Bakan Nebati’nin açıklamalarına tepkiler yükseliyor

Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi konuya ilişkin açıklamasında, 'Şöyle bir söz vardır, 'Buğday ile koyun gerisi oyun'. Koyun bizim bu toprakların gerçeği ve sofralarımızda da büyük yer tutan bir kırmızı et. Bölgesel olarak koyun eti tüketmeyen yerler olabilir. Bunlar bir tercih, bu tercihler üzerinden fiyat açıklaması yapmak gerçekçi değil. Sayın Bakanın herhalde koyun eti fiyatlarından haberi yok. Bu ülkenin yüzde 50'sinden fazlasının asgari ücretle geçindiğini düşündüğümüzde ne kadar bu ete ulaşabilir, bunun takdirini de kamuoyuna bırakalım' dedi.

'MİLLİ TARIM POLİTİKALARI'

Patates, Soğan fiyatlarında yaşanan artışın sebebi olarak, iktidarın yanlış tarım politikalarını işaret eden Ferdan Çiftçi,  'AK Parti iktidarında tarım bakanları değişti, bakanlar değişince politikalar değişti. Temelde değişiklik olmasa da yeni ve milli tarım projeleri açıklandı ama sonuçlar hiç değişmedi. Biz ithalat yapmaya devam ettik. Üreticiyi desteklemeden, girdi maliyetleri yükünü azaltmadan bir şeyleri başaracağımızı zannettik. Her fiyat artışında da ithalatı 'sopa' olarak kullandık, geldiğimiz noktada da ne yazık ki gıda fiyatları hep yukarı çıktı. TÜİK her ne kadar enflasyonu yüzde 50 gibi gösterse de, Bağımsız akademisyenlerin rakamları yüzde yüzün üzerinde. Halkın enflasyonu ise çok daha yüksek. Üreticinin yeterince ve doğru desteklenmemesi, üretim planlamasının hala yapılamıyor olması bu enflasyonun temel nedenidir' ifadelerini kullandı.

MESELE KOYUNUN KOKMASI DEĞİL, ALIM GÜCÜ

İzmir Kasapçılar Odası Başkanı Melih Şenkara ise, halkın yeterli beslenemediğine dikkat çekerek , 'Kuzu etiyle, dana fiyatı aynı. Kuzu etinin aromatik bir lezzeti vardır ancak her kuzu kokmaz. Kuzu eti daha maliyetlidir ve Türk halkı tarafından sevilen bir ettir. Bu tamamen alışkanlık ve tercih meselesidir. Biz hep et fiyatlarını konuşuyoruz ancak soğan 30 liraya dayandı. Sadece et ve soğanı konuşmamız yanlış, bugün aldığımız her ürünün fiyatında ciddi artış var. Biz artık koyunun koktuğunu değil halkın alım gücünü konuşalım. Halkımız yetersiz gelire sahip olduğu için yeteri kadar beslenemiyor. Ülkemizde değişik gelir grubuna sahip insanlar hala kilo kilo et alanda var. Eskiden alıp şu an alamayan çok fazla insanımız var' ifadelerine yer verdi.

KOYUN ETİ VARDI DA, BİZ Mİ YEMEDİK?

Küçükbaş hayvancılığın azaldığını vurgulayan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Hakan Çakıcı,  'Koyun eti vardı da biz damak tadımıza uymuyor diye mi yemedik? Aslında Türkiye'de asolan koyun etiydi. Yıllarca Türkiye küçükbaş hayvan sayısının fazlalığıyla övünen bir ülkeydi, Avustralya'yla yarışırdık. Küçükbaş hayvancılığıyla, çobanlıkla, mera hayvancılığıyla övünürdük. Biz koyunun etini, sütünü tüketirdik. Meralarımız kalmadığı için Türkiye'de küçükbaş hayvancılık da azaldı. Güneydoğu bölgesi bu konuda çok öndeydi, orada terörün etkisiyle çobanlık yapmak artık zorlaştı. Devletin Et ve Balık gibi kurumları kapatması gibi durumlar nedeniyle hayvancılık biraz sekteye uğradı. Bu sebeple bizim hayvan varlığımız azaldı. Geçmiş dönemde koyun eti daha fazla üretiliyordu. Sonradan bir dönüşüm oldu, sebebi ise meraların azalması, Güneydoğu'da hayvancılığın desteklenmemesi ve terörün etkileri… ' dedi.

İTHALLERLE PİYASADA REGÜLE

Et fiyatlarında yaşanan artışının hayvan ithal edilmesinden kaynaklı olduğunu aktaran Hakan Çakıcı, 'İnsanların problemi fiyat. Tavuk eti bile inanılmaz rakamlara geldi. Bizim maliyet problemimiz var. Siz kendi üreticinizi desteklemezseniz, ithallerle piyasayı regüle etmeye çalışırsanız kendi üreticinizi bitirirsiniz. Güney Amerika'dan hayvan ithal ettik. Siz o teşviki kendi ülkenizdeki üreticiye vereceksiniz. Kendi ülkenizdeki üreticiyi özellikle yem konusunda desteklerseniz bu işi sürdürür hale getirebilirsiniz. İthale gidilirse, zaten iç piyasada yüksek maliyetle üreten bir üreticiyi baltalarsınız. Üretici, üretici elindekini maliyetinden düşüğe satıyor ve bir sonraki dönem üretmiyor. Bu dönemde çok besihane kapatıldı ya da küçüldü. Piyasada talep az olduğu halde fiyat yükseliyor. Uzmanlarla birlikte uzun vadeli politikalar üretilmeli. Doğru veriler çok önemli, bu ülkemizde inanılmaz bir sorun. Doğru veriler olmazsa planlama yapamazsınız' ifadelerini kullandı.

Berivan Kaya