Bafa Gölü kuraklık etkisi altında…'Derhal çalışmalara başlanmalı'
Ege Bölgesinin en büyük ve tatlı su kaynağı olan Bafa Gölü yok olmanın eşiğinde…Türkiye Tabiatını Koruma...
Ege Bölgesinin en büyük ve tatlı su kaynağı olan Bafa Gölü yok olmanın eşiğinde…Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Erol Kesici, Bafa gölündeki son durumu Yeni İzmir Gazetesi'ne aktardı.
Ege Bölgesinin gözdesi Bafa Gölü'nün kuraklıkla savaş halinde olduğunu söyleyen Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Erol Kesici, 'Bafa Gölü, tüm ülkemize olduğu gibi 'İnsan kaynaklı' kuraklıktan aşırı oranda etkilenmektedir. Bunun yanı sıra kirlilik sorunu bir türlü bilimsel çözüm önerilerine rağmen sürmektedir. Göl ayındaki oksijen seviyesi bazı kesimlerde 2 nin altında olup, göldeki görünürlük oranında da farklılıklar yaşanmaktadır. Aynı zamanda her türlü kirlilik kaynaklı azot, fosfor miktarında önemli oranda artış söz konusudur. Göldeki su canlılarıyla ilgili biyolojik çeşitlilikte tür ve birey sayıları son yolların en düşük seviyesindedir. Göldeki balık popülasyonunda azalma dikkat çekmektedir. Göl kuyularında mavi- yeşil alg artının giderek artığı bunun göl çevresinde gün sineklerinin aşırı artış gösterdiği belirlenmiştir. Gölün ekosisteminin göçme noktasına geldiğinin diğer bir kanıtı, su kalitesindeki kirlilik nedeniyle aşırı oranda artan istilacı tür olan 'Tatlı ve acı sularda yaşayan midyelerin artışıdır' ifadelerini kullandı.
'YENİ PROJELER ÇÖZÜM DEĞİL'
Bafa Gölü'ne yönelik düzenlenen projelerin yetersiz kaldığını ve yeni projeler oluşturulmasının bir etkisinin olmayacağını Söyleyen Kesici, 'Bafa Gölü'nün kuraklıktan kurtarılması için öncelikle insan etkilerini azaltıp, gölün bilimsel kurallarla yönetilip, korunum kullanılmasıdır. Bafa Gölü'nün sorunu ve çözümleri 20 yıl öncesinden belirlenmiştir. Bu karar veren biz bilim insanlarının uygulama geçme yetki ve kararı yoktur. Kararı o çevrede yaşayan halk ve siyası güç verecektir. Çözüm belli iken, hala Avrupa Birliği vb projelerin B.Menderes ve Bafa Gölü haftası için sürdürülmesi havzadaki 'hastalığın, sorunun' giderek artmasına neden olmaktır! Projeler yılların birikimi, toplantılar yılların çözüm getirilmezliğidir ve havzaya verilen en büyük zarardır. Bilinenin, toplantısı, AB vb projeleri olmaz, olmamalı. Eylem planlar var, eyleme geçmedikten sonra hiç bir işe yaramamakta. Bu yaklaşımlara izin verilmemeli, buraya harcanan para ve emek gölün sorununa ve çözümüne yönelik, dip temizliği, gölü kirli su kaynaklarının girişinin engellenmesine, yöre halkının sürekli bilgilendirilir onlarla iş birliğine gidilmesine harcanılmalıdır. Elbette STK ve 'çevre dostu' diye tanınan ve emek veren insanların gölün oluşumunu, ekosistemini, doğasını öğretmek gerekir! Çünkü Bafa Gölü, doğasıyla, tarihiyle bir bütündür, birlikte korunmalıdır' dedi.
'TEHLİKE OLUŞURMAKTADIR'
Bafa Gölü'nde oluşan kirliliğin Büyük Menderes'in etkisiyle de oluştuğunu ve buharlaşmanın olumsuz yönlerinin bulunduğunu söyleyen Kesici, 'Bafa Gölü'nün kirlilik ve kuraklığında Büyük Menderes'in baskısı çok fazladır. Gölün yağışlarla beslenmesinin yanında gölü besleyen dere ve çayların göle ulaşımının engellemesi ve havzada bir çok amaç için anılan yasal ve yasal olmayan Sondaj Kuyuları, gölün suyunun yeraltı kaynaklarından beslenmesini engellemenin yani sıra göl suyunun çekilmesine de neden olmaktadırlar. Kirliliğin artışı gölün kurumasında da etkilidir. Bunun yanı sıra giderek su seviyesi düşen gölde, yaşanan sıcaklıkla birlikte buharlaşmanın aşırı artışı gölün su seviye ve hacmindeki kalıpları artırmaktadır ve oldukça tehlike oluşturmaktadır' şeklinde konuştu.
'PARA, DOĞA'DAN DEĞERLİ DEĞİL'
'Ülkemizde yaşanan kuraklığın, nedeni ne doğa olayıdır ne de doğadır' diyerek sözlerini sürdüren Kesici insanların Doğa'ya bilinçli olarak zarar verdiğini öne sürerek, 'Kuraklığın nedeni, insanın doğanın yaşama kattığı 'Değeri' para gözüyle görüp, yapmış olduğu dönüşümdür. Maden ocaklarının etkisi, tarımda aşırı su ve Tarım zehrini kullanma, ağaçların kesilerek, doğal alanların işgal edilerek yola binaya dönüşmesi ve de yaban hayatının tahribinden doğa değil, doğa da yaşayan insan sorunudur. İnsanlar, suçu doğaya, iklim krizine atıp kendileri işlemiş oldukları doğa suçundan kurtaramazlar. Çevreyi, doğayı kullanan insanın da bu konuda vicdan ve ahlaka sahip olup gelecek kuşaklar için kendisine verilen doğa emanetini tüketmemeleri gerekirdi! Para, sudan, doğadan değerli değildir. Para değil! Bafa Gölü , doğa her şeydir' ifadelerini kullandı.
'DOĞA SAĞLIKLIYSA BİZ DE SAĞLIKLIYIZ'
Gelecek kuşaklarımıza temiz bir gelecek bırakmak için göllerimize sahip çıkmamız gerektiğini dile getiren Kesici: Doğa ne kadar sağlıklıysa bütün insanlar sağlıklıdır ve bütün canlılar da bir o kadar sağlıklıdır. Bugün yaşanan sorunların temelinde, doğaya kötü bakmak, aşırı tarım deneyimlerini kullanmak yatıyor. Bu kullandığımız tarım deneyimlerini tekrar suya, toprağa verip o sudan tekrar ürün elde etmek hastalıkları da beraberinde getiriyor. Eğer suyun hali iyiyse, insanların da hali, canlıların da hali iyi olur. Son olarak gelecek kuşaklarımıza güzel bir gelecek bırakmak için Bafa Gölü başta olmak üzere bütün göllerimize, su kaynaklarımıza iyi bakmalıyız. Bafa Gölü'nün sürekliliği için kullanma klavuzunu iyi okuyup, anlayıp ve aynı zamanda anlatıp farkındalık oluşturmak gerekir' diyerek konuşmasına son verdi.
LEYLA BİLGİ