Akşener: Dayak yedik, itildik kakıldık
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Samsun'da, partinin Teşkilat Buluşması programına katıldı. Akşener, şunları söyledi:...
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Samsun’da, partinin Teşkilat Buluşması programına katıldı. Akşener, şunları söyledi:
“AYAK İZİNDEN GİDİYORUZ”
“Bugün yine, yeniden Samsun’dayız. Dün Sivas’taydım. Sivas Kongresi’nin olduğu, manda ve himayenin reddedildiği şehrimiz. Samsun, Atatürk’ün ilk adımı attığı, manda ve himayenin kabul edilmemesi için yola çıktığı, burada kucaklandığı; kurtaran şehir Samsun’dayım. Atatürk’ün ayak izinden gidiyoruz…
Uzun bir yolculuğa çıkmıştık. 2017, 25 Ekim tarihinde. Orada, iki yumruk arasına sıkıştırılmış milletimizi, seçmenimizi; birbirine düşman ettirilen gençlerimizi, kayıkçı kavgasının öznesini olmaktan çıkarıp millet ve seçmen veli nimettir diyen, çözüm üreten, projeler üzerinden rekabeti yeniden inşa eden, seçmenin çırak çıktığı bu ucube sistemi ortadan kaldıran; yeniden sesi duymanın, yeniden Cumhuriyet’in kuruluş ayarlarına dönülmüş bir Türkiye’yi inşa etmek üzere yola çıktık.
“DAYAK YEDİK, İTİLDİK KAKILDIK”
İşimizin zor olduğunu biliyordum, buradaki arkadaşlarımız da biliyordu. Hepimiz; iftiralara uğradık, isnatlara uğradık, dayaklar yedik, itildik kakıldık bir Allah’ın kulu geri adım atmadı. Çok zordu. Bir şeyi başardık, var olmayı başardık; seçmenimizin, milletimizin gözünün bize değmesini başardık.
“İTTİFAKLAR MODELİNE ÇIRAK ÇIKMA PAHASINA KATILDIK”
Birinci önceliğimiz bu ucube sistemi ortadan kaldırmaktır, değiştirmektir dedik. O sistemin dayattığı ittifaklar modeline doğal olarak faydamız dokunsun diye, çırak çıkma pahasına katıldık. 24 milletvekili arkadaşlar aldı. 2019, işbirliğinin gücünü bu sistemi değiştirmek üzere ortaya koyabilmek adına yeniden ittifak yaptık. İstanbul, Ankara gibi pek çok büyükşehir Millet İttifakı’nın uhdesine geçti.
Ama 2023, maalesef başarısız olduk. İstanbul’u, Ankara’yı Millet İttifakı’nın yani CHP’nin başta olduğu, onlar adına seçime girildiği CHP’nin kazanmasının, 2023’ü kazanmaya yetmediğini hep birlikte gördük. O zaman; biz de kuruluş ayarlarımıza… Biz ne için kurulmuştuk? Biz bu iki yumruğun arasında şakaklarına yumruk yiyen aziz milletimizi; değerleri üzerinden dövülen milletimizi buradan kurtarıp, yeniden siyaset denilen şeyin millete hizmet olduğunu hatırlatıp, onun üzerinde yürüyüp, hür ve müstakil olarak seçime girmeye karar verdik. O andan itibaren…
Atatürk, yola çıkarken yorgun komutanlar… 1. Dünya Savaşı sonrası en yüksek insan kaybı bizim ordumuzdadır. Anadolu’da, analar doğurmuştur, savaşta çocuklar şehit ve gazi olmuştur. Yıkık, kırgın bir Anadolu, karşındadır… Hakikaten yorgun, yılgın komutanlarla karşı karşıyadır. Devlet adamları arasında, şu tartışılır: İngilizlerin himayesi mi, Amerikan mandası mı? O kadar ilginç şeyler konuşulur ki… Bir kişi çıkar, der ki ‘Ne İngiliz himayesi ne Amerikan mandası. Yıkılsa da dökülse de ben bu milletin ferasetine, ayağa kalktığı zaman hangi gücü ortaya koyacağına inanıyorum. Tek kişi kalsam dahi, hür ve müstakil bağımsız Türkiye’nin kurulması için canımı, istikbalimi vermeye hazırım’ der. O kişinin adı Mustafa Kemal’dir. Ona da çok şeyler denir. Ama yola çıkar, Samsun’a gelir. Samsun’da, Samsunlular ona sahip çıkar. Ve yolculuk başlar… Bize bunları hep unutturdular, unutturmaya gayret ettiler. Bir taraftan Atatürk’e duyulan düşmanlık, kıskançlık; bir tarafta bambaşka konularda ortaya konulan absürt davranış biçimleri.
“AK PARTİ’YE KAZANDIRMAMAK İÇİN SAMSUN’DA NİLAY KARDEŞİME, İMREN KARDEŞİME OY VERİN KAZANMASIN…”
İYİ Parti’yi bu ülkeye hizmet etmek amaçlı kurduk. Bu bir risk. Bu riskin alınması gerektiğine; Türkiye için milletimiz için şart olduğuna inandığımız için seçimlere hür ve müstakil olarak girme kararı aldık… Aslında bu kayıkçı kavgasından tepedekilerin hepsi memnunmuş. ‘Aday çıkarırsanız, AK Parti kazanır.’ AK Parti’ye kazandırmamak için Samsun’da Nilay kardeşime, İmren kardeşime oy verin kazanmasın… Ama bu ne biliyor musunuz? Dedim ki kendi kendime ‘ben 1919’ları mı yaşıyorum?’ Bir taraf diyor ki şunun himayesini… Ben İngiliz himayesini istemiyorum. Öbürü de diyor ki, ‘Mandayı kabul et.’ Hayır. Ben Amerikan mandasını da istemiyorum. Siz de istemiyorsunuz. Biz, Türk için Türk’e göre bir davranış istiyoruz. Esas mesele bu. Türk adının söylenmesinden korkulduğu bir Türkiye’de ve bebek katilinin Meclis’te övüldüğü, övülme esnasında İYİ Partililer dışında herkesin gökyüzüne bakıp ıslık çaldığı bir Türkiye’de, andımızın yasaklandığı bir Türkiye’de; neden rahatsız oldular? ‘Varlığım Türk varlığına armağan olsun’dan rahatsız oldular.
HABER MERKEZİ