'Barış ve kardeşliğe muhtacız'

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Balkan göçmenlerinin kurduğu derneklerin temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda konuşan Başkan Tunç Soyer, konuşmasına Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 'yurtta sulh, cihanda sulh' sözleriyle başladı. Balkan Türk'ü dedesinin Ege'ye geliş öyküsünü anlatan Başkan Soyer, İzmir'in tarihten beri barış ve hoşgörü kenti olduğuna dikkat çekerek, 'İzmirimiz, benim dedeme, onun tüm kader arkadaşlarına ve biz torunlarına kucak açtı. Yaralarını sardı; yeniden hayat verdi. Bir hoşgörü ve barış deryası olan İzmir'e hayranlığım asla eksilmeyecek. Şehrimizle ne kadar gurur duysak az. Bu şehir için ne kadar çalışsak az. Ve onu yaşatmak için birbirimize ne kadar sarılsak az' dedi.

EYLÜL'DE HALK DANSLARI FESTİVALİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kardeşlik bağlarını daha da güçlendirmek için Balkan dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışma içinde olduklarını ifade eden Başkan Soyer, 'Bu yıl 23 -26 Eylül tarihleri arasında Balkanlar Halk Dansları ve Kültür Festivali'ni yapacağız. Bu festivale Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karabağ, Kosova, Macaristan, Kuzey Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovakya ve Yunanistan'dan halk oyunları ekipleri gelecek. Birçok sanatçıyı misafir edeceğiz. Festivalimiz Bornova Çamdibi'nde, Buca Kasaplar'da, Karşıyaka Sevgi Yolu'nda, Konak Kültürpark'ta, Kiraz Pazaryeri'nde, Aliağa Demokrasi Meydanı'nda, Ödemiş Ulus Meydanı'nda yani İzmir'in her noktasında olacak. Balkanlar'dan gelen halk dansları toplulukları kentin dört bir yanında performanslarını sergileyecek. Kültürpark'ta da büyük bir sergi hazırlıyoruz' şeklinde konuştu.

'HER İZMİRLİDE BİR PARÇA BALKANLAR VARDIR'

İzmir'in yerel yönetimi olarak Balkan ülkeleri ile sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkileri güçlendirmek için çalıştıklarını kaydeden Başkan Soyer, 'Biliyoruz ki, her İzmirlinin içinde Balkanlardan bir parça vardır. Tarihimiz acıyla yaşanan göçler, büyük kederler, gözyaşları ve acılarla dolu. Şüphesiz bunları unutturmamak gibi bir vazifemiz var. Lakin gelecekte bu acıların yaşanmasının önüne geçmek gibi bir sorumluluğumuz var. Vücutlarımızın hayatta kalması için nasıl ki ekmek ve suya ihtiyacımız varsa, toplumumuzun ayakta kalması için de barış ve kardeşliğe muhtacız. Burası barışın yüzü İzmir' diye konuştu.