Deniz yaşamı tehdit altında! Müsilaj tehlikesi derinleşiyor
Marmara Denizi'nde müsilaj tehlikesi giderek büyüyor! Şubat ayında etkisini kaybeden müsilaj, şimdi derinlere inerek ekosistemi tehdit ediyor. Mercanlar ve dev midyeler bu felaketten nasıl etkileniyor? Peki, artan deniz suyu sıcaklıkları bu durumu nasıl tetikliyor? Deniz Yaşamını Koruma Derneği'nin dalgıçları, müsilajla mücadelede neler yapıyor? Marmara'daki bu kritik duruma karşı ne gibi önlemler alınmalı? Bu ulusal felakete karşı atılacak adımlar neler olacak? İşte detaylar:
Marmara Denizi'ndeki müsilaj tehlikesi etkisini sürdürmeye devam ediyor. Şubat ayı sonunda, İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nde etkili olan soğuk ve karlı hava, yüzeydeki müsilajın bir miktar azalmasına ve dağılmasına yol açtı. Ancak, müsilajın derinlere indiği gözlemlendi. Marmara'nın tek deniz koruma alanı olan ve Türkiye'nin ilk mercan nakil projesine ev sahipliği yapan Tavşan Adası’nda, Deniz Yaşamını Koruma Derneği dalgıçları çalışmalarına devam ediyor.
Biyolog Ulaşcan Kayataş, Yaban Hayat Ekologu Baran Aksel Keskin ve gönüllü dalıcı Yener Kuşculuoğlu, mercanları temizleyerek yaşam şansı sunuyor. 25-35 metre arasında bulunan mercanlar, dalgıç paletleriyle temizleniyor ve böylece hayatta kalmaları sağlanıyor.
13 Mart’ta yapılan dalış sırasında, koruma alanında bulunan dev midyelerin (pina) müsilajdan olumsuz etkilendiği ve canlılıklarını sürdürebilmekte zorlandıkları gözlemlendi. Dalışta, deniz suyu sıcaklıkları da kaydedildi.
Yüzeyde 10°C olan su sıcaklığı, derinlere inildikçe artarak 40 metrede 16°C’ye ulaştı. Özellikle 13-25 metre aralığında sıcaklık 11°C, 28-35 metre arasında 13°C, 35 metrede 14°C, 36 metrede 15°C ve 40 metrede 16°C olarak ölçüldü. Bu veriler, Marmara Denizi'ndeki deniz suyu sıcaklıklarının derinliklere bağlı olarak değiştiğini ve müsilajın bu ortamda nasıl hareket ettiğini anlamak açısından önemli bir gösterge oluşturuyor.
Tavşan Adası, Marmara Denizi’nin ilk deniz koruma alanı olma özelliğini taşırken, tüm olumsuz koşullara rağmen biyoçeşitliliği artırmaya devam ediyor. Dalış sırasında tespit edilen deniz patlıcanları, ekosistem için büyük öneme sahip canlılar arasında yer alıyor.
Bir deniz patlıcanı, yılda yaklaşık 150 ton kumu filtreleyerek denizlerin temizlenmesine katkı sağlıyor ve organik atıkları parçalayıp besin döngüsünü destekliyor. Ayrıca, bu canlılar bakterilerin ayrıştırma sürecine de yardımcı oluyor.
Sanayi ve insan kaynaklı kirlilikle birlikte küresel iklim değişikliği nedeniyle artan deniz suyu sıcaklıkları, müsilaj felaketine neden oluyor. Bu soruna karşı mücadele eden Deniz Yaşamını Koruma Derneği, saha çalışmalarıyla müsilajın ekosistem üzerindeki etkilerini en aza indirmeye çalışırken, eğitimler ve projeler aracılığıyla da kamuoyu farkındalığını artırmayı hedefliyor. Dernek, müsilaj tehlikesiyle mücadele etmek için tüm paydaşları ortak hareket etmeye çağırıyor.
Deniz Yaşamını Koruma Derneği dalgıçları Biyolog Ulaşcan Kayataş ve gönüllü dalgıç Yener Kuşculuoğlu, yaptıkları açıklamada şu ifadeler kaydedildi:
"Bu dalışı gerçekleştirdiğimiz bölgenin yüzeyinde müsilaj çok görülmemekle birlikte geçtiğimiz günlerdeki soğuk hava dalgasından kaynaklı dipte çökmüş halde bulunmaktadır. Fakat bu müsilajın bittiği anlamına gelmemeli ve havaların ısınması ile birlikte tekrar yoğun bir müsilaj görülmesi beklenmektedir. Su akıntılı. Akıntı olmasına rağmen müsilaj hala var. Düzenli olarak mercanları paletle yelliyoruz ki mercanların üzeri müsilajdan kurtulsun. Fakat her dalışımızda tekrar akıntıya rağmen müsilaj oluyor. Mercanların hayatlarını devam ettirebilmesi, deniz yaşamının devam etmesi adına bu müsilaj problemine karşı topyekün bir önlem almak durumundayız. Artık bu bölgesel bir afet değil, ulusal bir afet durumuna gelmiş durumdadır. Bu konuda tüm yetkilileri inisiyatif almaya davet ediyoruz."