Cinsiyetsizleştirme hareketi: Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan'dan çarpıcı açıklamalar
Ailedeki cinsiyet rolleri, çocukların gelecekteki kimliklerini nasıl şekillendiriyor? Tarhan'ın açıklamaları, cinsiyetin toplumsal ve biyolojik boyutlarıyla ilgili yeni bir bakış açısı sunarken, dünya çapındaki cinsiyetle ilgili projelerin toplumsal etkilerini sorgulatıyor.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dünya genelinde giderek artan cinsiyetsizleştirme hareketini ve toplumsal cinsiyetin geleceğine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Tarhan, cinsiyetsizleştirmenin küresel bir proje haline gelmesinin, dünya nüfusunun azaltılmasına yönelik bir girişim olabileceğini belirtti. 'Cinsiyetsizleştirme hareketi, yalnızca toplumsal cinsiyetin yeniden inşa edilmesi değil, küresel güçlerin dünyayı yönetme stratejisinin bir parçası' dedi.
CİNSİYETSİZLEŞTİRME: KÜRESEL BİR PROJE Mİ?
Prof. Dr. Tarhan, cinsiyetsizleştirmenin küresel sermaye tarafından bir nüfus azaltma aracı olarak kullanılabileceği konusunda ciddi uyarılarda bulundu. Son dönemde Fransa'daki Olimpiyatlar'da yapılan cinsiyetsizleştirme sergilemelerinin, bu hareketin tasarlanmış ve projelendirilmiş bir çalışma olduğunun altını çizdi. Tarhan, 'Küresel güçlerin bu tür projeleri, toplumsal cinsiyeti hedef alarak dünya nüfusunun kontrolünü sağlamaya çalıştığı bir strateji' dedi.
CİNSİYET EŞİTLİĞİ VE KADIN-ERKEK ROLLERİ
Cinsiyet eşitliği kavramının yalnızca biyolojik eşitlikten ibaret olmadığını belirten Tarhan, kadın ve erkek arasındaki eşitsizliklerin tarihsel olarak ataerkil kültürden kaynaklandığını vurguladı. Ancak, feminist hareketin zamanla radikal bir hale gelerek kadın-erkek çatışmasına dönüştüğüne de dikkat çekti. Tarhan, cinsiyet eşitliğinin haklar ve fırsatlar açısından değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
BİLİMSEL GERÇEKLİK: ÜÇÜNCÜ CİNSİYET YOK
Biyolojik cinsiyetin doğuştan geldiğini ve genetik açıdan üçüncü bir cinsiyetin bulunmadığını belirten Prof. Dr. Tarhan, 2019'da yapılan büyük genetik çalışmalara atıfta bulunarak, bilimsel açıdan yalnızca kadın ve erkek cinsiyetlerinin var olduğunun kanıtlandığını ifade etti.
ÇOCUKLARIN CİNSİYET KİMLİĞİ VE AİLE DİNAMİKLERİ
Çocukların cinsiyet kimliğinin şekillenmesinde ailenin kritik rol oynadığını söyleyen Tarhan, cinsiyet rollerinin doğru şekilde verilmediği durumlarda çocukların kimlik sorunları yaşayabileceğini belirtti. Aile içindeki dinamiklerin, özellikle ebeveynlerin rollerinin, çocukların cinsiyet kimliklerini etkileyebileceğine dikkat çekti.
K-POP KÜLTÜRÜNÜN ROLÜ
Genç nesil üzerinde etkili olan K-pop kültürüne de değinen Prof. Dr. Tarhan, K-pop'un cinsiyetsizlikle ilgili yaydığı mesajların, aile içindeki iletişimsizlikle birleşerek gençleri bu akımlara yönlendirdiğini söyledi. Tarhan, K-pop'un cazibesinin özellikle aile içindeki sorunları olan çocuklar üzerinde etkili olduğunu vurguladı.
ÇOCUKLARIN CİNSİYET ROLLERİNE UYGUN YETİŞTİRİLMESİ
Tarhan, çocuğun küçük yaşta doğru şekilde yetiştirilmesinin, cinsel kimlik sorunlarını engelleyen önemli bir faktör olduğunu ifade etti. Cinsiyet rollerine uygun olmayan bir şekilde yetiştirilen çocukların ergenlik döneminde kimlik krizleri yaşayabileceği uyarısında bulundu.