100. yılda 11 yaşında kürsüde haykırdı: Çocuk işçi olmadığı ikinci yüzyıl diliyorum
Turgay Kılıç/Yeni İzmir-Büyükşehir Belediyesi Başkanlığınca 100. Yıl kuruluş yıldönümü sebebiyle Cumhuriyet Bayramı Özel Oturumu İzmir Büyükşehir...
Turgay Kılıç/Yeni İzmir-Büyükşehir Belediyesi Başkanlığınca 100. Yıl kuruluş yıldönümü sebebiyle Cumhuriyet Bayramı Özel Oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı (İzBB) Tunç Soyer'in idaresinde düzenlendi. Programda partilerin meclis üyeleri kısa konuşmalarla Cumhuriyet'in 100. Yıl mesajlarını aktardı, birlikteliği vurguladı.
Çocukların Meclis heyecanı
Özel oturumda çocuklar da eşlik etti. İzBB Başkanı Soyer ve meclis üyelerini dikkatle dinleyen çocuklar, heyecan içindeydi. Başkan Tunç Soyer ise, 'Tarih 28 Ekim 1923. Çankaya'da bir sonbahar akşamı. Masanın etrafında milletvekilleri, Kurtuluş Savaşı'nı veren arkadaşlar, Mustafa Kemal'in zihninde uygun zamanını bekleyen bir düşünce. Ulu önderimiz artık o düşünceyi hayata geçirmenin vaktinin geldiğinden emin. Derken bir anlık sessizlik. Masadaki herkes Gazi'ye bakıyor. Mustafa Kemal bu toprakların kaderini değiştiren şu sözleri söylüyor; Efendiler yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz. Ertesi gün, 29 Ekim'de yani bundan tam 100 yıl önce tam bu saatte o Meclis'in duvarları 'Yaşasın Cumhuriyet!' nidaları ile çınlıyor. Tam 100 yıl önce bu saatte Cumhuriyet'in tatlı güneşi bir daha hiç batmamak üzeri doğuyor. Bizler ne şanslıyız ki o bir günü yaşamak bize nasip oldu. Yeni Cumhuriyet'in başkanlığı için yapılan seçim oylamasına 158 mebus katılıyor. Bu oyların tamamını alarak Mustafa Kemal ilk Cumhurbaşkanı seçiliyor. Kurtuluş Destanı'nı yazan milletimiz Cumhuriyet ile mühürlüyor. Barış işte böyle filizleniyor. Biz Cumhuriyet'i böyle kazandık' dedi.
'Onlar vardı ki Cumhuriyet oldu'
Soyer, konuşmalarında şunları aktardı:
'100 yıl sonra bugün yine bir Cumhuriyet meclisinde bir aradayız. 100'üncü yılı büyük bir gururla kutluyoruz. Bugün yine İzmir muhtemelen Türkiye'de bu bayramı en görkemli kutlayan şehir oldu. Bugün sokaklarda Anadolu'dan gelen vatandaşlarla karşılaştım. Gerçekten İzmir yine bu bayramı en görkemli şekilde kutladı. Bu özel oturumda çocuk belediyemiz, çocuk meclisimiz, gençlik belediyemiz, gençlik meclisimiz ve halkın oyları ile seçilen meclis üyeleri ile birlikte olmanın onurunu ve gururunu kelimeler ile ifade edemem. Bu resim cumhuriyetin, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, çokluk içinde birliğin resmidir. Bizler bugün bu resmin içinde bir yere sahipsek bunu 100 yıl önce bizim için canını feda eden, imkansızlıklar içinde Cumhuriyet'i kuran atalarımıza borçluyuz. Bizler nefes alıp verdiğimiz sürece Cumhuriyet payidar kalacak. İstiklal Mücadelesinde 3,5 yıl işgal altında kalmış şehrin insanları Cumhuriyet'in değerini ve anlamını çok iyi biliyoruz. İstiklal Mücadelesi sonucunda bağımsızlığını kazanan Türkiye Cumhuriyeti tüm mazlum milletlere ilham kaynağı oldu. Etkisi kendi coğrafyasının çok ötesine ulaşan insanlık eserini anmamak mümkün değildir. Cumhuriyet, tarihte şiddet kullanılmadan gerçekleşen ve 100 yıldır varlığını sürdüren en büyük devrimdir. Bugün Filistin ve dünyanın başka yerlerinde mazlum devletlerini elini tutan yine Cumhuriyet'tir. Cumhuriyet'imizin kazanımlarını değerlerini tartışma konusu yapanlara sadece şunu söylüyoruz: İyi ki İstiklal Mücadelesinde Anadolu'nun dört bir yanından gelip omuz omuza vatanını savunan on binler vardı. İyi ki Gaziantep'te, İzmir'de, Sakarya'da, Şanlıurfa'da bu vatan için canını feda edenler vardı. Onlar vardı ki Cumhuriyet var oldu. 100 yaşındaki Cumhuriyet bizim için üç anlam taşıyor. Cumhuriyet hakimiyetin kayıtsız şartsız milletimize ait olmasıdır, kadınların özgürleşmesi ve eşit olması demek ve Cumhuriyet ekonomi bağımsızlık demek. Bu eseri yaşatmak için onu sadece bir gün anmakla yetinemeyiz. İzmir'de gayretle bunun için somut adımlar atıyoruz. Demokrasi bizim için yalnızca 5 yılda bir sandığa gitmek değil. Yaklaşık 5 yıldır bunu İzmir'de yapıyoruz. İzmirliler'in karar mekanizmalarına doğrudan katılabilmesi için kanallar açmaya çalışıyoruz. Sadece oy verenler için değil sandıkta oy verme hakkınsa sahip olmayan çocukları, gençleri ve doğayı da kağşıyor. Çünkü demokrasi sadece sesi çok çıkanlara değil herkese ait.'
'Çok mu bir şey istiyorum'
İzmir Çocuk Belediyesi Sözcüsü Yağız Cemal Demir, henüz 11 yaşında iken büyüklerinin sık sık çıktığı kürsüye büyük bir özgüvenle çıktı, Cumhuriyet'in bekçisi olduğunu gösterdiği sözleri sarf etti: 'Cumhuriyet, bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik demektir. Atamızın büyük bir özveri ve sevgi ile ilmek ilmek dokuduğu bu vatan ve cumhuriyet nice yüzyıllar görecektir. Ben bir cumhuriyet çocuğu olarak ikinci yüzyılda beklentiler içindeyim. Değerinin bilindiği, kimsenin dışlanmadığı, ötekileştirilmediği, herkesin huzurlu olduğu, nüfusun çoğunluğunun asgari ücretle geçinmek zorunda kalmadığı, çocukların sahipsiz kalmadığı, çocuk işçi olmadığı, kız çocuklarının zorla evlendirilmediği ve okuma haklarının ellerinden alınmadığı, kadınların ve annelerin öldürülmediği, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ilimin ve bilimin ışığında laik ve demokratik bir eğitim aldığı ikinci bir yüzyıl diliyorum. Siz değer büyüklerim sizlere soruyorum… Çok mu bir şey istiyorum? Çocukları sağlıklı bilgili yetiştiremeyen uluslar temeli çürük binalar gibi çabuk yıkılırlar umudu.'
Meclis'teki gruplarından konuşmalar ise şu şekilde:
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, 'Elbette, hepimiz Cumhuriyet ile ilgili çok şey söyleyebiliriz. Her şeyden önce Cumhuriyet akıl ve bilim demek. Cumhuriyet eşit yurttaş demek. Cumhuriyet özgür bir toplum, toplumun içinde özgüveni tam özgür kadın demek. Cumhuriyet, kültür ve sanat. Cumhuriyet adalet ve hukuk demek. Cumhuriyet zayıf ama haklı olanların en güçlü durumda olmalarını isteyen sistemin adı. Cumhuriyet özgürlük demokrasi laiklik ve tam bağımsızlık demek. Cumhuriyet bir yaşam biçimi ve en önemlisi Atatürk demek. Yaşasın Cumhuriyet!' dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, 'Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümünde, kuruluş ve kurtuluşun kenti İzmir'de meclis üyesi olmanın onurunu sizlerle paylaşmak isterim. Cumhuriyet, bundan 100 yıl önce ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla zor koşullara rağmen ilan edildi ve bizlere armağan edildi. Ben Cumhuriyet'in ne demek olduğunu bugün bu salona girdiğimde gördüm. Karşıdan baktığımda normalde diğer tarafta oturan arkadaşlarımız bizim sıralarımız ya da bizim sıralarımızda oturan arkadaşlar burada oturuyor. Aslında cumhuriyet demek tam de bu. Çocuk, genç, yaşlı ya da kadın ayrımı yapılmaksızın Cumhuriyet'imizi çok daha ileri taşımak için hep birlikte var gücümüzle mücadele edeceğimize inanıyorum' dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, 'Cumhuriyet'imizi kurup bizlere emanet eden büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyoruz. Ne senden ne eserlerinden vazgeçeriz. Bu topraklarda özgür ve kardeşçe yaşamanın teminatı olan Cumhuriyet'in 100'üncü yılı kutlu olsun' dedi.
MHP Grup Başkanvekili Cüneyt Umutlu, 'Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılına kavuşmanın kelimeler tarif edilmeyecek heyecanını birlikte yaşıyoruz. Özellikle milli mücadelemizin taçlandığı, Cumhuriyet'in kuruluşunun temellerini atıldığı İzmir'in meclis üyesi olarak hepimiz için gurur vericidir. Bundan 100 yıl önce Türk milletinin bağrından çıkmış Mustafa Kemal Atatürk ve çalışma arkadaşları liderliğinde ağır bedeller ödenerek sahip olduğumuz Cumhuriyet'i dünya döndükçe yaşatacağımıza yürekten inanıyorum' dedi.
İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, 'Yurdun geleceğe dair yitilmiş umutlarını yeşerten, üzerine çökmüş karanlıktan hiç sönmeyecek ışığa kavuşmasını simgeleyen bir haykırıştır Atatürk'ün şu sözü: Efendiler, yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz! Bu güçlü haykırış elbette içerdiği inanç ve hedefler ile bu ülkedeki insanlara verilmiş en büyük armağandır. Cumhuriyet'i sözlükteki anlamından öteye taşıyan şüphesiz ki çağdaşlaşma yolundaki adımlardan birisi olmasıdır. Günümüz yaşamında STK'nın önemini anlatmak için fazla söze gerek yoktur. Bireylerin birlikte olduğu yaşam alanlarında birbirleri ile çevre ile olan ilişkilerde düzenleyici ve itici bir formdur STK. Bu yapı toplum yaşamının vazgeçilmez bir ögesidir. Zaman zaman kesintiye uğratılan demokrasinin yeniden inşasından tutun hala en ufak çevre sorununun çözülmesinden kurum ve bireyler arasında köprü işlevini başarıyla sürdürüyor. Dahası bu birlikler giderek evrensel bir yapıya bürünmesi sayesinde toplumların birbirlerini daha iyi anlamalarına, deneyimlerden faydalanmalarına imkan tanıyor. Hepimiz biliyoruz ki Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlığa ulaşma hedefi ancak Cumhuriyet'in kuşaktan kuşağa teslim edilmesiyle gerçekleşecektir. Cumhuriyet, 100 yıllık yolculuğunda yurdumuza uğramış bir yolcu değildir. Yurdun tüm insanlarındaki yüreği ile bağlı olduğu en önemli değildir. Cumhuriyet yarınımızdır' dedi.
İzmir Engelli Meclisi Başkanı Ramazan Kaymaz, 'Engellilik gönümüzde sadece bireyin kendisini ve ailesini etkileyen konu olmaktan çıkıp toplumun tamamını ilgilendiriyor. Engellilere yönelik yaklaşımların sosyal politikaya çeşitli yönlerden yansıtıldığı biliniyor. Bu yansıtmalar toplumdan topluma kültürden kültüre farklılık arz ediyor' dedi.
İzmir Kadın Meclisi Başkanı Canan Aydemir Özkara, 'Cumhuriyet, kadın devrimidir. Ancak günümüzde gelinen noktada sadece ülkemizde değil dünya genelde bu yana hükümetlerin pratikte yeterince yer bulmadığını üzülerek görüyoruz. Bunun bir örneği de uygulamada yeterince olmayan İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasında görüyoruz. Kadın bedeni üzerinden yürütülen siyasete ilişkin örnekler artarak devam ediyor. Kadın toplumsal hayattan, eşit eğitim alma imkanından gittikçe uzaklaştırılıyor. Şimdi anlıyoruz ki demokratik laik, sosyal ve hukuk devleti olmak hava su ve yaşam kadar önemliymiş bizim için. Yoksulluk ve savaş önce kadınları vuruyor' dedi.
İzmir Gençlik Belediyesi Başkanı Kaan Levent Bozdağ, 'Normalde bir metin hazırlamıştık. Ama burada şimdi onu okursam kendime gençliğime ve düşüncelerime ihanet edeceğimi düşünüyorum. Aydın'da KYK'da 22 yaşında gencecik bir arkadaşımız kaza olduğu ifade edilen vahim bir hadise ile vefat etti. Burada bunu söylememin nedeni bugün Zeren yanımızda ve Cumhuriyet'in emanetçisi değilse bundan hepimiz sorumluyuz. 22 yaşındaki arkadaşımız, Cumhuriyet'in parıl parıl genci devletin yurdunda hayatını kaybetti. Neden? İhmaller ve tedbirsizlikler yüzünden. Türkiye Cumhuriyeti, 100 yıldır yaşıyor ve payidar kalacak. Ama bu Cumhuriyet var oldukça altını ne kadar doldurabiliyoruz? Bugün bizden önceki kuşaklar aramızda, büyüklerimiz aramızda. Mevki ve makamları var. Biz gençler ve siz zamanın gençleri cumhuriyetin mirasçılarıydık. Peki, taş üstüne taş koyabildik mi? Ben şahsi olarak bir şey göremiyorum. Bizim yürüdüğümüz yol neticesinde Cumhuriyet'in akıbeti belli olacak. Biz gençler bunun için mücadele ederken sadece ve sadece yanımızda durun destek olun istiyoruz. Cumhuriyet, 100 yaşında ve altını doldurduğumuz üzerinde çıktığımız bir Cumhuriyet olacağına inanıyorum. Bizler hep Cumhuriyet emanetçisi olacağız' dedi.
İzmir Çocuk Meclisi Başkanı Emek Devrim Günay, 'Onca şehit, onca dökülen kan ve onca savaşa rağmen Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Cumhuriyet'i kurdu. Ne mutlu ki şanlı Türk bayrağının altındayız. Atatürk'ün açtığı yolda gösterdiği hedefe durmadan ilerleyen neslin ateşidir Cumhuriyet'in yüzüncü yılı. Biz çocukların eşit eğitime, söz hakkına, eşit haklara, özgürce sokaklara çıkabildiğimiz gündür Cumhuriyet. Kız çocuklarının ekren yaşta evlendirilmediği, çocuk yaşta anne olmadığı günlerin hayalinin yeşerdiği gündür Cumhuriyet. Cumhuriyet savaşta çocukların ölmemesi demektir. Cumhuriyet çocukların gözlerinde parıldayan mutluluk demektir. Cumhuriyet almaya giden çocukların öldürülmediği, okullarda imamların atanmadığı laik bir sistem demek. Türkiye Cumhuriyeti bugün 100 yaşına bastı. 15 yaşında sadece bize 'Yaşasın Cumhuriyet' demek için ölen kahraman Türk evladının kanını yerde bırakmadığımızı düşünerek son sözlerimi söylüyorum. Bir yükselen yeni nesil İstikbal biziz Cumhuriyeti siz kurdunuz, yükseltecek ve yaşatacak olan bizleriz' dedi.
İzmir Gençlik Meclisi Başkanı İsmail Ferhat Kaplan, 'Cumhuriyet'imizin bir yansıması gençliktir ve gençliktedir. Bu toprakların kahramanları Cumhuriyet'i bir kazanım olarak memleketimizle buluşturması, demokrasi ile tamamlaması tarihin yönünü değiştirmiştir. Bizler Atatürk'ün öğrettiği gibi bir kurtarıcı beklemeyeceğiz. Hepimiz doğal liderler olacağız ve Cumhuriyet'i yüceltmek için çalışacağız. İlk kurşunun atıldığı İzmir için cumhuriyetin önemi tartışılamaz. Kuruluşun ve kurtuluşun kentinde Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılını kutlama onuruna eriştik. Atatürk gençlere Cumhuriyet'i sadece emanet etmedi. Bize ülkemizi muhasır medeniyetler seviyesine getirmeyi de görev olarak verdi. Biz de bu ışıkta bu bilinçte çalışıyoruz' dedi.