CHP'li Bulut: Ege'de kayyum zorlama olur

Cumhuriyet Halk Partisi Halkla İlişkiler ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut İzmir'de basın mensupları ile bir araya geldi. Nefes Restoran da düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında konuşan Bulut, ilk olarak açıklamalarda bulundu. Bulut sonrasında ise basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Sözlerine Türkiye'de yaşanan süreçle başlayan Bulut, 'Bu sabah bir kayyumla uyandık. Hemen hemen 1 aydır her sabah neyle uyanacağımız merakındayız. Sabah 7'de telefonumu açıp mesajlar bakıyorum bugün ne oldu diye. Sanırım 1 defa bir şey olmadı o da öğlen saatlerinde bir gelişme oldu. Hemen hemen her hafta birkaç olayın yaşandığı dönemdeyiz. Türkiye açısından karanlık bir dönemdeyiz. 3 başlıkta bu karanlığı yaşıyoruz. Bunlardan biri demokrasi. Elbette ülkemizde demokrasi çeşitli dönemlerde zedelendi ancak bugünkü dönemler darbe dönemini aratmıyor. Bugün bakıyorum Cumhuriyetin kuruluş günlerindeki demokrasiyi çok fark ettiren bir süreç yok. Tek partili bir dönem yaşıyoruz. DP döneminde yaşananların bile kısmını görüyoruz. Partili cumhurbaşkanlığı sisteminde en çok vurguladıkları bağımsız yargıydı. Hep hikayeler anlatıyor yargı konusunda. Ancak o dönemleri aratan bir dönem yaşıyoruz. Her canlı ölümü tadacak derler ya, ülkede hemen hemen herkesin rahatsızlık ve huzursuzluk içinde. Siyasi hiçbir şey olmayan insanlarımız bile attıkları paylaşımdan endişe duyar hale geldik. Niye böyle bir şeye ihtiyaç duydu iktidar? Hükümet neden tüm tuşlara aynı anda bastı bence asıl sorgulanması gereken bu. Organize, bilinçli kötülüğün hepsinin bu iktidarın iktidarını devam ettirme çabası dışında bir durum olmadığı kanaatindeyiz. Sandığa gitmeden oylarımı nasıl yükseltirim derdi içinde. CHP Kurultayına attığı iftiralar da nasıl CHP'nin oylarını düşürürüz çabası içinde' diye konuştu.

AHMET ÖZER'İN SUÇU NE?

Bulut, 'Teğmenler meselesi ilk ortaya çıktığında övgü düzdüler. Doğru, Atatürk 'ün askeridir dediler. Türkiye'de gurur verici bir şeydi 3 kadın askerin kendi bölümlerini birincilikle bitirmesi. Ancak o politikaya döndükleri andan itibaren darbeci olarak lanse ettiler. Kamuoyunun yüzde 80 teğmenler doğru yapmıştır demesine rağmen senaryonun parçası olarak toplumun tüm kesimlerine dokundular. Siyasi açık açısından bakıldığında bu kadar da olmaz dersiniz. Devlet Bahçeli mecliste kendi konuşma yaptığı kürsüye Abdullah Öcalan'ı davet etti. Ardından kayyumları devam ettirdiler. Bir yandan barış istiyoruz o yüzden bunu yapıyoruz, bir yandan da terör ile bağlantılı kim varsa bunu yapıyoruz diyerek süreç işlettiler. 3 defa kayyum atanan yerler vardı ve aynı parti o yerleri alıyordu. En çarpıcı örneği Ahmet Türk. Kendisi ile ilgili Devlet Bahçeli her zaman iyi diye bahseder, bir heyet oluştuğunda Ahmet Türk konur. Ahmet Türk kayyum atandı. Daha son CHP'li belediyelere de başladılar. İşin içine Ahmet Özer'i de aldılar. Suçu ne Özer'in kendisi de bilmiyor' ifadelerini kullandı.

Basının zor günler yaşadığını belirten Bulut, 'Türkiye'de birçok yerel basın yok oldu. Hayatta kalmaya çalışan nadir illerden biri İzmir. Ankara siyaseten çok önemlidir. Orada bile ancak bu kadar gazeteci arkadaşlar buluşabiliyoruz. Sizlerin de bu şartlarda kalma ihtimaliniz yok, ekonomik sıkıntılar var. Asıl mesele ekonominin dışında gazetecilik faaliyetlerini yapabiliyor muyuz yapamıyor muyuz' dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için gerçekleştirilecek ön seçimde yer almayacağını belirtmesinin önseçim heyecanında bir sorun yaşatıp yaşatmayacağının sorulmasına yanıtlayan Bulut, 'Bu konu her halde seçime kadar devam edecek gözüküyor. Biz ne kadar fotoğraf versek de görüşmeler yapsak da hemen ertesine yine farklı yerlerden farklı başlıklar atılabiliyor. Mesele çok net. Bir adayın belirlenmesi lazım. Erken seçim talebimiz var adayımızı erkenden açıklayalım dedik. CHP sorunları dile getiriyor da asgari ücret sorununu nasıl çözecek, çiftçi sorunun nasıl çözecek noktasına geldik. Erken seçim talebinin yüzde 70'lere geldiği döneme geldik. İktidar olabildiğince sertleşti, vatandaşa erken seçim istiyor bizde gereğini yaptık. Lansmanda asgari ücretle geçim şansı yok seçim olması lazım dedik, adaylaştırma sürecini başlattık. En geniş katılımla adayımız belirleyeceğiz dedi genel başkanımız. Geçmiş dönemde adayların yarattığı tahribat var. Ekmeleddin gören yöneticiler olduğu dönem var. Muharrem İnce gibi adayın son anda belli olduğu dönem var. 6'lı masa var. Seçim dönemi kazanılmama sebebi olarak bunlar ortaya kondu neden olarak. Biz de ön seçimin en doğru yöntem olduğu kanaatine vardık. MYK'nın görevi adayı belirleyip meclis grubuna vermek. Biz kendimizde olan yetkiyi tüm partililere verdik. 2 önemli aday var. Mansur Yavaş ve İmamoğlu. Mansur Yavaş ön seçime girmeyeceğini açıkladı. Girmeme gerekçesini net ifade etti. 2 adayın birbiri ile yarışması, diğer konuları kapatacağı için yarışa girmeyeceğini ifade etti. Sonuçta, herkese bir fotoğraf servis edildi ve Genel Başkanımız çıkan sonucu açıkladı. 3 başlık söyledi. Biri her iki belediye başkanı partinin alacağı kararlar uyacağını belirti. Parti önseçim yaparsa itiraz yok, parti adayını bilirlerse hiç itiraz yok. Partinin adayı önseçimden çıkan adaydı. Bu, bu kadar net. Bir diğeri de masa bütünlüğünde ki hiçbir lider bu sürecin baltalayıcısı engelleyicisi olmayacak. Şimdiden bir adaylık ve adalık üzerinden tartışmayı sonlandırma çalışması aslında' ifadelerini kullandı.

İzmir'deki belediye başkanlarının dava ve kayyum konusunda endişe yaşayıp yaşamadığının sorulmasına yanıt veren Bulut, ' Ege'de kayyum meselesi olma ihtimali yok. Kayyum sadece terör varsa oluyor. Burada da çok zorlama olur. Ancak şundan vazgeçmek gerekiyor; Korkunç bir korku iklimi yarattılar. Herkes kendinden şüphelenir hale geldi. Her kesime dokunuyorlar her kesim korkmaya başladı. Anketlerde çok net görünüyor. CHP 1,8 oranında yükseliyor. Bu anket şirketi diğerine rağmen ara ara AKP'yi önde gösteren bir anket firması' diye konuştu.

'İZMİRLİ CEZALANDIRILIYOR'

SGK borçları için yapılan kesintiler hakkında konuşan Bulut, 'En masumu çıktı SGK... 'Silkeleyin bunu' dedi biz daha bir şey demeden kriminal döneme geçildi. Siz halkı cezalandırıyorsunuz. 2 sandık var. Birinci 'Cumhurbaşkanı olarak bu beni yönetsin' diyor, diğerinde de 'belediyelerimi şu yönetsin' demiş. Biri ne kadar helal ise diğeri de o kadar helal. Silekleme halkı, İzmirliyi cezalandırmak. İzBB Başkanı eleştirebiliriz. Son gün işçi parasının ödeneceği gün SGK parası kesilir mi? Bu tamamen siyasi. Kimse belediye başkanın cezalandırıldığını düşünmesin halk cezalandırılıyor. Kaynaklar güçlü olursa hizmette aynı oranda güçlü olur' dedi.