'8 Mart kutlama değil mücadele günü'
İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı'nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yapılan basın açıklamasında, kadın mücadelesinin, Türkiye'nin mücadelesi olduğu vurgulandı
İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı'nda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü basın açıklaması gerçekleştirildi. 81 ilde aynı anda yapılan açıklamayı İzmir'de İYİ Parti İzmir Kadın Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanı Şule Bayraktar okudu. Açıklamada, Türkiye'de her gün en az bir kadın öldürüldüğüne dikkat çekilerek, 'Kadınların bedenine, kıyafetine, çalışmasına, yaşam tarzına müdahale eden bu zihniyet, her geçen gün daha da pervasız hale gelmektedir' denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Bugün, 8 Mart. Sadece bir kutlama günü değil, kadınların yüzyıllardır süren mücadelesinin, hakları için verdikleri savaşın sembolüdür. 167 yıl önce, New York'ta bir dokuma fabrikasında 129 kadın, insanca çalışma koşulları için mücadele ederken diri diri yakılarak katledildi. Bugün hl, dünyanın dört bir yanında, kadınlar sadece insan gibi yaşamak, eşit haklara sahip olmak için ölüyor, öldürülüyor. Ve ne yazık ki Türkiye, bu karanlık tablonun en acı örneklerinden biri. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasıyla kadına yönelik şiddetin önünün açıldı. Türkiye'de her gün en az bir kadın öldürülüyor. 2024 yılında şüpheli kadın cinayetleri de dahil 653 kadın hayattan koparıldı. Kadınlar, en yakınlarındaki erkekler tarafından katlediliyor. Mahkemeler 'haksız tahrik indirimi' ile katilleri ödüllendiriyor. İktidar, yasaları uygulamak yerine kadınların haklarını budamakla meşgul. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasıyla birlikte kadına yönelik şiddeti önleme mekanizmaları zayıflatılmıştır. İktidar, kadınların hayatını korumak yerine, onları itaate zorlayan bir düzen inşa etmektedir. Kadınların bedenine, kıyafetine, çalışmasına, yaşam tarzına müdahale eden bu zihniyet, her geçen gün daha da pervasız hale gelmektedir.'
Bu ülkede her kadının potansiyel bir cinayet kurbanı olduğunu vurgulayan Bayraktar, 'Buradan soruyorum; Kaç kadın daha ölmek zorunda? Kaç çocuk annesiz kalmalı ki harekete geçesiniz? Şiddeti önlemek için daha kaç hayat feda edilmelidir? Bu ülkede her kadın potansiyel bir cinayet kurbanıdır. Ve bu gerçeğin sorumlusu, kadın haklarını hiçe sayan, yasaları uygulamayan, şiddeti önlemek için hiçbir somut adım atmayan mevcut iktidardır' dedi.
İYİ Parti olarak kadını yok sayan zihniyetle mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Bayraktar, '1926 Türk Medeni Kanunu'nun kabulü ile birey olarak kabul edilmesinin ardından, 1934 yılında, Mustafa Kemal Atatürk, dünyada birçok ülkeden önce Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Kadınların eşit yurttaş olmasının yolunu açtı. Oysa bugün geldiğimiz noktada, kadınlar siyasette, ekonomide, sosyal hayatta arka plana itilmeye çalışılıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kadın temsil oranı hl yüzde 20. Kadınlar siyasette erkek egemen yapının gölgesinde kalıyor. Kadın girişimciliği desteklenmiyor, kadın istihdamı artırılmıyor, kadınlar ekonomik olarak bağımsız olamasın diye her türlü engel çıkarılıyor. Kadınların kazandığı hakları geri almak için adeta sistematik bir saldırı var. Biz İYİ Parti olarak kadını yok sayan bu zihniyete geçit vermeyeceğiz' diye konuştu.
Bayraktar, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı: 'Biz İYİ Parti olarak, kadınların hak ettikleri özgürlük, eşitlik ve güven içinde yaşayacağı bir Türkiye inşa etmek için buradayız. Kadın cinayetlerini durduracak hukuki reformları gerçekleştireceğiz. Kadın istihdamını artıracak, ekonomik özgürlüğü teşvik edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönecek, şiddeti önlemek için somut adımlar atacağız. Kadınların siyasette ve karar alma mekanizmalarında eşit şekilde temsil edilmesini sağlayacağız. Kız çocuklarının kesintisiz eğitim hakkını garanti altına alacağız. Kadınlar bu ülkenin geleceğidir. Ve kadınlar susmayacak! 8 Mart, mücadele günüdür. 1934'te Atatürk'ün öncülüğünde elde edilen hakları korumak, kadınların yaşam hakkını savunmak ve gerçek anlamda eşitlik sağlamak için, biz varız! Kadın cinayetlerinin, şiddetin, eşitsizliğin olmadığı bir Türkiye mümkün! Biz, bu ülkenin kadınlarını ikinci sınıf vatandaş olarak görenlere karşı dimdik ayakta duracağız! Kadın mücadelesi, Türkiye'nin mücadelesidir.'