Demokrat Parti Milletvekili Uzun: Siyasal iklimi değiştirebilme umudumuzun tek tutunacağı dal yerel seçimlerdir
Demokrat Parti (DP) İzmir Milletvekili Salih Uzun, siyasal iklime kapı araladı. İki önemli konuyu ele alan...
Demokrat Parti (DP) İzmir Milletvekili Salih Uzun, siyasal iklime kapı araladı. İki önemli konuyu ele alan Vekil Uzun, Anayasa'nın bağdaştırıcı yapısından avukatların girdiği süreci aktardı.
Siyasal iklim değişikliğinin yerel seçimlerden geçtiğinin altını çizen Uzun, sosyal medya hesabı X üzerinden şöyle konuştu:
'İçinde bulunduğumuz yargı kaosunun ürettiği 'Devlet Krizi'ne dair çok yetkin hukukçular tarafından çok nitelikli makaleler yayımlanıyor. Son derece isabetli teorik argümanlarla konuyu anlatıyorlar. Ancak ısrar ediyorum: hukukçularımızın işin teorisine odaklanması doğrudur ama biz siyasetçilerinki yanlış!'
Yerel seçimlere gönderme
'Yanlış… yanıltıcı… sonuçsuz… hatta riskli… demokratik hukuk devletini dert edinen bütün siyaset aktörlerinin odaklanması gereken siyasal iklimin nasıl değiştirileceğidir. En son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: siyasal iklimi değiştirebilme umudumuzun tek tutunacağı dal; önümüzdeki yerel seçimlerdir.'
İki konu
'Simdi meramımı uzun uzun yazacağım çünkü önemsiyorum: iki başlık var: birincisi; 'Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları herkesi bağlar, uygulamamak anayasal suçtur, hatta kalkışmadır' cümlesi çok doğru ama yararımıza merhem değil. Karşı karşıya bulunduğumuz riski ortadan kaldırmıyor hatta örtüyor. Çünkü; bundan 5-6 ay sonra anayasa mahkemesi üye kompozisyonu değişecek. Şimdilerde nispeten özgürlükçü yönde karar veren iki üyenin görev süresi nisan ve mayıs aylarında dolacak. Yerlerine hiç şüpheniz olmasın, şimdi son kararda olumsuz oy kullanan üyeler gibi isimler gelecek. Onların nasıl geldiğini hepimiz gördük. Bu durumda çok değil 5-6 ay sonra zaten anayasa mahkemesi kararları genellikle şimdi Yargıtay'ın verdiği türden 'özgürlük alanlarını kısıtlayıcı' kararların benzerleri olacak. O geldiğinde şimdi AYM kararlarını eleştirenler, bizim şimdi kurduğumuz, (yukarıdaki) cümlelerle ensemizde boza pişirecekler. Diyecekler ki 'Anayasa mahkemesi kararı var, herkes uymak zorunda!' Ne diyeceğiz? Demem o ki mesele sırf yazılı kurallar değildir. Önemli olan onları özgürlükçü anlayışla yorumlaması gerekenleri etkileyecek, cesaretlendirecek siyasal iklimdir.'
'Parlamento karar verir'
'ikincisi; 'Anayasa mahkemesi kararında belirtildiği gibi Anayasa'nın 14. Maddesine giren durumların kanunla tadat edilmesi gerekir. Çünkü özgürlükler ancak kanunla sınırlanabilir. Hangi suçların bu kapsamda olduğuna mahkemeler karar veremez. Kanun koyucu/parlamento karar verir.' Cümlesi de çok doğru ama aynı yukarıdaki gibi yaramıza merhem olamaz. Çünkü kanun çıkarmak bugünkü parlamentoda iktidar bloğu için zor bir şey değil. Kanun için nitelikli çoğunluk aranmıyor. Sandalye sayıları yeterli. İstedikleri zaman istedikleri kanunu çıkarabilirler. O zaman 'tamam işte kanun da var' dediklerinde ne diyeceğiz? Tekraren ve ısraren söylüyorum: odaklanmamız gereken siyasal iklim değişikliğidir. İklim değişirse her şey olur. İklim değişirse, AK Parti (ve belki MHP) içindeki 'hukuk devleti' nosyonuna duyarlılığı olan isimler ortaya çıkabilir ve ağırlıklarını koyabilirler. İklim değişmezse, onlar da cesaretlenemez ve her şey demokratik hukuk devleti aleyhine ilerler. İşimiz ve mücadelemiz iyice zorlaşır. amacım umutsuzluk pompalamak değil. Tam tersine umuda odaklanalım diyorum. Önümüzdeki umut dalı; yerel seçimlerdir. O dalı da koparmayalım. Akıllı/akılcı olalım. Bir kez daha yanlış yapmayalım.'