Bayraklı'daki taciz skandalına Veli-Der'den sert tepki: Çocuklarımız için kaygımız artıyor
İzmir'in Bayraklı ilçesinde bir ilkokulda 8 yaşındaki bir kız çocuğunu 18 yaşındaki bir hademinin taciz etmesini protesto eden Veli – Der İzmir 2 No'lu Şube, okula yakın bir parkta 'Çocuklarımız için kaygımız artıyor' yazılı pankart ve dövizler açtı.
İzmir'in Bayraklı ilçesindeki 1 hafta önce işe başladığı ilkokulda 8 yaşındaki E.Ş.'ye sözlü ve fiziksel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan ve adli kontolle serbest bırakılan temizlik görevlisi D.T. (18), gelen tepkiler üzerine yeniden gözaltına alınarak adliye sevk edilmiş ve tutuklanmıştı.
Yaşanan skandalın ardından tepkiler yükselirken Veli – Der İzmir 2 No'lu Şube, konuya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi
"Çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet, istismar ve cinayetler politiktir" diyen Veli-Der İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Turgut Aydın, Yıllardır sürdürülen iyi hal indirimlerinin, cezasızlık politikalarının, çıkarılan afların sonucudur. Kadınların, kız çocukların haklarını yok sayan, hakim ataerkil zihniyet, failleri cezasız bırakarak ödüllendirmektedir. Bu da kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü şiddet olayının her geçen gün daha da artmasına yol açmaktadır. Okulda yaşanılan istismara neden olan, aynı zamanda uygulanan bu politikalardır.” dedi.
BAKANLIĞIN PROJELERİNE TEPKİ
Bakanlığı başlattığı hükümlü kişilerin topluma kazandırma adı altında okullarda çalıştırılması nedeniyle okullarda güvenlik problemlerinin çoğaldığını ifade eden Kaya, "Milli Eğitim Bakanlığı kamusal sorumluluğunun gereği olarak kadrolu, güvenceli istihdamla temizlik görevlisi ataması yapması gerekirken kamu hizmetlerinin de tasfiyesi anlamına gelen İşgücü Uyum Programı'nı bu eğitim öğretim yılı ile birlikte hayata geçirdi. Bu uygulama ile asgari ücretin yarısının da altında, güvencesiz ve yalnızca haftada 3 gün çalışmak üzere temizlik personeli gönderilmektedir. Bu durum da okullarda temizlik ve çocuklarımızın sağlık sorunlarını her geçen gün artırmaktadır. Ancak bu programın, çocukların pedagojik ihtiyaçlarını, çocuğun üstün yararını yok sayan ve güvenlik riskine de neden olabilecek başka sakıncaları da bulunmaktadır. İşgücü uyum programı ile geçici, yarı zamanlı istihdam edilen kişiler, öncesinde çocuklarla iletişim vb konularda pedagojik anlamda eğitim almamaktadır. Diğer bir sorun da özel politika gerektiren grup adı altında hükümlü kişiler de İşgücü Uyum Programı kapsamında okullarda çalıştırılmaktadır. İşlenilen suçlar kapsamında bu kişilerin çocuk istismarı, çocuklara, kadınlara yönelik şiddet vb suçlardan hüküm giymiş olmasının yaratacağı sonuçlar görmezden gelinmektedir" diye konuştu.
"MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI, ÇOCUKLARIMIZIN GÜVENLİĞİNDEN SORUMLUDUR"
Kaya, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Zamanlarının büyük bir bölümünü okullarda geçiren çocuklarımız sadece öğretmenlere ve okul idarecilerine değil, yardımcı personel de dahil tüm okul personelinin sorumluluğundadır. Milli Eğitim Bakanlığı ve tüm kamu yöneticileri çocuklarımızın yaşamlarından, can güvenliğinden sorumludur. Okullarda çocuklarımızın can güvenliği ve temizlik sorunları kalıcı ve sürdürülebilir olmayan geçici istihdam gibi palyatif çözümlerle değil, kadrolu iş güvenceli pedagojik eğitim almış kalıcı istihdamla çözülmelidir. İşgücü uyum programı sonlandırılmalı, bütçe takvimin başlamasıyla birlikte bütçeden kadrolu, güvenceli temizlik görevlisi atanması için yeterli bütçe ayrılmalıdır.
Okulumuzda yaşanan istismar davasının da takipçisi olmaya devam edeceğiz. Çocuklara yönelik işlenen suçların cezasız bırakılmasını kabul etmeyeceğiz. Hiçbir çocuk, hiçbir veli yalnız değildir. Çocuklarımızın eşit, parasız, nitelikli, güvenli, kamusal eğitim hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz"