“Bizim hesabımız açık isteyen her şeyi sorabilir”
Demet Gürgen Meclis toplantısına EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu başkanlık yaptı. Meclis gündeminde bulunan tüm maddeler...
Demet Gürgen
Meclis toplantısına EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu başkanlık yaptı. Meclis gündeminde bulunan tüm maddeler oy birliği ile kabul edildi.
Toplantı sonunda Mayıs ayında gerçekleşen toplantıda bulunmadığını aktaran Yorgancılar, 'Binaların denetlenmesi ve bilgilerinin verilmesi için bir komiteye onay verilmiş. Biz zaten çalışmalarımızı şeffaflık ile yapıyoruz. Bizim hesabımız açık isteyen her şeyi sorabilir. Her zaman yaptığımız gibi bütün şeffaflığı ile açıklarız' çıkışında bulundu.
Mayıs ayında verilen ve onaylanan komite içinde bulunan İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karaca, 'Bir hata yapılmaması için önerge verdim. Verdiğim önergede kesinlikle bir art niyet yok. Sadece yapılan işlerin denetlenmesi gerektiği kanaatindeyim. Benim yaptığım işler de denetlensin. Herkes denetlensin ki hata yapılmasın. Bu komitenin amacı oluşan bilgi kirliliğini önlemek' dedi.
Faiz artırımında kimsenin yüzde 10-15'i düşünmediğini aktaran EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, beklentilerini şu şekilde sıraladı: 'Faiz artırımında kimse yüzde 10-15'i düşünmüyor. Herkesin beklentisi yüzde 20-25 arası bir rakam. Yapılması gereken tamamen piyasa şartlarına uygun bir faiz oranına gelmesi. İkinci beklentimiz enflasyon. Yabancı sermayenin ülkemize gelmesi için CDS primi önemli. Bir yıl içerisinde CDS primini 200-250'ye indireceğiz diyebilmeliyiz. Bu açıklandığında çok daha rahat yol yürürüz. Para piyasalar kurulundan herkes faiz bekliyor'
Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkeleriyle son dönemde yaşadığı vize problemini söyleyen Yorgancılar, yeni Merkez Bankası (MB) başkanından beklentisini de belirtti. Yorgancılar, 'Şu an vize konusu da çok ciddi bir problem. Bir arkadaşıma rica ettim, 15 günlük vize verdiler. Sadece 15 gün. Yeni Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'dan beklentim fiyat istikrarını sağlamasıdır, bunu da yapacağını düşünüyorum. Bunu yapabilmeli iz bırakan bir MB başkanımız olsun. 2023'te küresel olarak genel bir yavaşlama öngörülüyor. Bizi de sınırlı bir büyüme beklediği ifade ediliyor' diye konuştu.
Sanayicilerin her şartta üretmeye devam ettiğini aktaran Yorgancılar, daha fazla üretim için sanayicinin önünün açılması gerektiğini söyledi. Yorgancılar, 'Şartlar ne kadar zor olursa olsun biz elbette ki üretmeye devam edeceğiz ama önümüzün açılmasıyla biz çok daha iyisini yapabiliriz' dedi.
Ziraat Bankası'nın tarım dışında başka sektörlere kredi vermemesi gerektiğini söyleyen Yorgancılar, sektör bankacılığı vurgusu yaptı. KOBİ Bakanlığı kurulması teklifini yineleyen Yorgancılar, 'Bu ülkenin bir KOBİ bankasına ve bir KOBİ bakanlığına ihtiyaç var. Ziraat Bankası tarım dışında başka hiçbir sektöre kredi vermemeli. Yani sektör bankacılığı olsun istiyoruz. Halk Bankasını KOBİ bankası yapın' ifadelerini kullandı.
Başkan Yorgancılar'ın konuşmasının tam metni şu şekilde:
Tüm iş dünyasından haklı olarak yükselen gündem artık ekonomi olsun söylemi, seçimlerle artan belirsizliğin sonlandırılması talebidir. Yenilenmiş kadrolarda en dikkat çeken ve merakla beklenen kuşkusuz yeni ekonomi yönetimidir. Çünkü, acil çözüm bekleyen konularımız ile risklerin de arttığı bir dönem içindeyiz. İşte böyle bir süreçte; 2009-2015 döneminde 6,5 yıl görev yapan Sayın Mehmet Şimşek Hazine ve Maliye Bakanı olurken, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak, ekonomiyi, kalkınmayı, bürokrasiyi en iyi bilen isimlerden Sn. Cevdet Yılmaz'ın olması kuşkusuz olumlu bir gelişmedir.
Zira, Sn. Mehmet Şimşek'in devir teslim töreninde; 'Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır.' Değerlendirmesini çok önemsiyorum. Bu kapsamda hazırlanacak ve eyleme geçirilecek olan ekonomi programı da merakla bekliyoruz. Başta ekonomi yönetiminde görev alan bakanlarımız olmak üzere, tüm bakanlıklarımızın bu yaklaşım doğrultusunda politikalarını hayata geçirmelerini temenni ediyoruz. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Cevdet Yılmaz başkanlığında geçen hafta Ekonomi Koordinasyon Kurulu beklenen ilk toplantısını yaptı.
Türkiye ekonomisinin iki temel ihtiyacı güven ve istikrardır. CDS priminin seçimin akabinde 10 gün içinde 700'lerden 500'lere gerilemesi, bugün de 470'lerde olması bunun göstergesidir. Yetkin ekonomi yönetimi ve güçlü ekonomik program; güveni, fiyat ve finansal istikrarı sağlayacak yapısal önlemler de istikrarı sağlayacaktır.
Kurul'dan da beklentimiz bu yönde adımlar atılmasıdır. Ayrıca, iş dünyası olarak son dönemde yaşadığımız vize sorunu da çözüm olacak şekilde AB ile ilişkilerin canlandırılması gerekliliğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Diğer bir önemli atama da merkez bankasında oldu. Genç yaşında oldukça parlak bir özgeçmişe sahip olmasına rağmen, merkez bankacılık tecrübesi olmamasından dolayı, uzmanlar için soru işaretleri oluşturan, ancak Bankanın ilk kadın başkanı olarak tarihe geçen Sn. Dr. Hafize Gaye Erkan'ı gönülden tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Ümit ediyorum ki, ana görevi fiyat istikrarını sağlamak olan merkez bankasında uzun yıllar başarıyla görev alabilir.
FED, faiz artış hızını yavaşlatarak yoluna devam ettiklerini belirtirken, Avrupa Merkez Bankası (MB) faizi 25 baz puan artırırken, bakalım bizim merkez bankası, piyasaların beklentisine nasıl cevap verecek. Bir seçimi de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde gerçekleştirdik. 79. Genel Kurul'da Birlik Başkanlığı'na yeniden seçilen Sayın Başkan M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nu tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Bir dönemin ardından, TOBB Yönetim Kurulu'nda yeniden görev almamı sağlayan Sayın Başkana teveccühlerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum.
Bu görevlendirmenin şahsımın ötesinde, Odamız tarihinde bir Başkanın 3 dönem TOBB Yönetim Kurulu'nda temsil edilmesi sebebiyle bir ilki oluşturmaktadır. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak İzmir'imizi, Odamızı en iyi şekilde temsil etmeye gayret edeceğimden şüpheniz olmasın. O nedenle de, lütfen konularınızı paylaşmaktan çekinmeyin.
TOBB tarihinde ilk kez bir kadının İzmir Ticaret Borsası Başkanı Sayın Işınsu Kestelli'yi Yönetim Kurulu üyeliğinden dolayı tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Mahmut Özgener Başkanımıza da, geçmiş dönemde İzmir'i en iyi şekilde temsil ettiği için teşekkürlerimi sunuyorum. Küresel gelişmeler doğrultusunda büyümeye ilişkin veriler yukarı yönlü revize edilmeye devam ediliyor.
2023'de küresel ekonomide Çin haricinde, yavaşlama beklentisinin hakim olduğunu tablodan görmekteyiz. OECD, Dünya Bankası'na göre daha iyimser olmakla birlikte, genel olarak sınırlı bir büyüme bizleri beklemektedir.
Dünya Bankası 2023 tahminini %1,7'den %2,1'e revize ederek; raporunda; 'Küresel ekonomik büyüme keskin şekilde yavaşlıyor, artan küresel faiz oranları nedeniyle yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerde finansal stres riski artıyor.' Değerlendirmesinde bulundu.
Benzer şekilde OECD'de küresel büyüme tahminini %2,2'den %2,7'ye artırarak raporunda; 'Küresel ekonominin sürdürülebilir büyümeye ulaşması için uzun bir yol ile karşı karşıya. Çekirdek enflasyon beklenenden daha yüksek ve yüksek faiz oranları, özellikle emlak ve finans piyasalarında giderek daha çok hissediliyor. Pandemi sonrası çoğu ülke daha yüksek bütçe açıkları ve daha yüksek kamu borcu ile yüzleşiyor. Türkiye için de; dış finansman ihtiyacı ve rezerv sorununun ekonomiyi ters rüzgarlara karşı savunmasız bıraktığı uyarısında bulundu.'
Türkiye için büyüme tahminleri de ortalama %3 civarında yoğunlaşmaktadır. Oysa ki ekonomimiz en az %5 civarında büyümeli ki, büyük yatırımları yapabilsin, istihdam sağlayabilsin.
Bakın açıklanan 2023 yılı ilk çeyrek büyüme oranı %4. %10 ve %8'lerden %4'lere geriliyor. Ve bundan sonraki süreçte de %4'ün altında büyüme beklentileri olduğunu bir önceki slaytta gösterdim.
Burada asıl vurgulamak istediğim ise sanayi üretim endeksi ile büyüme oranı arasındaki makasın 2022 3. çeyrekten itibaren açılıyor olması. Bu çok dillendirilmeyen ama önemli bir detaydır. Zira, 2022 yılının neredeyse tamamında PMI da 50 barajının altında seyretmiştir. Yüksek enflasyon, yüksek maliyetler, dolardaki dalgalanma özellikle yılın son çeyreğinde daralmaya sebep olmuştu.
Aradaki makasın kapanıp, kapanmayacağı ise, seçim sonrası izlenecek politikalara bağlı olacaktır. Nixon döneminin Hazine Bakanı John Connally 1971 yılında Avrupa'ya hitaben diyor ki: 'Dolar bizim paramız ama sizin sorununuzdur.'
Evet, şu tabloya bakınca, aslında kimin sorunu olduğu çok net ortaya çıkıyor. Geçmiş yıllarda Dolar TL'deki değişimin 600 gün, 400 günde oluştuğunu yani, volatilitenin ne kadar yavaş olduğu görülmektedir.
Dövize ilişkin, iş dünyasının beklentisi her zaman için dalgalanmanın minimum seviyede yaşandığı bir piyasa ortamıdır. 20 Aralık 2021 tarihinden KKM uygulaması ile birlikte Dolar TL 17'den 13'e iniyor. sadece 1 günde.
Benzer şekilde günümüze geldiğimizde, 2 gün içinde 20'den 21'e, 3 gün içinde de 23'e çıkıyor. İthalat içinde ara malı ithalatının payının yaklaşık %80 olduğunu düşündüğümüzde, üretim ve ihracat üzerindeki maliyet baskısı da çok net ortaya çıkmaktadır.
Sonra da imalat sanayi üretimi ile büyüme arasındaki makasın neden açılmaya başladığını anlamaya çalışıyoruz. Kurlar en büyük etkendir.
İşte yeni bakanlar kurulu ve Merkez Bankası Başkanı burada devreye girmelidir. 22 Haziran toplantısı, bu açıdan çok önemlidir.
Bizim üretmekten, ürettiğimizi ihraç etmekten başka bir çaremiz yoktur. Şartlar ne kadar zorlayıcı olursa olsun üretmek zorundayız.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, göreve gelir gelmez yeni dönemde Milli Teknoloji Hamlesi vurgusu yaptı. Bu kapsamda, özellikle KOBİ Yatırım Bankası kurulacağına ilişkin hedefini önemsiyoruz.
Bölgesel batarya üretim merkezi kurulması, Dijital dönüşüm, model fabrikaların artırılması gibi hedefleri yer almaktadır.
Sayın Bakan Dünya Bankası ile hayata geçirdikleri 'Türkiye Yeşil Sanayi Projesi' ile 450 milyon dolarlık finansmanı sanayiciler, KOBİ'ler ve teknoloji girişimlerine sunacaklarını açıkladı. Dilerim, krediler yerine ulaşır.
Bu vesile ile revize edilen KOBİ kriterlerini de paylaşmak istiyorum.
KOBİ çalışan sayısı mali kriter Mikro İşletme 10'dan az çalışan 10 milyon TL, Küçük İşletme 50'den az çalışan 100 milyon TL, Orta Büyüklükteki İşletme 250'den az çalışan 500 milyon TL.
Tamamını Avrupa Birliği (AB) hibesiyle kurduğumuz 'Ege Bölgesi Sanayi Odası Yetkinlik Geliştirme Merkezi'mizin açılışını, geçen hafta, İzmir Çınarlı Mesleki Teknik Anadolu Lisesi'nde gerçekleştirdik. Bizi yalnız bırakmayıp, gelen üyelerimize çok teşekkür ediyorum.
Sektörel Mükemmeliyet Merkezlerinin Kurulması Yoluyla Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Hibe Programı kapsamında; meslek öğretmenlerinin sektörün ve çağın gerektirdiklerine uygun olarak yetkinliklerin geliştirmesini sağlayacak, ülkemizin her ilinden gelecek meslek öğretmenlerimiz, hizmet içi eğitimlerini merkezimizde gerçekleştirecek, öğrendikleri güncel bilgilerini kendi illerindeki öğrencilere aktaracaktır. Örneğin slayttaki LCD Dokunmatik Ekran Deneyi ile makinelerin, elektronik cihazların ekran tasarımlarını yapmak ve dokunmatik olarak kullanmak amaçlı yazılım geliştirilmesi amaçlanıyor.
Proje Bütçesi: 484.800€ olup, Hedef Kitle: 150 Elektrik Elektronik Meslek Lisesi Eğitmenidir. (60'ı İzmir, 30 çevre il, 60 diğer iller) Elektrik ve Elektronik sektörü firmalarımız da bu merkezden faydalanabilecektir. Hayırlı uğurlu olsun
Merkezimizin bu aşamaya gelmesinde katkısı olan Sayın İbrahim Gökçüoğlu'na da çok teşekkür ediyorum. 41 yıldır kesintisiz olarak gerçekleştirilen ve Türkiye'de il düzeyinde tek çalışma olan 'Üretimden Satışlarına Göre 100 Büyük Firma' çalışmasının sonuçlarını, geçen hafta kamuoyu ile paylaştık.
2022 takvim yılı esas alınan çalışmada; Pandemi süreci ile birlikte, Türk sanayi ürünlerine artan talebin, üretim ve ihracata olumlu yansıdığını gördük. Bununla birlikte; yüksek enflasyon, kur dalgalanmalarının etkisi ile iç talebin öne çekilmesi de üretim artışını tetiklemiş ve firmalarımız bu süreci, artan maliyetlere ve belirsizliklere rağmen, en iyi şekilde değerlendirmiştir. Firmalarımızı, göstermiş oldukları üstün performanstan dolayı tebrik ediyor, yüksek katma değer üreten, öz kaynakları borçlarından daha fazla artan, ileri teknoloji ihracatta ve karlıkta süreklilik sağlayan bir performansa ulaşmalarını yürekten temenni ediyorum.
Son olarak ben de Basketbol Süper Ligi Play-Off finaline kalan, İzmir'i gururlandıran Pınar Karşıyaka Basketbol Takımı'nı, Kupayı alan Anadolu Efes'i kutluyorum.
Lig Şampiyonluğunu kazanan Galatarasay Futbol takımımı, Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanan Fenerbahçe Futbol Takımı'nı tebrik ediyor, Süper Kupa için başarılar diliyorum.