Borçlar katlanıyor, icra dosyaları artıyor!

Ahsen Demircioğlu/YENİ İZMİR-Cumhuriyet Halk Partisi Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesinin...

Ahsen Demircioğlu/YENİ İZMİR-Cumhuriyet Halk Partisi Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesinin kredi faizlerindeki rekor yükselişe rağmen büyüdüğünü söyledi. CHP'li Arpacı, icra dairelerindeki yeni dosya sayısının geçen yıla göre yüzde 59,4 artarak 13 milyon 369 bini bulduğunu dile getirdi.

'VATANDAŞLARIN BORCU BÜYÜYOR'

Yazılı bir açıklama yapan Arpacı, 'Vatandaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesi, kredi faizlerindeki rekor yükselişe rağmen büyümesini sürdürüyor. Bankaların bireysel kredi ve kredi kartları nedeniyle vatandaşlardan olan alacaklarının bakiyesi 8 – 15 Aralık haftasında 5,6 milyar lira daha artarak 2 trilyon 619 milyar lira oldu. Söz konusu haftada tüketici kredilerinde 1,2 milyar liralık azalış, kredi kartı borç bakiyesinde ise 6,9 milyar liralık artış yaşandı. Yıl başından bu yana ise tüketici kredileri yüzde 36,1 oranında artarak 1 trilyon 525 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 141,2 oranında artarak 1 trilyon 94 milyar liraya yükseldi' diye konuştu.

41 MİLYAR LİRALIK BATIK KREDİ

'Bankaların zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları vatandaşlardan olan alacakları ise söz konusu haftada 1 milyar liraya yakın artarak 45,4 milyar liraya yükseldi' diyen CHP'li vekil, 'Yılbaşından bu yana ise 15,1 milyar liralık artış yaşandı. Merkez Bankasının hazırladığı Finansal İstikrar Raporuna göre, varlık yönetim şirketlerinin kontrolünde ise 41 milyar liralık batık tüketici kredisi alacağı bulunuyor. Dolayısıyla vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 84 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor. Bu arada vatandaşların TOKİ'ye de 59 milyar liralık taksitli konut borcu bulunuyor' ifadelerini kullandı.

50 MİLYAR LİRALIK ÇEK KARŞILIKSIZ

Piyasada dolaşan karşılıksız çeklerdeki artışa dikkat çeken Şeref Arpacı, 'Risk Merkezinin verilerine göre bu yılın ilk 11 aylık döneminde 15 bin 22 gerçek ve/veya tüzel kişiye ait 135 bin 872 çek bankalara ibraz edildiğinde karşılıksız çıktı. Karşılıksız çıkan çek sayısının geçen yıla göre yüzde 18,3 oranında arttığı bu dönemde, karşılıksız çıkan bu çeklerin parasal tutarı ise yüzde 175,1 oranında artarak 50,6 milyar liraya kadar yükseldi' dedi.

İCRA DOSYASI 13,4 MİLYONA ULAŞTI

İcra dairelerinde dosyaların yığıldığını ifade eden CHP'li Arpacı, '1 Ocak- 22 Aralık 2023 tarihleri arasında icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59,4 oranında artarak 13 milyon 369 bini buldu. İcra dairelerine bu yıl geçen yıla göre 4 milyon 981 bin daha fazla yeni dosya geldi. Aynı dönemde, aboneliklerden kaynaklanan icradaki bazı alacaklardan yasayla vazgeçilmesinin de etkisiyle 15 milyon 24 bin dosya da ya sonuçlandırıldı ya da işlemden kaldırıldı. Dolayısıyla UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı 22 Aralık itibariyle 21 milyon 569 bin oldu' şeklinde konuştu.

BIÇAK KEMİĞE DAYANDI, TABLO ŞAŞIRTICI DEĞİL

Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Aykut Lenger konuya ilişkin olarak şunları dile getirdi:

'Seçimden sonra bir istikrar programı uygulanmaya başlandı. Yurtiçinde iç talebi kısıcı bir makroekonomi politika uygulanıyor. Dolayısıyla ücretlerin bastırılması söz konusu oluyor. Ücretler bastırılınca satın alma gücü çok düşüyor. Satın alma gücünündüşmesiyle de bireyler en temel ihtiyaçlarını bile karşılarken çok zorlanıyor. Bütün yurttaşlarımız şu an bu durumda. Doğal olarak borçlanmaya gidiyorlar. Öncesinde de sıkıntılı süreçlerden geçtik. Bu dönemde de bıçak kemiğe dayandığı için icra dosyalarının ve bankalara borçlanmanın artması hiç şaşırtıcı değil. Bunlar beklenen durumlar. Asgari ücret sadece maliyet olarak görülmemeli bir bölüşüm meselesi olarak da görülmeli. Gelir dağılımı meselesi olarak da görülmeli. Emeğin alabileceği en yüksek payı üretimden alması için asgari ücretin olabildiğince insan onuruna yakışır biçimde belirlenmesi gereklidir'.

2024 yılının sonunda banka borçlanmalarının azalıp azalmayacağı noktasında Lenger, 'Bu programın başarılı olup olmayacağı konusunda henüz kesin bir bilgimiz yok. Normalde 2-3 yıl gibi sürelerde istikrar programları sonuç vermeye başlar. Ancak hala Türkiye'de para arzının kontrol atında olup olmadığından emin değiliz. Para arzının sürekli artışa, bazı harcamaları finanse etmeye yönelik kullanıldığını dair söylemler var. Bu konuda ne olacağı belli değil. Henüz geleceği kestiremiyoruz. Eğer bütün bilgiler doğru bir şekilde akarsa, daha doğru bilgilendirmeler yapma imknımız olur. Enflasyonun daha doğru biçimde ölçülmesi bu anlamda da önemlidir' ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme