CHP'den çarpıcı ‘seçim yenilgisi’ eleştirisi!

Sözcü Gazetesi Yazarı Uğur Dündar, kendisine Gürsel Tekin’den gelen bir mektubu köşesine taşıdı.  Cumhuriyet Halk Partisi’nde...

TAKİP ET

Sözcü Gazetesi Yazarı Uğur Dündar, kendisine Gürsel Tekin'den gelen bir mektubu köşesine taşıdı.  Cumhuriyet Halk Partisi'nde 2 yıl süreyle Genel Sekreterlik ve 4 yıl da Genel Başkan Yardımcılığı yapan, partinin önemli isimlerinden Gürsel Tekin'den bir mektup aldığını dile getiren Dündar, 'Tekin'in seçim yenilgisinin nedenlerini analiz ettiği ve seçmenin güvenini yeniden kazanmanın yollarını anlattığı mektubunu, virgülüne dokunmadan yayımlıyorum. Ayrıca açık yürekliliği nedeniyle kendisine teşekkür ediyorum' dedi.

İşte Tekin'in gönderdiği o mektup:

'Sayın Uğur Dündar, 14 ve 28 Mayıs tarihinde yapılan seçimleri değerlendirmeden önce tarihten beni çok etkileyen bir olayı bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Yıl 1918… Mudanya Mütarekesi imzalanmış. Mustafa Kemal meşhur 'geldikleri gibi giderler' sözünü söyleyip İstanbul'a yerleşmiş. Pera Palas Oteli'nde kalıyor. Yaşanan ağır yenilgiden sonra bir çıkış yolu arıyor. Aynı tarihlerde İngiliz General Sir William Birdwood'da karargahı ile birlikte Pera Palas Oteli'ne yerleşmiş durumda. Çanakkale Savaşı'nda Mustafa Kemal'e üç kez yenilmiş bu general bir fırsatını bulup Mustafa Kemal ile muharebe değerlendirmesi yapmak istiyor. 20 Kasım günü General Birdwood'un talebiyle iki komutan bir görüşme yapıyor. Burada İngiliz General Mustafa Kemal'e yalın bir soru soruyor: 'Sayın Komutan bizi nasıl yendiniz?..' Mustafa Kemal karşıdaki komutanın askerlik onurunu ezmek veya böbürlenmek istemiyor. Yanındaki Rasim Ferit Bey'den bir kağıt kalem istiyor sonra da bir kroki çizip, kağıt üstünde askeri güçlerin yerlerini işaret ettikten sonra General Birdwood'a soruyor: 'Şu tarihte karaya çıktınız, filanca saate kadar şurada durdunuz. Biz de şu hattaydık. Her şey sizin lehinizdeydi. Niçin çizgide durdunuz ve niçin ilerlemediniz?' Birdwood şöyle yanıtlıyor: 'Askerimiz çok yorulmuştu!..' Mustafa Kemal bu kez Conkbayırı'nın krokisini çiziyor. Yine soruyor: 'Siz filanca gün şu yöne hareket ettiniz, şu durumu aldınız; niçin ilerlemediniz?' Cevap: 'Biz ilerledikçe arkadan su yetişmedi. Askerlerimiz susuz kaldı ve durdu!..' Atalarımız yaralıya kurşun atılmaz der. Mustafa Kemal de çok soylu ve erdemli bir şekilde şu espriyi yapar: – 'Görüyorsunuz ya ben bir şey yapmadım. Önce yorgunluk, sonra susuzluk ordunuzu durdurdu!..' Bu ince, saygılı ve zekice cevap karşısında General Birdwood ayağa kalkar, Mustafa Kemal'in elini sıkıp şöyle der: 'Sizin gibi kahraman ve yüksek karakterli bir asker tanımadım…'

Çıkarılacak ders: En güçlü ordular bile yeterli destek, lojistik veya organizasyon yoksa yenilir. 2011 seçimlerinde Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı idim. Seçim sonuçlarını analiz ettik. 7 bin 524 sandıkta hiç oy almadığımızı gördük. Sıfır çekmiştik. Hemen bu sandıklardaki tüm örgütlerimizi tasfiye ettik. Bu sandıklara özel bir çalışma yaptık. Tek tek sandıkları analiz ettik. Hatta özel bir çalışma planlayarak bu sandıklarda oy kullanan vatandaşlarımıza Sayın Genel Başkan ile gittik. Evlerini ziyaret ettik. Sohbet ettik. Sonuçta bu sandıklarda oyumuz arttı.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme