Duyguların iki ucu: Bipolar bozukluk hayatı nasıl etkiliyor?
Bipolar bozukluğu olan bireylerdeki aşırı iyimserlik, riskli davranışlar ve depresif dönemle ilgili belirtileri nasıl tanıyabilirsiniz? Bipolar bozukluğun manik ve depresif dönemlerinde gözlemlenen 10 belirgin davranış nedir? Bu davranışlar, tedavi sürecini nasıl etkiler?
Bipolar bozukluk, kişinin duygu durumunda ciddi dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik rahatsızlık olarak, manik ve depresif dönemlerde farklı semptomlar sergileyebilir. Hem çevresel faktörler hem de nörolojik etmenler bu durumun gelişiminde etkili olabilir. Uzmanlar, bipolar bozukluğu olan bireylerde görülen belirgin davranışları ve semptomları şu şekilde sıralıyor:
MANİK DÖNEMDE GÖRÜLEN BELİRGİN DAVRANIŞLAR
Bipolar bozukluğun manik döneminde, bireylerin davranışlarında aşırı enerji, iyimserlik ve risk alma gibi özellikler ön plana çıkar. Amerikan Psikiyatri Birliği'nin Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'na (DSM-5) göre, manik dönemde bipolar bozukluğu olan bireylerde aşağıdaki belirtiler sıklıkla görülür:
AŞIRI İYİMSERLİK
Manik dönem, bireylerin normalde sahip olduklarından çok daha büyük yeteneklere sahip olduklarını hissetmelerine yol açar. Bu aşırı iyimserlik, gerçekçi olmayan beklentiler ve riskli davranışlara yol açabilir. Birey, kendi yeteneklerini abartarak tehlikeli kararlar alabilir.
YETERSİZ UYKU
Manik dönemde, bireylerin uyku ihtiyacı önemli ölçüde azalır. Yapılan araştırmalar, bipolar bozukluğu olan kişilerin, normalde ihtiyaç duydukları uykudan çok daha az uyuduklarında bile enerjik hissettiklerini ortaya koymaktadır. Bu durum, beyin kimyasındaki değişiklikler (dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin aşırı aktivasyonu) ile bağlantılıdır.
AŞIRI KONUŞKANLIK VE HIZLI DÜŞÜNME
Manik dönemde, bipolar bireylerin düşünce akışları hızlanır. Bu duruma 'fikir uçuşları' (flight of ideas) denir ve beyin kimyasındaki dopamin düzeylerinin yüksekliği ile ilişkilidir. Bu hızla gelen düşünceler, bireyin aşırı konuşkan hale gelmesine neden olabilir.
RİSKLİ DAVRANIŞLAR SERGİLEME
Manik dönemdeki bireyler, genellikle sosyal normları göz ardı ederek aşırı para harcama, aşırı cinsel dürtüler, uyuşturucu kullanımı gibi riskli ve sorumsuz davranışlar sergileyebilirler. Uzmanlar, bu davranışları beynin frontal loblarındaki işlevsel bozukluklarla ilişkilendiriyor.
KENDİNİ BEĞENMİŞLİK VE GERÇEKÇİ OLMAYAN BEKLENTİLER
Bipolar bireyler, manik dönemlerinde olağanüstü yeteneklere sahip olduklarını düşünerek kendilerine büyük hedefler koyar. Bu, gerçekçi olmayan kararlar almasına ve aşırı iddialı planlar yapmasına yol açabilir.
DEPRESİF DÖNEMDE GÖRÜLEN DAVRANIŞLAR
Bipolar bozukluğu olan bireylerin depresif dönemleri ise tam tersine yoğun bir üzüntü, umutsuzluk ve ilgisizlik haliyle karakterizedir. Depresif dönem, bireylerin enerjisinin düşmesine, sosyal etkinliklerden uzaklaşmalarına ve kendilerini değersiz hissetmelerine yol açar. Uzmanlar, depresif dönemdeki belirtileri şu şekilde açıklıyor:
DÜŞÜK ENERJİ
Depresif dönemde, bireyler fiziksel ve zihinsel olarak tükenmiş hissedebilirler. Bu durum, beyindeki dopamin ve serotonin seviyelerindeki düşüş ile açıklanır. Nörotransmitterlerin azalması, bireylerin hayattan keyif alma ve sosyal ilişkilerde aktif olma düzeylerini etkiler.
YETERSİZLİK DUYGUSU
Depresif dönemde bipolar bireyler, kendilerini yetersiz, değersiz ve başarısız hissedebilirler. Sosyal etkinliklere katılmakta zorluk çekerler ve genellikle yalnız kalmayı tercih ederler. Beyindeki serotonin ve oksitosin seviyelerinin düşüşü, bu duyguları tetikler.
İLGİ KAYBI
Bipolar bozukluğu olan bireyler, depresyon döneminde daha önce keyif aldıkları aktivitelerden hiçbir zevk almazlar. Bu durum, dopamin işlevindeki azalmaya bağlıdır. Bireyler, hobilerine ve sevdikleri aktivitelere karşı ilgi kaybı yaşarlar.
DİKKAT DAĞINIKLIĞI
Depresif dönemde, bipolar bireyler dikkatlerini toplamakta zorlanabilirler. Beynin ön loblarındaki işlevsel bozulmalar, dikkat ve odaklanma güçlüğüne yol açar. Bu da bireylerin günlük işlerinde zorlanmalarına neden olabilir.
SUÇLULUK VE DEĞERSİZLİK DUYGUSU
Bipolar bozukluğu olan kişiler, depresyon dönemlerinde geçmişteki hatalarıyla yüzleşerek kendilerini suçlu ve değersiz hissedebilirler. Amigdala ve prefrontal korteks arasındaki dengesiz bağlantılar, bu yetersizlik hissini ve suçluluk duygusunu güçlendirebilir.
BIPOLAR BOZUKLUK VE TEDAVİ SÜRECİ
Bipolar bozukluk, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen bir rahatsızlık olmakla birlikte, tedavi edilebilir bir durumdur. Psikiyatristler, bu hastalığın yönetilmesinde farmakoterapi ve psikoterapi gibi farklı tedavi yöntemlerini öneriyor. Her bireyin semptomları farklı olduğu için tedavi süreci kişiye özel olarak şekillendirilmelidir.
Bipolar bozukluk hakkında daha fazla bilgi almak ve tedavi seçeneklerini öğrenmek için bir uzmandan yardım almak önemlidir.