Beyinde canlı solucan! Avustralya'da şok edici tıbbi keşif

Bir kadının beyninden 8 santimetre uzunluğunda canlı bir solucan çıktı! Bu nasıl mümkün oldu? Yılan dışkısından bulaşan bu parazit beynine nasıl ulaştı? Tıpta ilk kez görülen bu vaka, ne gibi tehlikeler içeriyor? Beyinde bir solucanın varlığı, insan sağlığını nasıl etkiler? Tüm ayrıntılar haberimizde...

Avustralya'nın Canberra şehrinde gerçekleşen bir ameliyat sırasında, doktorlar beklenmedik bir durumla karşılaştı. 64 yaşındaki bir kadın, baş ağrısı şikayetiyle hastaneye başvurdu ve yapılan tetkikler sonucunda beyninde 8 santimetre uzunluğunda canlı bir solucan bulundu. Bu nadir olay, tıp camiasında büyük yankı uyandırdı ve insan beyninde bir parazitin bulunduğu ilk vaka olarak kayıtlara geçti.

BAŞLANGIÇTA BASİT BİR ENFEKSİYON OLARAK GÖRÜLDÜ

Kadın, 2021 yılında mide ağrısı, ishal, öksürük ve ateş gibi şikayetlerle hastaneye başvurdu. Başlangıçta bu semptomların sıradan bir enfeksiyon belirtisi olduğu düşünüldü. Ancak zamanla unutkanlık, depresyon gibi nörolojik semptomlar gelişti. Kadın, ikinci kez hastaneye yatırıldıktan sonra yapılan beyin MR'ı, doktorları şaşkına çevirdi.

BEYİNDE CANLI SOLUCAN: OPHİDASCARİS ROBERTSİ

Yapılan incelemelerde, beyninde 8 santimetrelik bir canlı solucanın bulunduğu tespit edildi. Parazitin türü, genellikle piton yılanlarında görülen Ophidascaris robertsi olarak belirlendi. Uzmanlar, bu parazitin yılan dışkısıyla yayılan yumurtalar aracılığıyla insanlara bulaşabileceğini belirtti.

BEYNE NASIL ULAŞTI?

Kadının paraziti nasıl kaptığı ise uzmanlar tarafından açıklığa kavuşturuldu. Yabani otları tüketen kadının bağırsaklarına yerleşen parazit, kan yoluyla beynine ulaşmıştı.

TARİHTEKİ İLK VAKA

Bu vaka, insan beyninde canlı bir solucanın bulunduğu ilk kayıtlı vaka olarak tarihe geçti. Canberra Hastanesi'nden Dr. Sanjaya Senanayake, bu nadir bulgunun insan beynini etkileyen ilk bilinen vaka olduğunu söyledi. Parazit, uzmanlar tarafından hızla teşhis edilerek tedavi sürecine geçildi.

Bu tıbbi keşif, parazitlerin insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerini gözler önüne seriyor ve tedavi sürecinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

Bakmadan Geçme