Diyabetin ölümcül hızı: Her 6 saniyede bir kişi yaşamını yitiriyor!
Diyabetin ölümcül etkileri nelerdir? Hangi hastalar için cerrahi tedavi seçenekleri mevcut? Diyabet cerrahisi ile başarı oranları ne kadar yüksek?
Dünyada her 6 saniyede bir kişinin diyabet ve buna bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiği bilgisi, diyabetin global sağlık sorunları arasında ne kadar ciddi bir yer tuttuğunu gözler önüne seriyor. Özel Sağlık Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman, Uluslararası Diyabet Örgütü'nün verilerine dayanarak, diyabetin küresel ölçekteki ölüm oranlarına dikkat çekti. Yaman, 'Her 11 yetişkinden biri diyabet hastası ve bu hastalığın başlıca nedeni ise kötü beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzıdır' dedi.
DİYABETİN ARTAN YAYGINLIĞI VE ETKİLERİ
Diyabetin, toplumun yaşlanması ve aşırı karbonhidrat tüketiminin yaygınlaşması gibi sebeplerle giderek daha fazla görüldüğünü belirten Dr. Yaman, hastalığın önlenmesi için toplumda bilinçli diyet ve spor alışkanlıklarının yaygınlaştırılması gerektiğine vurgu yaptı. Ayrıca, diyabet tanısı almış hastalar için yaşam tarzı değişikliklerinin yanı sıra medikal tedavi ve cerrahi seçeneklerin devreye girmesi gerektiğini söyledi.
'Diyabetin yüzde 90'ı tip 2 diyabetten kaynaklanıyor ve bu hastaların çoğu cerrahi tedavi ile tedavi edilebilir. Ancak cerrahi seçeneklerin belirlenmesi, hastanın genel sağlık durumu ve test sonuçlarına bağlıdır' diyen Dr. Yaman, cerrahi tedavilerin etkili bir seçenek olduğunu belirtti.
HANGİ HASTALAR İÇİN UYGUNDUR?
Diyabet cerrahisi, insülin salgısını artırmak yerine vücudun insüline olan ihtiyacını azaltarak mevcut insülinin daha verimli kullanılmasını sağlar. Doç. Dr. Yaman, cerrahi tedavi için uygun hastaların, vücut kitle indeksinin (VKİ) 30 ve üzerinde olup, kontrolsüz şeker değerlerine sahip bireyler olduğuna dikkat çekti. Bu hastalar için özel kan testleri yapılır ve pankreasın insülin üretme kapasitesi değerlendirilir. VKİ'si 35 ve üzeri olanlar için cerrahi tedavi seçenekleri daha sık tercih ediliyor.
Yaman, 'Diyabet cerrahisi, hastalarla önceden detaylı bir şekilde görüşülerek, gerekli testler ve değerlendirmeler yapıldıktan sonra uygulanmalıdır' dedi.
DİYABET CERRAHİSİNİN BAŞARI ORANI
Doç. Dr. Yaman, diyabet cerrahisinin başarı oranlarının yüksek olduğunu belirtti. İnsülinin verimli kullanılmasını sağlayan ve mide hacmini küçülten tüp mide ameliyatı, VKİ'si 40 ve üzeri olan hastalar için yeterli olabiliyor. Daha düşük VKİ'ye sahip, ancak kontrolsüz diyabeti olan hastalarda ise transit bipartisyon, SASİ bypass ya da Roux-en-Y gastrik bypass gibi teknikler önerilmektedir. Bu cerrahi işlemler, hastaların kalori alımını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda bağırsaklardan alınan karbonhidratların emilmesini engeller.
Başarı oranlarının oldukça yüksek olduğunu vurgulayan Dr. Yaman, 'Doğru hasta ve yöntem seçimiyle diyabet cerrahisi sonrasında 10 yıl boyunca başarı oranı %90'lara kadar çıkabiliyor. Ancak, cerrahiden sonra hastaların yeni yaşam alışkanlıkları edinmesi gerekmektedir. Başarının sürdürülebilir olması için bu çok önemlidir' dedi.
RİSKLER VE ÖNLEMLER
Diyabet cerrahisinin başarılı sonuçlar vermesinin yanı sıra, bu tedavi şeklinin de riskleri bulunduğunu belirten Yaman, 'Her cerrahide olduğu gibi, bu tür ameliyatlarda da düşük riskler mevcuttur. Ancak, bu riskleri minimize etmek için hasta öncesinde ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmelidir. Ameliyat esnasında deneyimli bir ekip ve kaliteli ekipman kullanımı da başarıyı artıran faktörlerdendir' şeklinde açıklama yaptı.