Bakan Fidan: “(Gazze’de) Bölgesel sahiplenme ve garantörlük mekanizmasının tesisini öne çıkarmaktayız”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu, Avrupa Birliği Eğitim ve...
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı'nın (Türkiye Ulusal Ajansı) 2022 yılı Sayıştay denetim raporları ile 2022 yılı kesin hesabı ve 2024 yılı gider bütçeleri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda bir sunum yaptı.
Bakan Fidan burada yaptığı konuşmada, '7 Ekim'den bu yana Gazze'deki İsrail vahşeti neticesinde Filistin halkı için durum bir insanlık trajedisine dönüşmüştür. Şu ana kadar İsrail saldırılarında yaklaşık 12 bin Filistinli yaşamını yitirmiş, 30 binden fazla kişi yaralanmıştır. En az 3 bin 750 kişi ise kayıp durumdadır. Hayatını kaybedenlerin üçte ikisi kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşmaktadır. Sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz. Sivillerin her koşulda korunması gerektiğini daha krizin başladığı günden itibaren tüm dünyaya duyurmuş durumdayız. Hamas'ı yok etmek adına Gazze'nin topyekun hedef alınması, hastanelerin, okulların ve camilerin bombalanması karşısında sessiz kalamayız, kalmayacağız. İsrail'in Filistinli sivilleri hedef alan saldırıları nedeniyle Tel Aviv Büyükelçimizi istişareler için merkeze çağırdık. Türkiye, devam eden katliamın durması, vahşetin son bulması ve bölgedeki gerilimin daha fazla tırmanmaması amacıyla krizin ilk gününden bu yana yoğun bir diplomasi trafiği içindedir. Cumhurbaşkanımız, İsrail ve Filistin devlet başkanları dahil çok sayıda liderle temas etmiştir. Son olarak 11 Kasım'da Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne katılım sağlamıştır. Söz konusu zirvede verilen mesaj, son derece nettir. İsrail saldırılarının bir an önce durdurulması, iki devletli çözümün bir an önce hayata geçirilmesidir' ifadelerini kullandı.
Gazze'ye yardımların gönderilmesi ve yerlerine ulaşması için azami gayret gösterildiğinin altını çizen Bakan Fidan, 'Şimdiye kadar 11 uçak dolusu insani yardım malzemesini Gazze'ye ulaştırmak üzere Mısır'a göndermiş bulunuyoruz. Sahra hastaneleri, tıbbi ekipman, ilaç ve diğer yardım malzemeleriyle dolu büyük bir gemimiz de Mısır'a ulaşmıştır. Gazze Türk Filistin Hastanesi'ndeki hastalar başta olmak üzere yaralıların tedavisine yönelik yoğun temaslarımız var. Gazze'den çıkışlarını sağladığımız 27 hasta ve 12 refakatçi Ankara'ya getirilmiş, 61 hasta ve 49 refakatçi ise dün akşam Mısır'a geçirilmiştir. Ayrıca bugüne kadar 170 vatandaşımız ve yakınlarının Gazze'den çıkışı sağlanmıştır. Bugün ve önümüzdeki günlerde de çıkışlara devam edilecek. Gazze'de bir sahra hastanesinin faaliyete geçmesine yönelik çalışmalarımız da hızla devam etmektedir. Bunun yanı sıra 983 vatandaşımızın ve aile yakınlarının Gazze'den Refah Sınır Kapısı'ndan tahliyesi için İsrail ve Mısır makamlarıyla temaslarımız sürüyor' diye konuştu.
Bakan Fidan, Suriye sahasındaki başlıca önceliğin PKK, YPG ve DAEŞ başta olmak üzere terör tehdidinin yok edilmesi olduğunu belirterek, 'Bunun için tüm kurumlarımızla yoğun bir şekilde çalışmaktayız. Maalesef bazı ülkeler, DAEŞ'le mücadele kisvesi altında PKK-YPG terör örgütüne desteğini sürdürmektedir. Bunun stratejik bir hata olduğunu ve DAEŞ ile mücadelede meşhur ortaklara güvenmelerinin esas olduğunu defaatle vurgulayacağız' dedi.
Gazze'de iki devletli bir çözüm doğrultusunda kalıcı bir barışın sağlanması konusunda girişimlerin yoğunlaştırıldığını vurgulayan Fidan, 'Bölgesel sahiplenme ve garantörlük mekanizmasının tesisini öne çıkarmaktayız. Filistin meselesinin kökeninde yatan derin tarihi adaletsizlikler, hukuksuzluklar telafi edilmeden bölgedeki şiddet sarmalının kırılması mümkün değildir. Gazze'deki yasa dışı kuşatmanın, insanlık dışı saldırıların halen devam etmesi utanç vericidir. Daha da vahim olan ise İsrail üzerinde nüfuz sahibi batılı ülkelerin Gazze'deki vahşet karşısında sessizliğe bürünmeleri ve İsrail'e kayıtsız şartsız destek vermeleridir. Bu durum başka krizlerin kapısını da aralayabilecek, öngörülemez ittifaklara yol açacaktır' açıklamasında bulundu.
Jeopolitik sınamalar karşısında Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerinin somut ve olumlu bir gündem temelinde ilerletilmesinin önemli olduğunu bildiren Bakan Fidan, 'Türkiye, AB üyeliği hedefine bağlılığını korumakta, her alanda iş birliği ve diyaloğu geliştirmek için yapıcı politikalar izlemeye devam etmektedir. Bununla birlikte Avrupa Birliği'nin zaman zaman stratejik vizyon sergilemekten uzak olduğunu, son olarak AB Komisyonu 2023 yılı Türkiye Raporu örneğinde görmüş bulunuyoruz. Karşı karşıya olduğumuz meydan okumalar, Türkiye-AB ilişkilerinin bazı üye ülkelerin dar görüşlü çıkar arayışlarına indirgenemeyecek kadar stratejik olduğunu göstermektedir. AB'den temel beklentimiz, aramızdaki iş birliğine ve somut üyelik sürecimize yeniden üyelik kazandıracak, somut ve anlamlı adımlar atmasıdır' ifadelerini kullandı.
ABD yönetimi ile yıl boyunca temasların devam ettiğini aktaran Bakan Fidan, 'Yaptığımız görüşmelerde Amerika'nın PKK-YPG ile yaptığı iş birliğinin, FETÖ'nün Amerika'daki varlığının ve tek taraflı yaptırımlarının müttefiklik ruhuyla bağdaşmadığını güçlü bir şekilde tekrar vurguladık. Amerika'nın milli güvenliğimizi doğrudan etkileyen konulardaki yanlış tutumlarını düzeltecek somut adımlar atması gerektiğini defaatle ifade ettik. Bu bağlamda F-16 tedarik ve modernizasyon talebimizin herhangi bir koşul ve sınırlama olmaksızın bir an önce sonuçlandırılması yönündeki beklentimizi her seviyede gündeme getirdik. ABD ile ortak çıkarlara sahip olduğumuz birçok bölgesel ve küresel meselede iş birliğine devam etmekteyiz' dedi.
İHA