DİSK'in eyleminde direnme kararlılığı
Tüm Türkiye'de eş zamanlı eylem yapan DİSK üyesi işçiler, işçileri bölmeyi amaçlayan her türlü hukuksuzluğa karşı mücadeleye devam vurgusu yaptı
DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy'un gözaltına alınması üzerine tüm Türkiye'de eş zamanlı eylem kararı alan DİSK, İzmir'de de toplandı.
İzmir'de Konak SGK Blokları önünde toplanan işçiler adına DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı açıklama yaptı. Sarı, "Genel Başkan yardımcımız ve bölge temsilcimiz, adresi belliyken ve çağrıldıklarında gidip ifade verebilecekken sabahın erken saatlerinde ev baskınlarıyla gözaltına alınmaları hiçbir hukuki gerekçeyle açıklanamaz. Ülkemiz gittikçe demokratik hukuk devleti ilkelerinden uzaklaşmakta, haksız ve hukuksuz uygulamalar artmakta. Remzi ve Kemal başkanların gözaltına alınması işçi sınıfı mücadelesine yönelen bir müdahale ve toplumu sindirme, bölerek parçalayarak yönetme politikalarının uzantısı" dedi.
Operasyonları yapanların soyut “terör” tanımının arkasına saklanarak her türlü itiraza karşı gözdağı vermeyi ve başta işçi sınıfını ve toplumu bölerek parçalayarak yönetmeyi hedeflediğini belirten Sarı, "Bu operasyonları yapanlar, milyonları açlık sınırının altında asgari ücrete mahkum etmek, kıdem tazminatına el uzatmak, hızla artan gelir ve vergi adaletsizliğine karşı işyerlerinden meydanlara sesini yükseltenleri susturmak, işçi birliğini bölmek, parçalamak için yaptıklarını söylemeyecekler. Bu eylemlerini kendilerince “meşru” göstermek için hikayeler uyduracaklar. Sendikal faaliyetlerden suç üretmeye çalışacaklar. Biz bu masallara inanmıyoruz! İşçi sınıfının hakları ve insanca yaşam koşullarının sağlanması için mücadeleye adamış oldukları yaşamlarında demokrasi, adalet, eşitlik talebi dışında söz kurmamış, mücadelesini bu değerler etrafında sürdürmüş, onurlu yoldaşlarımızdan bizim zerre şüphemiz yok ve bu süreci hepimize yönelik saldırı olarak görüyoruz. Neden saldırıya uğradığımızı biliyoruz. Bu hukuksuz eylemin amacı asgari ücret sürecine girerken DİSK'in sesini kısmaktır. Bu adaletsizliğin amacı gelirde ve vergide adaletsizliğin sürmesi, yoksuldan alıp zengine kaynak aktaran bu düzenin çarklarının dönmesidir. Bu hukuksuzluğun nedeni demokrasi işçinin ekmeğidir diyerek demokrasiye sahip çıkmamız, Remzi Başkan'ın ifadesiyle emek mücadelesi ile demokrasi mücadelesinin birbirinden ayrılamayacağına dair ortak bilincimizdir. Remzi Başkan ve Kemal Başkan bir gece yarısı baskınıyla gözaltına alındı ise sebebi gelirde adalet için, vergide adalet için ülkede adalet olması gerektiğini işçilere anlatmamız ve işçi sınıfının hak, hukuk, adalet mücadelesini yükseltmemizdir" diye konuştu.
"Demokrasinin son kırıntılarını ortadan kaldırmayı hedefleyen, denge denetleme mekanizmaları ve güçler ayrılığını yok eden, hukukun üstünlüğü ilkesini yok sayarak yargıyı siyasallaştıran başkanlık rejiminin emeğe zararlı olduğunu ifade eden işçilerin rejime hayır demesi, değişmesi gerektiğini söylediğimiz için hedef alındık" diyen Memiş Sarı, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Kayyumlara sessiz kalmadığımız, sandıkla gelenin sandıkla gitmesi gerektiğini belirttiğimiz, halkın iradesinin üzerinde irade tanımadığımız için hedef alındık. Hapsedilmek istenen başkanlarımız şahsında emeğin Türkiye'si mücadelemizdir. Haksız, hukuksuz DİSK'i teslim alacağını sananları uyarıyoruz. Bu yol ve yöntemlerle DİSK'i susturmaya çalışanlar çok oldu. Hepsinin akıbeti ortada ama DİSK yoluna devam ediyor. Tarihten ders alırlar mı diye hatırlatalım. Kurucu Genel Başkanımız Kemal Türkler ve 131 DİSK yöneticisi ve temsilcisi 15-16 Haziran büyük işçi direnişinden sonra gözaltına alındı, yargılandı ama DİSK yoluna devam etti. DİSK yöneticileri ve işyeri temsilerimiz Eylül 1976'da DGM direnişi nedeniyle tekrar gözaltılar yargılamalar yaşadılar, DİSK yoluna devam etti. Büyük işçi önderi Abdullah Baştürk 1961'de işçileri kışkırttığı iddiası ile 61 gün tutuklu kaldı. DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk ve DİSK yöneticilerinin bir bölümü 1 Mayıs 1979 öncesinde gözaltına alındılar. DİSK yoluna devam etti. 12 Eylül 1980 askeri darbesinde DİSK'in kapısına kilit vuruldu, Genel Başkanımız Baştürk ve yüzlerce DİSK yöneticisi 106 gün gözaltında kaldı. 78 DİSK yöneticisi idamla yargılandı. Yaklaşık 4 yıl hapis yattılar. Sonuç: DİSK yoluna devam etti. Dün gözaltı bilgisini aldığımızda ilan ettik. Hukuksuzluğa boyun eğmeyiz. Bugün DİSK üzerine hesaplar yapanlar bilsinler ki; biz 12 Eylül mahkemelerinde boyun eğmedik. Tarihe bakın ve ders alın! Remzi Çalışkan ve Kemal Göksoy başkanlarımızı hemen serbest bırakın. Artık anlaşılması gerekir ki DİSK haksızlığa ve hukuksuzluğa hiçbir zaman teslim olmadı ve asla teslim olmayacaktır."