Akdeniz ve Ege mutfağı vegan cenneti

Ege Bölgesi, doğası, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle olduğu kadar mutfağıyla da ünlü. Özellikle vegan beslenme biçimini benimseyenler için Ege, eşsiz lezzetler sunan bir hazine gibi. Vegan yemeklerin de temelini oluşturan; zeytinyağı, bölgede yetişen taze sebzeler ve otlar Ege mutfağının vazgeçilmezi. Yerel halkın asırlardır süregelen tarifleri Ege mutfağını sadece doyurucu değil, aynı zamanda çevre dostu kılıyor. Bu beslenme biçiminin sağlığa etkileri ise saymakla bitmiyor.

Vegan beslenme biçimini benimseyenler için Akdeniz mutfağının elverişliliğinden bahseden ve yemeklerin içeriğini anlatan Akdeniz mutfağına hakim şef Güncesu Varol, “Akdeniz mutfağı vegan beslenme için oldukça uygun. Hatta Türkiye şartlarında en uygun mutfak Ege- Akdeniz mutfağı diyebiliriz. Ege Akdeniz mutfağında genellikle salata görüyoruz. Salatanın içine et, balık ve tavuk çok nadir eklenir. Kızartmalar bile zeytinyağıyla yapılır. Akdeniz mutfağında et tüketilecekse, et yanda olur. Yemeğin kendisi genellikle yeşillikli, zeytinyağlı ve hafiftir. Protein de yemeğin yanında servis edilir. Sadece süt ve süt ürünlerinde problem yaşanabilir. Çünkü genellikle peynir, süt ve yumurta Akdeniz mutfağında çok kullanılan ürünler arasında. Fakat bunları vegana çevirmek artık çok kolay. Bitkisel sütle de gereken besini almak mümkün. Zaten şu anda Akdeniz diyeti diyetisyenlerin önerdiği en maksimum verim sağlayabilecek diyet” diye konuştu.

“KAPİTALİZMİN DAYATTIĞI VEGAN DİYETTEN UZAKLAŞMAK GEREKİYOR”

Güncesu Varol, vegan beslenme ile ilgili, “Türkiye’de veganlık yeni yaygınlaşmaya başladı. Ben Avustralya’ya ilk geldiğimde, her şey vegan ve glutensizdi. Ben doğal olarak şaşırmıştım ama vegan yemekleri gördüğüm zaman bir fark olmadığına kanaat getirdim. Bence burada vurgulanması gereken tek şey, vegan diyetlerin genellikle uyarlandığının bilincinde olmak. Günümüz kapitalizm sisteminin bize dayattığı vegan diyetlerden uzaklaşmak gerekiyor aslında. Bitki bazlı bir sürü bakliyatı, çerezi karıştırıp et olarak tüketenlerdense direkt köyde ot yolup pişiren bu yörenin halkı daha iyi vegan diyetle besleniyor. Marketlerden aldığımız tofu, vegan burgerlar gibi ürünler tamamen uyarlanmış yiyecekler olup vegan beslenenlerin sağlığını geriye iter” dedi.

“YENİ NESİL DAHA BİLİNÇLİ”

Yüzde 100 vegan bir işletme olan Cute Gastropub’ın sahibi Serkan Çakıl, kendisinin de beş yıldır vegan olduğunu belirtti.  İzmirlilerin veganlığa artan ilgisi hakkında,“İzmir halkı, eğitim ve genel kültür seviyesi yüksek, farkındalığıyla ön planda olan insanlar. Ege mutfağı, herkesin bildiği gibi zeytinyağlı yemekleriyle meşhur. Neredeyse vegan bir mutfak. Yani bir Egelinin, İzmirlinin vegan olması çok daha kolay. Yeni neslin ise kendilerine, doğaya saygıları var, daha bilinçliler. Onun için nasıl daha sağlıklı, doğaya zarar vermeden beslenebileceklerine dair araştırmayı çok daha iyi yapıyorlar. Bundan ötürü de bence veganlık İzmir’de yaygınlaşıyor. Bir de öğrenci şehri olmasının, o öğrencilerin veganlığa karşı giderek artan taleplerinin olması da bir başka etken. Burası da sağlıklı bir fast food mutfağı. Gelen müşterilerimize sunduğumuz seçeneklerin ilgi çekici ve sağlıklı olduğuna inanıyorum ” diye konuştu.

Dört yıldır vegan olan Esma Çakırtaş, günümüzde vegan ürünlerin ulaşılabilirliği ile ilgili, “Vegan ürünleri, marketlerde bulmak kolaylaştı. Eskiden çok daha az ürün bulabiliyorduk. Her geçen gün raflarda yeni vegan ürünle tanışıyoruz. Veganlığın hızla yayılması, insanların bu konuda daha bilinçli hale gelmesi, bitkisel temelli beslenme üzerine insanların daha çok kafa yorması gibi sebeplerden ötürü ürünlerin çeşitliliğinin arttığını düşünüyorum. Veganlık, tüm hayvansal gıdaların tüketilmediği yaşam tarzıdır. Veganlar sadece hayvansal gıdaları tüketmemek değil hayvanlarla ilgili deneyler dahil hayvanların olumsuz yaşam tarzlarına karşı olan yaşam biçimidir. Yani vegan beslenenler sadece beslenme alışkanlıklarını değiştirmiyorlar, aynı zamanda hayvan sömürüsüne neden olan her türlü tüketimi reddediyorlar” dedi.

DİLAN AŞAR