Çayın karbon ayak izi hesaplandı: Kahveye göre 30 kat daha çevreci

Türk mutfağının vazgeçilmezi çayın çevresel etkileri bilimsel bir çalışmayla gözler önüne serildi. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Görkem Üçtuğ ve ekibi, Türkiye'de bir ilke imza atarak çayın karbon ayak izini hesapladı.

Yapılan araştırma sonucunda çayın, üretimden tüketime kadar tüm aşamaları değerlendirildiğinde kahveye kıyasla 30 kat, gazlı içeceklere kıyasla ise 12 kat daha çevreci olduğu ortaya çıktı.

Bilimsel Çalışma Uluslararası Dergide Yayımlandı

İEÜ Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Görkem Üçtuğ'un, Kadir Has Üniversitesi'nden Prof. Dr. Volkan Ediger'in yürütücülüğünde gerçekleştirdiği TÜBİTAK destekli araştırma, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden akademisyenlerin katkılarıyla tamamlandı. Çalışma, uluslararası bilimsel bir dergide yayımlanarak bilim dünyasında yankı uyandırdı.

Prof. Dr. Üçtuğ, araştırmalarında yaşam döngüsü değerlendirme yöntemini kullandıklarını belirterek, 'Adana'da çay üreten bir firmadan alınan verilerle çalışmamızı şekillendirdik. Çayın tarlada yetiştirilmesinden fabrikadaki paketleme sürecine, nakliye aşamalarından son tüketiciye ulaşmasına kadar tüm süreçleri inceledik. Ayrıca çayın demlenmesi ve posasının bertaraf edilmesi gibi unsurları da göz önünde bulundurduk. Önceden kahve ve gazlı içeceklerin karbon ayak izi hesaplanmıştı, ancak çayla ilgili böyle bir çalışma ilk kez bizim tarafımızdan yapıldı' dedi.

Çay, Kahve ve Gazlı İçeceklerle Karşılaştırıldı

Araştırma, çayın çevresel etkilerini diğer popüler içeceklerle karşılaştırmalı olarak ortaya koydu. 330 ml'lik bir kutu gazlı içeceğin karbon ayak izi 0.17 kg karbondioksit eş değerine sahipken, aynı miktardaki çayın karbon ayak izi sadece 0.014 kg olarak hesaplandı. Bu da çayın gazlı içeceklere kıyasla 12 kat daha düşük karbon ayak izine sahip olduğunu gösterdi. Kahve ile kıyaslandığında ise çayın karbon ayak izi 30 kat daha düşük çıktı.

Çayın çevreci yönünü açıklayan Prof. Dr. Üçtuğ, 'Çay üretimi sırasında büyük miktarda su tüketimi söz konusu değil ve kimyasal madde kullanımı da oldukça düşük seviyede. Öte yandan, kahve genellikle ithal edildiği için nakliye sürecinde yüksek karbon emisyonu ortaya çıkıyor. Gazlı içecekler ise endüstriyel üretim süreçlerinden geçtiği için daha fazla çevresel etkiye sahip. Türkiye'de kişi başına düşen çay tüketiminin dünya birincisi olduğu düşünüldüğünde, bu sonuçlar çevresel sürdürülebilirlik açısından oldukça önemli' ifadelerini kullandı.

Çayı Çevreci Şekilde Demlemek Mümkün!

Çayın karbon ayak izini daha da düşürmenin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Üçtuğ, demleme yöntemlerinin bu noktada kritik bir rol oynadığını söyledi. 'Elektrikli su ısıtıcıları ve çay makineleri, gazlı ocakta çay demlemeye göre çok daha çevreci bir alternatif sunuyor. Ayrıca çayın posası da değerlendirilebilir; kompost yapılarak organik gübre olarak kullanılabilir' dedi.

Araştırmacılar, bu basit ama etkili adımlarla çayın çevresel etkisini daha da azaltmanın mümkün olduğuna dikkat çekerek, sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarının yaygınlaşması gerektiğini vurguladı.

Basın Bülteni

Bakmadan Geçme