Alternatif rota arayışları navlun maliyetini yükseltti
Deniz Ticaret Odası Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Akgöz, dünyadaki savaş ve huzursuzluk ortamından doğrudan etkilenen deniz taşımacılığının yeni yol alternatifleri arayışında navlun maliyetlerinin yükseldiğini, bunun da ihracatı olumsuz etkilediğini söyledi
Dünyada yaşanan politik gerginlikler ve savaşlar en çok deniz taşımacılığına zarar veriyor. Gerek global gerekse iç dinamikler açısından ele alınsa da deniz taşımacılığının bu iki dinamikte ayrı ayrı ele almanın mümkün olmadığını belirten Deniz Ticaret Odası Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Akgöz, “Bizim sektörümüz dünya ile entegre halde çalışır ve çalışmak zorunda. Dolayısıyla dünyada yaşanan savaşlar ve gerginlikler sektörümüzü doğrudan etkiliyor” dedi.
Taşıma yolları tehlikeli hale gelen deniz taşımacılığı firmalarının bu süreçte kendilerine alternatif rota arayışına girdiğini de anlatan Birol Akgöz, "Bu arayışların haliyle ekonomik boyutları oluştu. Yeni rotalar, alternatif yollar maliyetleri yükseltince, taşımacılık firmaları da bu farkları doğal olarak ithalatçıya ve ihracatçıya yansıttı. Taşımacılık maliyetleri ürün fiyatlarını yükseltti. Ülke ekonomilerini maalesef negatif etkiledi. Örnek vermek gerekirse Kızıldeniz'de yaşanan adı savaş bile olmayan o belirsiz ve çok tehlikeli huzursuzluk ortamı nedeniyle armatörler, doğu-batı, batı-doğu yönündeki seferlerinde Kızıldeniz'i dolayısı ile Süveyş kanalını pas geçerek Güney Afrika Ümit Burnu'nu dolaşarak seferlerini yapıyorlar. Sefer rotasını çok uzatan bu durumun navlunlara ve teslim zamanlarına etkisi inanın muazzam. Bu ticaret yapan şirketlere, ülke ekonomilerine, insanlara hayata yansıyor, Süveyş'i kullanmayan geminin varış limanına bağlı olarak 20 gün civarında bir kaybı oluyor ve bu kaybın ne kadar büyük olduğu sektörle ilgisi olan olmayan herkes tarafından kolaylıkla anlaşılabilir” diye konuştu.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın etkilerini de değerlendiren DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Akgöz, şöyle konuştu; “Bu savaşın ilk anlarda büyük etkisi olmakla beraber boğazlarımızdan geçen gemi trafiği ve sayısından anlıyoruz ki olumsuz etkisi azaldı ama bu demek değildir ki herşey normal sonuçta bölgede bir savaş var ve savaşan her ülkenin de karşılıklı ultümatomları var ancak görülüyor ki onlar bile ticaretin durmadan devam etmesi gerektiğinin farkındalar. Başka türlü düşünülemez zaten, tabii ülkemizin de rolü var. Karadeniz'deki durum hakkında ilgili ülkelerle yapıcı görüşmeler yaparak ticaretin devam etmesini sağladılar. Deniz taşımacılığı sektörüne ve genel olarak ülkeye bazı negatif etkileri oldu elbette. Savaş bölgesi olmasına rağmen ticarete devam edilecek koşullar oluşsa bile hiç bir armatör gemisini böyle riskli bir bölgeye göndermek istemez. Gönderecekse de riskleri minimuma indirecek büyük navlun bedelleri ister. İstemekte de haklı. Bunu fırsatçılık olarak görmemek gerekir. Yüksek navlunların pek çok nedeni var. Bunlardan biri sigorta. Ortaya çıkabilecek zararların telafi edilmesi gerekecek.”
Birol Akgöz, Türkiye'nin çok yakın olduğu, etrafında yaşanan gerginliklerin etkisinin çok büyük olduğunu hatırlatarak, “Ülkemizi bu yaşananlardan soyutlayamayız. Bir negatiflik yaşamamıza neden oluyor. Sektör olarak tek talebimiz güvenli su yolları ve limanlar. Gerisini sektörümüz halleder” dedi.