Depremzede aile hafta sonunu karanlıkta geçirdi: Polis ateşi söndürmemizi istedi

Turgay Kılıç/Yeni İzmir-Yaklaşık üç yıl önce İzmir’de 30 Ekim saat 14.51’de hissedilen deprem, Yunanistan Merkez üssü...

TAKİP ET

Turgay Kılıç/Yeni İzmir-Yaklaşık üç yıl önce İzmir'de 30 Ekim saat 14.51'de hissedilen deprem, Yunanistan Merkez üssü olarak kayıtlara geçmişti.  6,9 büyüklüğündeki ve 16,58 kilometre derinliğinde sarsı 16 saniye sürmesiyle 117 kişi hayatını kaybederken 1.034 yaralı ise ölümle burun buruna gelmişti. Yaşanan korkutucu sarsıntıda Yunanistan'da 2 kişi hayatını kaybetmiş, 19 kişi de yaralanmıştı.

Taşları söküldü

Kahramanmaraş merkez üssünde gerçekleşen 7,6 ve 7,7 şiddetindeki diğer sarsıcı depremden 11 İl etkilendi ve 60 binden fazla kişi hayatını kaybederken yüzbinlerce yaralı kurtuldu. Yaşanan depremde dünyadan yardım ve destekler yağdı.

Bu sebeple birçok aile sarsıntının yaşandığı 11 İlden taşınarak İzmir Bayraklı'daki Geçici Yerleşim Merkezi isimli 'Konteyner Kent'e yerleştirildi. Aynı yerleşim merkezine yine İzmir'deki depremden etkilenerek konteynerde yaşam mücadelesi veren aileler de var. Dört gün öncesinde kepçenin girdiği alanda sessiz sedası yapılan kaldırım taşları söküldü. Yolların sökülmesine isyan eden depremzedeler, 'Bizim çıkmamız için yapılıyor bunlar. Yıldırmaya çalışıyorlar bizi' dedi.

Karanlıkta bırakıldılar

Devam eden süreçte geçen günlerde kaldırım taşlarının söküldüğü yerde bu defa elektrikleri kesip depremzedelerin karanlıkta kalmasına sebebiyet verildi. Aileler gece vakti karanlıkta kalarak sokağa çıkıp haykırmaya başlayınca Folkart binalarının önünde, İzmir'in göbeğinde ateş yakarak ısınmaya çalıştı, 'Barınmak istiyoruz' sloganlarıyla seslerini duyurmaya çalıştı.

Hafta sonunu karanlıkta geçirdiler

Hafta içini karanlıkta geçiren depremzede aileler, cumartesi ve pazar günü izinli günleri de karanlıkta, ateşin başında geçirdi. Günlerdir her gece parke taşlarıyla oluşturdukları büyük çembere ne bulduysalar büyük çembere atan depremzede aileler karanlığa ve soğuğa meydan okuyor. Çocuklarıyla ateş çemberinde oturup sohbet ederken yaşanılanları hak etmediklerini belirtiyorlar.

Bölgede sadece 6 aile kaldı. Ailelerin birkaçı akrabalarının yanına taşınmaya başlarken gidecek yeri olmayanlar ise kalabildikleri kadar kalabileceklerini belirtiyor. Klimaların sökülmesi için ise jeneratöre ihtiyaç duyan aileler, 'Klimalarımızı sökmek istiyoruz ama bunun için jeneratör lazım. Çünkü elektriğimiz yok ve bu yüzden de klimanın gazı uçacak, yeniden doldurulması için de binlerce lira para isteniyor' denildi.

'Ateşimize dahi karışıyorlar'

Depremzede ailelerin elektriği kesilmesiyle ısıtıcılarını kullanamayan aileler, kahvesini, çayını, yemeğini dışarıdaki odun ateşinde yapıyor, yakacak için ise etraftan topladıkları odun ve kğıtları yakıyorlar. Depremzede aileler, kontrol noktasındaki polislerin ise jeneratörle idare ettiklerini ifade ediyor. Her gece bahçede ateş yakan aileye cumartesi gecesi kontrole gelen nizamiye polisi, valilik kararıyla ateşin söndürülmesi gerektiğini, sadece yemeğin yapılması için izin verildiğini belirtti. Duruma isyan eden aileler, 'Ateşimize dahi karışıyorlar' dedi.

Bayraklı'daki konteyner kente sığınan 8 aile ise hafta sonunu karanlıkta, ateş çemberinde geçirirken nizamiye polisinin valilik kararıyla ateşi söndürmelerini istediği görüntüler amatör kameraya saniye saniye yansıdı.#altın #pazartesi #400filistinliyi #yargı #dilanpolat pic.twitter.com/qEF5sQbuN7

— Yeni İzmir (@GazeteYeniizmir) October 23, 2023

 

Özel Haber

Bakmadan Geçme