‘Beka’da yoksulluk ve insan hakları cımbızı

Yeşil Sol Parti (YSP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütleri, Türkiye'de derinleşen yoksulluk ve insan haklarına özgü alınan kararları eleştirdi. İzmir Alsancak'ta 13.30 sıralarında bir araya gelen partililerin basın açıklamasını okuyan YSP İzmir İl Eş Başkanı Berna Çelik, zam ve vergi artışına dikkat çekerek 'Seçimlerin hemen ardından sarayın yeni yüzyılı, zamların hayat pahalılığının vergilerin baskı ve şiddetin katlanarak artması ile başladı. Oysa seçimler 'Türkiye'nin yeni yüzyılında' ülkenin ve milletin bekasını belirleyecekti' dedi.

Bekada ekonomik ve arayışı

HDP ve YSP siyasi ve seçmenler, SGK'nin önündeki açıklamada asgari ücretin ve ev kiraların arasındaki uçurumu aktardı. Simide gelen zamları da dikkate alan Eş Başkan Çelik, beka olarak nitelenen açıklamalara, 'ekonomik' rakamlarla şöyle cevap verdi:

Milyonlarca insanın işsizlikle kıvrandığı, açlık sınırının altında 11.400 tl ücret ile çalışmaya mahkûm edildiği, ev kiralarının 12-15.000 TL, bir simidin 10 TL olduğu, milyonlarca emeklinin 7.500 TL aylık aldığı bir ülkenin bekası. Ayda en az 25 kadının katledildiği, yalnızca geçtiğimiz ağustos ayında en az 201 işçinin iş cinayetinde yaşamını yitirdiği, Akbelen ve Cudi'de yaşandığı gibi ağaçların kesildiği, ormanların yakıldığı, doğanın sermaye tarafından talan edildiği bir ülkenin bekası. Ormanına, suyuna, toprağına sahip çıkan insanların coplandığı, kayıp çocuklarını arayan Cumartesi İnsanlarının her Cumartesi Galatasaray Meydanı'nda dövülerek gözaltına alındığı, savaş politikaları sonucu 10 binlerce insanın düşüncelerinden, siyasi görüşlerinden dolayı cezaevlerinde rehin tutulduğu, tüm cezaevleri ve ülkenin tecritte dönüştürüldüğü bir ülkenin bekası. Bu ülkenin insanları böyle bir bekayı ve yaşamı hak etmiyor, istemiyor, istemiyoruz!

'İnsan bir yaşam istiyoruz'

Savaş politikası ve doğa katliamına da pencere açan Başkan Çelik, 'Öncelikle insanca bir yaşam istiyoruz, sermaye tarafından doğanın talan edilmesinin son bulmasını. Savaş politikalarından hemen vazgeçilmesini, savaş çığırtkanlığına harcanan bütçenin halkların yararına kullanılmasını, Kürt sorununun barışçıl demokratik yollarla çözülmesini; emekli ve çalışanlara insanca yaşayacağı bir ücret verilmesini, güvencesiz ve işsiz insanların zorunlu ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz. İstanbul sözleşmesinin uygulanarak, kadın katliamlarının durdurulmasını. Başta AHİM kararları olmak üzere, uluslararası sözleşmelerin tüm mahkemeler tarafından uygulanmasını, infaz yakma ve tahliyelerin ertelemesinin sonlanmasını, tecrit uygulamalarına son verilmesini istiyoruz' dedi.

'Çözüm biziz'

Öte yandan İzmir'deki kampanyalarının tamamlanmasını da belirten Berna Çelik, 'Bu kampanya ile İzmir'in hemen hemen tüm ilçelerinde; mahalle pazarlarında, sokak ve meydanlarında imza stantları açtık. İş yerlerinde, atölyelerde, emekçi halkımızın yaşam alanlarında el bildirilerimizi dağıttık, ilçe merkezlerinde düzenlediğimiz basın açıklamalarıyla halklarımızı mücadeleye, örgütlenmeye çağırdık. Süreç içerisinde bizlere dayatılan bu sefalet düzeni altında ezilen on binlerce kişiye temas ettik. İnsanların ezici çoğunluğun öfkeli olduğunu gördük. Ancak bu öfkeyle birlikte, umutsuzluğun da baskın olduğuyla yüzleştik. Bu coğrafyanın insanları mevcut düzen partilerini bir çözüm, bir umut olarak görmüyor! Seçimlerin hemen ardından yaptığımız bu kampanya ile bir kez daha gördük ki; çıkar çatışması içerisinde ayrı saflardaymış gibi duran, ancak konu emekçi halkların eşit, özgür, insanca bir yaşam talebi olduğunda hemen aynı safta emekçi halkların karşısına dikilenlere karşı umut biziz, çözüm biziz! Çözüm; tüm ezilenleri mücadele içinde özne kılacak, bu umudun politik ve örgütsel dinamiklerini kuracak olan 3. Yol hattımızdır! İşte, bu tarihsel sorumluluğun bilinciyle, 15 Ekim'de Ankara'da gerçekleştireceğimiz Yeşil Sol Parti Büyük Kongresinde, 3. Yol çizgimizi bu toprakların en güçlü odak noktası kılma iddiamızı perçinleyeceğiz' dedi.

HABER MERKEZİ