Damlacık semtine bilişim merkezi

İzmir'deki çalışmalardan bahseden Vali Elban, vatandaşların huzurlu bir şekilde tatil yapabilmesi için başlattıkları polisin, jandarmanın ve tüm güvenlik birimlerinin iş birliği içindeki çalışmanın verimli sonuçlarını 9 günlük bayram tatili boyunca aldıklarını söyledi. Çeşme, Alaçatı gibi tatil beldelerindeki önlemlerin yaz boyunca devam edeceğini belirten Vali Elban, kent merkezi başta olmak üzere diğer yerlerde de sıkı denetimlerin süreceğini dile getirdi.

Öğrenciler için başlattıkları kodlama eğitiminin de sonuç alınana devam edeceğini belirten Vali Elban'ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

Kodlama eğitiminde bir hedefimiz var. Sene sonuna kadar 840-850 bin öğrencimizle kodlama eğitimine başlamak. Birinci aşamamızı tamamlamış olduk.

-Sayın Elban, kodlamada birinci aşama neydi?

Birinci hedefimiz öğretmenlerimizin tamamını bu eğitimden geçirmekti, yaptık. Şu anda İzmir'de görev yapan tüm öğretmenlerimiz dijital okuryazar. Bunlar içinden şimdi eğiticileri belirliyoruz. Hepsi eğitici olsun istemiyoruz. Hepsi okuryazar olsun istiyoruz. Çocuk dijital okuryazarken öğretmen de olmalı. Ama içlerinde hevesli olanlar, ilgili olanlar eğitici olacak. İlerleyeceğini düşündüğümüz yeteneği olan öğretmenlerimizi eğitici yaptık. Yapmaya devam ediyoruz. Bir yandan donanımları, bilgisayarları almaya devam ediyoruz.

-Proje tasarruf tedbirlerine takılmayacak değil mi?

Bunlar keyfi harcama değil. Bağış topluyoruz. Devletin bütçesinden giden bir şey yok. İşadamları, vatandaşlar bize bu proje için şartlı bağışta bulunuyor. Dolayısıyla projenin tasarruf tedbirlerine takılma imkanı yok. Tasarruf keyfi harcamaları önlemeyi amaçlıyor. Eğitimle ilgili tasarruf olamaz. Tasarruf yapamayız. Çünkü biz İzmir'e insan yetiştiriyoruz.

-Damlacık semtindeki restorasyon projesi ne durumda?

Çalışmalar devam ediyor. Yapılan işin ihale kısmı bitti. Yine başlıyoruz. İlk size söylemiş olalım. Orayı bilişim merkezi yapıyoruz. Öğrencilere veriyoruz. Onlar kullanacak. Öğretim yılının açılışına yetiştirmeye çalışıyoruz. Milli Eğitim düzeyinde, z orunlu eğitim çağındaki ilk, orta, lise öğrencileri kullanacak orasını. Arkadaşlar çalışıyor fonksiyonlar üzerine. Biz de inşaatı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeni eğitim yılına yetiştirmeye çalışıyoruz. İkmal ihalesinde aksilik çıkmazsa yetişecek. Tünelin üzerinde olacak. İl Sağlık Müdürlüğü'nün üst tarafından olacak.

ORMAN YANGINLARI DİKKATSİZLİKTEN

 -Orman yangınları gündemde. Bu yıl ormanlara giriş yasağı getiren valiliklerden biri oldunuz. Bu karardaki en önemli etken neydi?

Bizde ormanla şehir çok yakın, iç içe. Piknik kültürümüz ateş yakma üzerine kurulu. Mangal yakalım, ateş yakalım, bir şey pişirelim. Haziran ayı inanılmaz sıcak geçiyor. Geçmese de risk yüksek. Giriş yasağının nedeni bu. Sigara içiyor, izmaritini atıyor. Son dönem yangınlarının birçoğu kasıtlı değil, dikkatsizlikten. Sitenin önünden başladı ot yangını. İnsanlar yaktı. Kasıt yok ama dikkatsizlik var. Ateşi söndürmeden çöpe atmış, izmariti söndürmeden atmış. Bir cam kırığı bile mercek etkisi yaratıp, yangına neden olabiliyor. Yangınların birçoğu basit dikkatsizlikten çıktı. Aynı şeyin, son günlerde yaşadığımız yerleşim yerlerinde, orman içinde yaşandığımızı görüyoruz. Sıkı kontrol ediyoruz. Günde birkaç kez orman girişleri denetleniyor. Sadece girişi yasaklamak yetmiyor. Girenlerin çıkarılması gerekiyor. Orman yangınları nedeniyle şehidimiz var. Denizli'de yangında günlerce çalışan şehidimiz o yorgunlukta gittiği Bayındır'dan dönerken, kazada can verdi. Yukardan helikopter su dökmeye çalışırken, aşağıda yangının içinde insanlar tehlike altında. Ağaçlar yanarken doğal döngü, ekosistem etkileniyor. Göremediğimiz mikro canlılar ölüyor. Yaşam bitiyor o alanda.

-Yangınları önlemek için ne gibi çalışmalar yapılıyor?

Bizim orman köylüleriyle ilgili çalışmalarımız, yangın söndürme havuzlarımız var. Kimisi basit, kimisi perde betonla yapılıyor. Köylüye malzeme dağıtılan yerler var. Yangınla mücadele için. Orman köylülerine destek veriliyor. Birçok yerde su tankları dağıtılıyor. İlk müdahale yapılsın diye. Orman yangını çok hızlı yayıldığı için anında müdahale olunca belki ama profesyonel müdahale olmadan söndürülemiyor. Orman köylüsü tecrübeyle biliyor. Profesyonel olmasa da sonuçlarını bildiği için mücadeleye hazır. Ama riskli olduğu için profesyonel mücadelede orman köylülerini işin içine sokmuyoruz. Beklenmedik yaralanmalara, can kayıplarına neden olabiliyor. Önce onları korumak istiyoruz. Köyleri boşaltıyoruz.

– Ormanlar sadece yeşil doku değil, bu ülkenin serveti. Ekonomiye katkısı açısından gelir getirici faaliyetler artırılamaz mı?

 Orman artık bu tür şeyleri köylülere açtı. Odun dışında orman ürünleriyle ilgili daire de kuruldu. Dolayısıyla ormanda defne, kekik gibi ürünler toplamak istiyorsanız, bununla ilgili gayri yasal, kaçak işe girilmesin. Müracaat ediyorsunuz, izin alıyorsunuz, toplayıp satabiliyorsunuz. Ormanda bu konuda destekleyici tavırlar var. Ağaçlandırılmamış alan varsa ormanda, tıbbi aromalı bitkiler de dikebiliyorsunuz. Bu tür bitkiler gündeme girdi. Buna yönelim oldu. Bu bitkiler, çabuk ürüne geçtiği için insanları daha çok motive ediyor.

90 DAKİKA İÇİN KONUŞURUM

-Sayın Elban, bir sorumuzda toplu ulaşımda ilk binişten sonraki 90 dakika içinde ücretsiz aktarma yapılmasına olanak sağlayacak düzenlemenin reddedilmesi üzerine. Ulaşım ücretlerine zam da geldi. UKOME'den bir müjde çıkar mı?

Benim UKOME adına açıklama yapmam doğru olmaz. Arkadaşlarımla konuşurum. Muhtemelen onlar da insanların mutlu olacağı, kamuya zarar getirmeyecek bir uygulama planlıyorlardır.

-UKOME'de kamu zararı oluşacağı gerekçesiyle reddedildi. Kamu zararı vatandaş menfaati için yapılamaz mı?

Zaten yapılıyor. Pek çok konuda sübvansiyon uygulanıyor. Bazı hizmetlerde ise desteklerde belli oranların üzerine çıkamıyorsunuz. Sistem darboğaza giriyor. Bazı yerlerden para istemek, borçlanmak gerekiyor. Orada döngüyü bozmayacak karar almak gerekiyor.

-Öğrenci ve öğretmenler 90 dakika için müjde bekliyor.

Yetkim olsa, 90 dakika uygulansın diye söylerim. Yok.

KAYNAK: YENİ İZMİR GAZETESİ