’mizi layık olduğumuz düzeye eriştirebilmemiz için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız. Çünkü; zamanımız tamamen bir ekonomi devresinden başka bir şey değildir. Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar ekonomik zaferlerle taçlandırılmamışlarsa, meydana gelen zaferler devamlı olamaz. Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne lazımsa onların hepsi demektir. Ziraat demektir, ticaret demektir, çalışma demektir, her şey demektir.’ Bu sözler 100 yıl önce burada, 10 gün evvel ebediyete irtihalini yad ettiğimiz Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından dile getirilmişti. Mirası olan Cumhuriyeti ve fikirlerini daim kalbimizde, aklımızda ve yaşantımızda sürdürmeye devam ediyoruz” dedi.

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın konuşmasının satırbaşları şu şekilde: 

“EN DEMOKRATİK HAK”

“Kurtuluş sonrası Türkiye’nin iktisadi bakış açısını belirleyen en önemli olay, İzmir İktisat Kongresi’dir. O gün burada ekonomik sorunları aşmak, savaştan yeni çıkan halkın kalkındırılması ve onlara yol gösterilmesi gibi konular üzerinde duruldu. İzmir, İktisat Kongresi ile iktisadi kurtuluşun, kozmopolit ekonomik yapıdan ulusal ekonomik yapıya geçişin de sembolü niteliğindedir. Millî Mücadele zamanında aziz milletimiz her türlü fedakârlıkta bulunmuş ve büyük bir cesaret göstermiştir. Bu millet Kurtuluş Savaşını kadın erkek omuz omuza kazanmış bir millettir. Düzenli ordunun yokluğunda Türk milleti ellerinde olan her şeyi ile düşman topluluklarına karşı dayanmış ve savaşmıştır. Bu dayanışmada kadınların da rolü büyük olmuştur. Sadece zor zamanlarda değil, her zaman karar alma mekanizmalarında kadınların olması gerektiği düşüncesiyle Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde yapılan hukuki düzenlemeler ışığında, 5 Aralık 1934’te biz ‘Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı’ tanındı. Atatürk, bu devrim niteliğindeki kararıyla bir kez daha tüm dünyaya örnek olacak bir karara öncülük etti. Bundan tam 89 yıl önce biz kadınlar, en demokratik hakkımıza kavuşmuş olduk. Bugün bir kadın olarak milletvekili unvanıyla sizlerin aranızda bulunmaktan büyük bir kıvanç duyuyorum. İnanıyoruz ki, kadınların olmadığı bir siyasi ve sosyal yaşamda, toplumsal ilerlemeden bahsedilemez.”

“KADINLARLA BİRLİKTE”

“Tarihi referanslardan her zaman güç alan AK Parti bu konuda da ülkemize öncü olarak örnek alınması gereken işler başarmıştır. Bugün beş milyonu aşan kadın üyemiz ile, kadınları siyaset dünyasına, toplumsal hayata aktif biçimde dâhil eden yegâne hareket olarak tanımlamak sanıyorum ki yanlış olmayacaktır. Kadının değiştirici ve dönüştürücü gücü partimizin en önemli dinamosudur. Milletin Meclisinde Partimizden 50 olmak üzere 121 kadın milletvekilinin varlığı, kadınlarla birlikte omuz omuza yürüyor olmamızın tezahürüdür. Türkiye genelinde 5 bin 297 Kadın Belediye Meclisi Üyemiz, 9 Kadın Belediye Başkanımız mevcut. Elbette ki bu rakamlar bizim için yeterli bir düzeyde değildir. Fakat geçmişe kıyasla büyük bir başarı örneğidir. Toplumun bir kanadının eksik uçtuğu bir alanda sağlıklı gelişim gösterebilmek mümkün değildir.”

İLK VE TEK İDARİ AMİRİ

“Bu anlamda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk ve tek kadın İdare Amiri unvanına sahip olmanın gururunu yaşıyorum. Genel siyasette olduğu gibi, yerelde de kadınların sayısının artması için çaba göstermeliyiz. Kadınların yerel yönetimlerde söz sahibi olup bir kadın, bir anne perspektifiyle yapacağı hizmetler toplumun kadın hassasiyetini daha derinden hissetmesi açısından son derece önemlidir. Ne yazık ki mazlum coğrafyalarda kadınların hayatını belki on kat, belki yüz kat zorlaştıran durumlar meydana geliyor. Savaşlar, çatışmalar en önce kadınları ve çocukları vuruyor. Filistin’de yaşanan vahşet hepimizin yüreğini sızlatıyor. Bebeklerin, çocukların, kadınların, masum sivillerin gözlerimiz önünde öldürülüyor olması hiçbir vicdanın kabul edebileceği bir durum değildir. Haksızlık, adaletsizlik ve ayrımcılığa uğrayan her bir kadının yanında yer almak, insan olan herkesin asli görevidir. Unutulmamalıdır ki; kadın ve çocuğa yönelik şiddetin her türlüsüyle mücadele aynı zamanda her biri canımızdan bir parça olan annemizin, eşimizin, kızımızın hakkını, hukukunu, onurunu korumanın da mücadelesidir.”

“GURUR DUYDUĞUMUZ NİCE KADINLARIMIZ VAR”

“İnanıyorum ki özgüvenleri yüksek, cesur, eğitimli kadınlarımızın, sanayiden siyasete her alanda sayılarının artması, ülkemizi daha ileri ve gelişmiş bir seviyeye taşıyacaktır. Kadınlarımız hayatın her alanında, evde, işte, siyasette, tarlada, sanayide, üretimde ve iş dünyasında varlıklarını en iyi şekilde gösteriyor, birikimlerini ortaya koyuyorlar. Yaptıkları işlerle, başarılarıyla gurur duyduğumuz nice kadınımız var. Bizim tarihimizde kadın söz konusu olduğunda hiçbir koşulda ayrım yapılmamıştır. Kadın her zaman üretim hayatının içinde bulunmuş, ailesinin yüküne omuz vermiştir. Bugün de şehir hayatında olduğu gibi kırsal alanda da kadınlarımız el emekleri ve alın terleriyle yaşamın zorluklarını paylaşmaktadır. Ben her zaman şehirlerin bir kimliği olsa İzmir kadın olurdu derim. Çünkü İzmir hem güzelliğiyle hem de güçlü kadınlarıyla tam bir kadını anımsatıyor. Girişimcilik dendiğinde akla hep şehir ortamı gelir. Oysa girişimcilik, kırsal alanda yaşayan kadınlarımız için de geçerli bir sıfattır. Bu gerçekten hareketle, bugün burada aramızda temsilcileri bulunan güzide kurumlarımız son yıllarda her alanda kadının güçlendirilmesi adına başlattığı proje ve programlarla girişimciliğin kapısı sonuna kadar açmıştır. Girişimcilik eğitiminden, Makine-ekipman desteğine, kadınlarımız için geniş bir yelpazede yeni imkanlar sunulmaktadır. Hibe programlarından faydalanmaları için kadınlarımıza pozitif ayrımcılık yapılmıştır. Ayrıca bugün burada bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarımızın da özellikle kadınları güçlendirmek adına hayata geçirdiği proje ve programlarını yakinen takip ediyor, tebrik ve takdirle karşılıyoruz.”

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme