Eğitime parası olanlar başlar!

Yeni İzmir Gazetesi’nden Semi Tektaş’ın haberine göre Türkiye, eğitimde fırsat eşitliğini savunan, eğitimden ücret almayan ülke olması...

Yeni İzmir Gazetesi'nden Semi Tektaş'ın haberine göre Türkiye, eğitimde fırsat eşitliğini savunan, eğitimden ücret almayan ülke olması ile övünürdü. Lakin yıllar içinde Türk eğitim sistemi Amerikan tipi bir sisteme evriliyor. MEB ve YÖK'e bağlı eğitim kurumlarında eğitimden ücret alınmazken kırtasiye, giyim, yemek gibi temel okul ihtiyaçlarının dışarıdan temin edilmesi velilere yük olmaya devem ederken bu bağlamda 'eğitim ücretsiz mi' sorusunu akıllara getiriyor. Bu tartışmalar yürürlüğe giren yeni bir yönetmelikle farklı bir boyuta taşındı. Yeni yönetmeliğe göre okul öncesi eğitimde aylık olarak 600 TL aidat zorunluğu getirildi. Eğitimciler tarafından çok tartışılan karar 'eğitimde fırsat eşitsizliğine' vurgu yapıyor.

ZORUNLU

Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Yönetmeliği'ne göre; öğrencilerden her ayın 15'inden sonraki ilk 3 iş günü içinde aylık olarak 600 TL aidat zorunluluğu getirildi. Eylül ve yarı yıl tatillerinde de bu ücret tam olarak tahsis edileceği belirtilirken okullarda etkinlik yapılması durumunda ise bu aidata ek olarak velilerin bir ücret daha ödeyeceği belirtiliyor. Ödeyemeyen veliler içinse yasal sürecin işleyeceği belirtiliyor.

'DEVAMI GELECEK'

Eğitimin tüm kademlerinin paralı hale getirilmeye çalışıldığını belirten Öğrenci Velileri Derneği İzmir Şube Başkanı Orhan Yüce, iktidarın seçimlerden önce verdiği vaatlerden vazgeçtiğinin altını çizdi. Yüce, 'Seçimden sonra bu yemek hakkını kaldırdıkları gibi bir de okul öncesine aidat koydular. İzmir'de başladı. Her okul öncesi çocuğu 600 TL aidat ödemek zorunda. Yasa çıkarttılar okul öncesi eğitim ücretsizdir yazan kısmı değiştirdiler. Okul öncesi eğitimde aidat usulü getirdiler. Şu an okullarda aidat alınıyor. Valilik 600 TL olarak belirledi ve velilerle sözleşme yapıyor. Bir sözleşme metnini imzalatıyor. Eğer aile 600 lirayı vermezse çocuk okuldan atılıyor. Bunun içinde yemek yok. Yemekle olursa aylık 948 TL oluyor. Hükümet ne yazık ki krizden kurtuluşun yolunu velilerin sırtına, özellikle eğitimin yükünü artırarak bu krizden kurtulmaya çalışıyor. Okullarda zaten yeterince bir altyapısı yok. Ne temizliğine bakılıyor ne de boya badanasına bakılıyor ama sürekli özel okullar korunarak devlet okullarına sürekli maddi yükler getiriliyor. Eğitimin, tüm kademelerini paralar hale getirmeye çalışıyorlar. Şimdi okul öncesi eğitime aidat koydular. Önümüzdeki yıl ilkokula, bir sonraki sene ortaokul, kademe kademe aidatlar koyacaklar' dedi.

Öğrenci Velileri Derneği İzmir Şube Başkanı Orhan Yüce

'TERKLER BAŞLAYACAK'

Veliler sürekli kendilerini aradığını bu ücreti nasıl ödeyeceklerini sorduklarını söyleyen Yüce, 'İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine ve valiliğe başvuruyorlar. Net cevap bile vermiyorlar, 'Yasayı değiştirdik, böyle uygulanacak' demiyorlar. Yakında okul terkleri çok yoğun bir biçimde başlayacak. Çünkü 600 liraya vermeleri mümkün değil. Sadece 600 lirayla yetmiyor, temizlik parası, yol parası, servis parası veriyorlar. Sadece bir montun ücreti artmış ya da azalmış meselesi değil. Eğitimin, tüm kademelerini paralar hale getirmeye çalışıyorlar. Şimdi okul öncesi eğitime aidat koydular. Önümüzdeki yıl ilkokula, bir sonraki sene ortaokul, kademe kademe aidatlar koyacaklar. Aidatların da miktarını da valilikler belirliyor. Bugün 600 TL belirledik, 2 ay sonra bu yetmedi diyecek bin liraya çıkartacak' diyerek sözlerini tamamladı.

'YEMEK DE KALKTI'

Yayımlanan yönetmelikle 600 TL aidat zorunluğunun tek öğün olan yemek desteğinin de kalktığını belirten Eğitim Bilim İşgörenleri Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldız, 'Bu yönetmelikte dikkat çeken 2 husus oldu. Bir tanesi veli katkı payının alınmış olması bir de tek öğün olan yemeğin kalkması. Geçtiğimiz seçimlerden önce cumhurbaşkanımız şöyle bir açıklama yapmıştı, 'bundan sonra okul öncesi eğitim kurumlarında günde bir öğün sıcak yemek vereceğiz. Okul öncesi kurumlara ve bütün kurumları yayacağız' demişti. Ama seçimden sonra ilk vazgeçilen bu vaat oldu.  Şimdi biz olaya şöyle bakarız, beslenme bir anayasal bir hak. Dolayısıyla yoksul çocuk sorunun bu kadar arttığı bir ülkede okulunda eğitim öğretim faaliyetlerine devam ederken, sıcak, sağlıklı, dengeli bir yemek hakkına sahip olamayan çocukların sadece okul öncesi eğitim kurumları değil aynı zamanda tüm eğitim kurumlarında da sorun yaşandığını biliyorum' dedi.

'EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK'

Yönetmelik yüzünden birçok öğrencinin ücreti ödeyemeyeceğini bundan dolayı da eğitimde eşitsizlik olacağını söyleyen Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Necip Vardar, 'Uzun zamandır okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamı süresine dahil edilmesi ile ilgili bir dizi talep olmasına rağmen Millî Eğitim Bakanlığı bunu zorunlu eğitim kapsamına almıyor. Devlet öğrencilerden ya da verilerinden yönetmelikle yapılan bir değişiklikle katkı payı almaya başladı. Daha önceki eski yönetmenlikte kurulan komisyon aracılığıyla bu ücret talep edilmekteyken şimdi aslında bu resmileştirildi. Yönetmeliğe de konarak katkı payı adı altında okul öncesi eğitim bir yönüyle paralı hale getirilmiş oldu. Günümüzde yaşadığımız bu ekonomik koşullarda, dar gelirli ve yoksul, öğrencilerin arasında okul öncesi eğitimin yaygınlaşmasına engel olacaktır. Birçok veli bu katkı payı nedeniyle çocuklarını okul öncesi eğitime gönderemeyecek doğal olarak da eğitime erişimde bir eşitsizlik söz konusu olacaktır' şeklinde konuştu.

'EĞİTİMDEN VAZGEÇİLDİ'

Vardar, iktidarın eğitimden vazgeçtiğini belirterek sözlerini şöyle noktaladı; 'Okul öncesi eğitim veren kurumların kırtasiye, temizlik ya da beslenme gibi ihtiyaçlarını sosyal devlet ilkesi gereği devletin karşılaması gerekmekte ama devlet uzun zamandır kamusal eğitimden vazgeçtiği ve eğitimi belli ölçülerde ticarileştirdiği için yoksul ailelerin eğitime erişimi zorlaştırmak eğitimin paralı hale gelmesi için bir adım olarak değerlendirmek mümkün. İlkokul, ortaokul ve lise gibi eğitim kurumlarında eğitim yasa gereği zorunlu olması nedeniyle devlet tarafından karşılanmakta. Ancak bu da okul aile birliği adı altında bağış ya da katkı payı alınarak aslında fiilen uygulamadaydı. Birçok veliden çeşitli ad altında, kiminden nakit, kiminden ayni yardım olarak talep edilmekte.'

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme