Anmada gözyaşları sel oldu
10 Ekim 2015 yılında DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, HDP ve diğer birçok sivil toplum...
10 Ekim 2015 yılında DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, HDP ve diğer birçok sivil toplum kuruluşu 'Barış Mitingi' için Ankara Garı önünde bir araya geldi, kortej oluşturmak için beklemeye koyuldu. Saatlerin 10.04'ü gösterdiği esnada halayların da çekildiği bölgede canlı bombanın kendisinin ilk patlaması sonrasında ikinci patlamayla 103 kişi yaşamını yitirirken 500'ün üzerinde kişi yaralandı.
İzmir ve Türkiye'nin dört bir yanında gerçekleşen anmada onlarca kişinin katılıp hayatını kaybedenlerin isimlerinin okunduğu sırada gözyaşları sel oldu, aktı. Ankara Gar'da gerçekleşen bombalı saldırıda hayatını kaybedenler 8 yıl sonrasında İzmir Alsancak Gar'da anıldı. Gözyaşları içinde süren anmada, birçok sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek 'İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri' isminin verildiği topluluk, kırmızı karanfiller bıraktı.
'İktidar oy hesabı derdine düştü'
Basın açıklamasını okuyan Mustafa Ersözen, 8 yıl geçen süre zarfında aynı şeylerin yaşandığına işaret ederek 'Aradan geçen 8 yılda, patlamadan kaynaklı çok sayıda arkadaşımız farklı organ kayıplarıyla hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadır. Sekiz yıl herkesi aynı şekilde etkilemediler mi? Yüreğimizi kan ağlarken birileri statlarda barış karanfillerimizi yuhalattı. İnsanlık suçları işleyen canlı bir örgüte selam yollandı. Bizler örgütlerimizin geleceğine kara bir leke olarak düşen katliamda yitirdiklerimizi birer birer toprağa gömdüklerimizde katliamı önlemek bir yana deta yol veren iktidar oy hesabı derdine düştü' dedi.
'Dosyalar kapatılmak istendi'
Katliamda hayatını kaybedenlerin aileleri, avukatları, arkadaşları yaşanan olayı açığa çıkarmanın gayreti üzerinde durarak, 'Aileleri, yakınları, avukatları ve biz mücadeleci arkadaşları katliamın gerçek suçlularının ortaya çıkması için belge ve delilleri ararken idareciler delil torbalarını imha ettiler. Katliam göz göre göre geldi. 10 Ekim 2015 katliamı öncesinde aynı merkezde planlandığı düşünülen 5 Haziran 2015 Diyarbakır, 20 Temmuz 2015 Suruç katliamı yaşandı. Her üç katliamının sadece planlanması değil, büyük yumaklar zinciri de büyük benzerlikle taşımaktadır. Her ne hikmetse her üç katliamda da güvenlik güçleri ortadan kaybolmuş, arama noktaları kaldırılmıştı. Her üç katliamın da dava dosyaları birkaç maşaya ceza verilmek istenerek kapatılmak istenmişti.
'IŞİD elini kolunu sallayarak geçti'
Ankara Gar Katliamı, ülkenin başkenti TBMM'nin olduğu, tüm güvenlik bürokrasinin olduğu ve herkesin gözleri önünde gerçekleşti. Katliamı gerçekleştiren canilerinin istihbaratın takip ettiği ve canlı bomba ihbarının olduğu, katliam sorunluların istihbarat görevlileriyle katliam öncesinde ve sonrasında görüştüğü çok sayıda belgeyle kanıtlandı. Katliamı gerçekleştiren IŞİD canileri, patlama malzemeleriyle birlikte binlerce kilometrelik yolu elini kolunu sallayarak herhangi bir kontrole tabii olmadan geçti. Yaralılarımızı hastanelere götürmeye çalışırken bir anda ambulansların önü kesildi, gaz sıkarak yardım etmeye çalışanlara saldırıldı. Ambulanslardan önce TOMA ve zırhlı araçlar alana girdi. Dava süreci de iktidarın ve siyasal destekçilerin katliama bakışı olayı ele vermektedir' ifadelerini kullandı.
Dosyada kısıtlama
Savcılığın kısıtlılık kararıyla Ankara Katliamı dosyasının gizlendiğini de aktara Mustafa Ersözen, 'Katliamı bağlantıları olduğu tespit edilen ve açık kimlikleri bilinen IŞİD'ler hakkında hiçbir işlem yapılmadığı gibi tüm evraklar avukatlar aracılığıyla savcılığa sunulsa da savcılık, bu konuda aldığı kısıtlama kararıyla dosya gizlenmektedir. Bunlara rağmen 10 Ekim'de hayatını kaybedenlerine sahip çıkacağız. Barış Karanfillerimiz, bu ülkenin eşitlikçi, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadelede herkesin yüreğindedir' dedi.
Sürecin ise hl netlik kazanmadığı üzerinde duran aileler, avukatlar ve mücadeleyi sürdüren sivil toplum örgütleri, yaşanan sürecin takipçisi olacaklarının altını çizdi. Katliamın asıl sorumlularının da hukuk karşısında cezalandırılıncaya dek her yıl anmayı sürdüreceklerini, dava süreçlerini de takip edileceğini aktardı.,
Haber Merkezi