Bu evleri gören yerleşmeye kalkıyor: Yeşille kahvenin buluştuğu yer - İzmir'den basıp giden dönmek istemiyor
Baharın gelişi ile İzmirliler gezmek için yer aramaya başladı. Nerde ne var diye araştırırken sizler için öneriyle geldik. Gerek doğası gerek tarihi ile görenleri mest eden Şirince güzelliği ile büyülerken ziyarete gelen vatandaşlar ise dönmek istemiyor.
Özgün adı olan Kırkınca'nın efsanevi bir çağda dağlara vuran kırk kişiye atfen verildiği rivayet edilir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan bu ad, Cumhuriyet'in ilk yıllarında dönemin İzmir valisi Kazım Dirik'in talimatıyla Şirince şeklinde resmîleştirilmiştir.
19. yüzyılda, özellikle ihracata yönelik incir üretimiyle ünlü, 1.800 haneli bir Rum kasabasıydı. 1923'te Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sonucu Rumların ayrılmasıyla (çoğu Katerini'nin Nea Efesos köyüne yerleşmiştir), Kavala'nın Müştiyan (Moustheni) ve Somokol (Domatia) köylerinden gelen mübadillerle iskân edilmiştir. Mahalle içinde iki Rum kilisesi bulunmaktadır.
Şirince' de hiçbir ev diğerinin manzarasını kapatmaz. Nisanyan'a göre ise Şirince (Çirkince) köyünün bulunduğu konum'da 14. veya 15. Yüzyıllarda bir Rum köyü bulunmaktaydı ve sonraları köy boşaltılmıştı. 18. Yüzyıl'da ise Güney Arnavutluktan bir kısım Rum Şirince (Çirkince)'ye iskan edildi ve köy kısa süre içinde tekrar canlandı.
Rumlar garip olarak köye yerleştiklerinden beri dil olarak Türkçe ana dilliydiler. Köy mimarisine bakılınca Güney Arnavutluk (Berat- Arnavutluk'un bir kenti) mimarisinin korunmuş olduğu göze çarpmaktadır.