Asrın felaketinde yeni rapor
Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşturduğu hasarın yerinde görülmesi amacıyla Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi...
Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşturduğu hasarın yerinde görülmesi amacıyla Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim elemanları ve İnşaat Mühendisleri Odası Salihli Temsilcisi'nin dahil olduğu bir araştırma grubu, yıkımın en fazla olduğu Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay bölgelerinde incelemelerde bulundu.
Üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümü hocaları yaptıkları inceleme sonrası 17 maddelik bir ön rapor hazırladı. Raporda, bölge jeolojik, sismik, geoteknik ve yapı davranışı açısından incelendi. Buna göre deprem yönetmeliklerinde acilen iyileştirme önerildi. Yeni yerleşim yerlerinde zemin tipinin mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulandı. İncelenen yapıların önemli bir bölümünde ise hatır beton, demir, kolon ve kirişlerde uygunsuzluk belirlendiği ifade edilerek yapı denetim konusunda daha dikkatli davranılması gerektiğinin altı çizildi. Yapılan tüm gözlemler ve değerlendirilmeler sonucunda, deprem tehlikesi bulunan bölgeler başta olmak üzere, mevcut ve yeni planlanacak yerleşim alanlarının risk haritasının oluşturulmasının öneminin ortaya çıktığı, bu çerçevede risk haritasına esas mikrobölgelendirme çalışmalarının mutlaka yapılması gerektiği rapor edildi.
'OVALARDAKİ BİNALAR YIKILMIŞ'
MSKÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Deniz Ülgen, yaptıkları araştırmayı iki gruba ayırdıklarını belirterek, 'Birisi daha ağır hasarlı ve yıkılan binalar, diğeri de çok az hasar görmüş hemen oturulabilecek veya hasar görmemiş binalar. Daha çok yoğunlaştığımız yıkılan ve ağır hasarlı binalardı. Bu binaların yapımında büyük hatalar var Projeden başlıyor, imalat, denetim. Tüm aşamalar var. Bizim en çok dikkatimizi çeken denetim aşamasında imalatlarda bir takım yanlışlar yapılmış. Denetim belki az yapılmış, belki gözden kaçmış. Böyle çok bina gördük. Ayakta kalan binalar da vardı. Normal mühendislik hizmeti almış, yönetmeliklerin şartlarına göre yapılmış binalar gayet iyi durumdaydı. Vurucu olarak söyleyebileceğim zeminin çok etkili olduğu görülüyor. Özellikle yamaç ve kayalıklı bölgelerde hasar miktarı az. Mühendislik hizmeti az almış veya almamış binalar, göçmesini beklediğimiz binalar orada bir şekilde ayakta kalmış veya az hasar görmüş. Ovada, yumuşak zeminde olanların hemen hemen hepsi yıkılmış' dedi.
'MÜHENDİSLER OLARAK HER YERE BİNA YAPARIZ'
Her yere bina yapılabileceğini, bunun için başta bütçe ve planlamanın çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Ülgen, 'İnşaat mühendisleri açısından bizler her yere bina yapabiliriz. Bu bütçe ile orantılı. Bunların hepsinin bir dengede olması lazım. Hem bütçeniz olacak, hem de o şehrin bir kültürü ve tarihi var. Planlaması ve geleceği dengede olacak. Mühendisler de o planlamaya göre hizmeti verecekler ve şehirdeki yapıları ona göre inşa edecekler. Kesin bir şekilde orada yapılamaz, burada yapılamaz düşüncesi yanlış' dedi.
(İHA)
(ES)