“DEÜ Deney Merkezi’ni açtırmayacağız”

Sıla Arabacıoğlu/YENİ İZMİR-Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Balçova yerleşkesinde mayıs ayında tamamlanması planlanan 'Büyük Deney Hayvanları Araştırma Laboratuvarı'na İzmirlilerden...

TAKİP ET

Sıla Arabacıoğlu/YENİ İZMİR-Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Balçova yerleşkesinde mayıs ayında tamamlanması planlanan 'Büyük Deney Hayvanları Araştırma Laboratuvarı'na İzmirlilerden gelen tepkiler sürüyor. Bugün DEÜ Rektörlüğü önünde bir araya gelen Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Deney Merkezine Hayır Platformu ve Hayvanlara Eşitlik Platformu Üniversite Rektörü Nükhet Hotar'a seslendi. Bir araya gelen grup adına basın açıklamasını Av. Bilge Berk okudu. Bir araya gelen hayvan hakları savunucuları, DEÜ deney merkezini açtırmayacaklarını söyledi.

'DENEY DEĞİL İŞKENCE'

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde inşaatı devam eden 'Büyük Deney Hayvanları Araştırma Laboratuvarı' için 28 milyon lira Bütçe ayrıldığını dile getiren Berk, 'Burada 10-25 kilo arasındaki hayvanlar deney adı altında türlü işkencelere ve en sonunda ölüme mahkum edileceklerdir. Hayvanların temel haklardan biri olan yaşam hakkı hiçbir bilimsel yönteme, eğitime, sertifikaya, paraya sığdırılamaz! Hayvan deneyine alternatif olarak canlı doku modelleri, 2-3 boyutlu hücre kültürü modelleri, bilgisayar modellemeleri, görüntüleme teknikleri, klinik araştırmalar, mikroorganizmalar, genomik proteomik metabolomik, ileri matematik, çok organlar, mikro doz çalışmaları gibi metotlar mümkünken hayvanları alıp işkence yapmak ve öldürmek, sonrasında bilim yaptık demek akıl işi değildir' dedi.

'100 MİLYON HAYVAN ÖLÜYOR'

Av. Berk her yıl 100 milyondan fazla hayvanın yapılan deneyler sonucunda öldüğünü aktararak 'Farklı insan vücutları dahi ilaçlara ve kozmetiklere yüzlerce farklı tepki göstermekteyken, bu ilaç ve ürünleri hayvanlar üzerinde denemek akıl işi değildir. Unutulmamalıdır ki herhangi bir ürün hangi hayvan üzerinde denenirse denensin, aslında ilk denek yine insanlar olmaktadır. Onlarca bilimsel yöntem varken hayvanlara kafeslerde işkence çektirmek, hayvan üreten şirketlere para kazandırmak ve sömürüyü, işkenceyi yeniden üretmekten başka bir şey değildir' diye konuştu.

'AÇTIRMAYACAĞIZ'

Dünyada önde gelen ülkeler hayvan deneylerini kaldırdığını söyleyen Berk, 'DEÜ Rektörü Nükhet Hotar ise Türkiye'nin en büyük işkence merkezini açmakla gurur duymaktadır. Bilimsel onlarca yol varken çağdışı ve karşılığı olmayan yöntemlerde ısrar DEÜ'nün bilimselliğinin sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz. DEÜ'nün bilimin yolundan gitme çağrısı yapıyoruz! Hayvan katletmeyi, işkenceyi tercih eden DEÜ'nün eline bırakmayacağız. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar'a tam rektörlüğün önünden çağrı yapıyoruz. Dünyanın ileri gelen ülkelerinde hayvan hakları mücadeleleri sonucu hayvan deneyleri kaldırılıyorken, bu bilimdışı ve çağdışı yöntemden derhal dönün! Aksi halde tüm hayvan hakları savunucularını karşınızda bulmaya devam edeceksiniz. Savunmasız hayvanlar üzerinde işkence ve deney yapacak ve yaşam haklarını gasp edecek bu cinayet yuvasının bilim adı altında aklanmasına izin vermeyecek ve bu işkence merkezini açtırmayacağız!' açıklamasını yaptı.

'HANGİ ZİHNİYETTEN GÜÇ ALDIKLARINI BİLİYORUZ'

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Deney Merkezine Hayır Platformu'ndan Melodi Zengin ise, 'Öğrenciler kampüste çaya para veremiyorken bilim adı altında bir işkence merkezine 28 milyon lira harcanacak. Dokuz Eylül Etik Kurulu, bir açıklama yapmış. Gerçi, işkencenin etiği mi olur o da tartışmalı. Neymiş efendim, bu hayvanlar barınaktan alınmamış deney için üretilmiş. Sizlere soruyorum, deney için üretilen hayvanlar acı çekmiyor mu? Bu deney merkezini açanların hangi zihniyetten güç aldığını çok iyi biliyoruz. Biz, hayvan hakları savunucuları olarak iktidarın kandan ölümden katliamdan başka bir şey getirmediğini biliyoruz ve görüyoruz' dedi.

'KARARDAN DÖNÜN'

DEÜ Rektörü Nükhet Hotar'a seslenen Zengin, 'Kayyum rektör Nükhet Hotar'ı biz iyi tanırız. Öğrencileri ihbar eden, ismi türlü yolsuzluklara karışmış kayyum rektörden de başka bir şey beklenmezdi. Bu deney merkeziyle de anladık ki insan katletmek, bebeklere işkence yapak yasalar neslinde meşru olsaydı bunlar bize de aynısını yaparlardı. Çünkü katletmek bunların doğalarında var. DEÜ Rektörü Nükhet Hotar, tam da makamının önünden sana sesleniyoruz. Kendi başarınla makamına oturmadığını biliyorduk ama bu merkezle sen ne kadar bilimden uzak bir akademisyen olduğunu kanıtladın. Karşımıza 21'inci yüzyılın en çağ dışı projesi ile çıktın. Avrupa'da Amerika'da hayvan deneyleri kaldırılmışken sen işkence için büyük bir merkez açıp bununla övünüyorsun. Yazık. Buradan tam rektörlüğün önünden sana sesleniyoruz, biz gitmeyiz, senin yakanı bırakmayız. Sosyal medyadan seni etiketleyen arkadaşlarımızı engellemeye başlamışsın. Bu karardan dönülmezse yakanda olmaya devam edeceğiz' diye konuştu.

'YARGILANACAKSINIZ'

Eğitimci Akın Usanmaz ise 'Ben öğretmenim, DEÜ'de hayvanları katletmek isteyen hocalar gibi ben de öğretmenim. Okul müdürüyüm. Ama benim öğrencim geçen yanıma gelip 'Hocam hamam böceklerini çok seviyorum' dedi. Ben böyle öğrenciler yetiştiriyorum. Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli. Deney mi yapacaksınız; 5 yaşındaki çocuğa tecavüz edene, askerimize polisimize kurşun sıkana, memleketi soyanlara yapın. Yargılanacaksınız' ifadelerini kullandı.

'ALTERNATİF YÖNTEMLER VAR'

Deneye Hayır Derneği'nden Av. Melike Özdemir, 'Hayvan çalışmalarından övgü ile bahsetmek, yeni merkezler kurmak ve kamu kaynaklarını bunun için harcamak kabul edilebilir değil. Harcanacak para daha insancıl yöntemlerle deney yapmak için kullanılabilir. İçinde hayvanların katledilip beden bütünlüklerinin bozulacağı vücutlarının test tüpü gibi kullanacağı bir sistemi kabul etmiyoruz. Küresel anlamda kabul edilen hayvansız alternatif yöntemler var' açıklamasını yaptı.

'İŞKENCEHANE'

İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu'ndan Rojda Kuruş, 'DEÜ'de Mayıs ayında faaliyete başlayacak bilim merkezinde bilim adı altında yüzlerce hayvanın işkence ile öldürülmesi planlanıyor. Hayvan deneyleri; savunmasız hayvanların tarif edileme acılara maruz bırakıldığı, hayatları boyunca güneş ışığı görmeden tecrit edildiği ve nihayetinde öldürüldüğü çağ dışı uygulamalardır. Dünyanın birçok yerinde bilimsel gelişmelerde deneylere alternatif ve güvenilir yöntemler doğarken hayvanları bu işkenceye maruz bırakmanın hiçbir açıklaması yoktur. Hayvanların işkence ile hayattan koparılmalarına izin vermeyeceğiz. Adına deney merkezi denilen işkencehanenin açılmasına izin vermeyeceğiz' dedi.

'HAYVANLAR BİREYDİR'

Türkiye Vegan Derneği'nden Av. Tuğçe Berber, 'Tüm bilimsel gelişmelere rağmen 21'inci yüzyılda hayvanlar üzerinden deney yapmak çağdaşlığı reddetmekle birlikte şiddeti meşrulaştırmaktır. Hayvanlar bedenleri üzerinde tahakküm kurabileceğiniz canlılar olmayıp temel haklara sahip acı çekebilen bireylerdir. Bu çağdışı tavrı kırıyoruz' diye konuştu.

Bakmadan Geçme