Elif’in aşkı ‘Nazar Oldu’
Konya'nın Taşkent ilçesinde yaşayan, geçimini hayvancılık ve çiftçilik yaparak sağlayan Ceylani Karaduman, deprem bölgesi Hatay'a giderek...
Konya'nın Taşkent ilçesinde yaşayan, geçimini hayvancılık ve çiftçilik yaparak sağlayan Ceylani Karaduman, deprem bölgesi Hatay'a giderek gönüllü arama kurtarma çalışmalarında bulundu. Karaduman oradaki bir hikayeden etkilenip, 'Nazar Oldu' şarkısını çıkardı. Karaduman şarkının hikayesini, Hatay'da yaşadıklarını anlattı.
'DUA YOLDA YAPILIR'
Deprem olduğunu haberlerde gördüğünü söyleyen Ceylani Karaduman, büyük felaketin tam olarak anlaşılamadığını ifade etti. Karaduman, ''Bölgede 'Devlet yetkilileri müdahale ediyor' söyleminin yetersiz kaldığını, böyle büyük bir afete sadece devletin yetişemeyeceğini fark ettim. Haritadan bakıp, bize en yakın deprem bölgesine baktığımda Hatay olduğunu gördüm. Arkadaşlarımla görüşmek için kahvehaneye gittim 'Hatay'a gitmemiz lazım' dedim. Arkadaşlarım 'dua edeceğiz yapacak bir şey yok' şeklinde cevap verince, 'dua yolda yapılır, yola çıkacağız öyle dua edeceğiz' şeklinde karşılık verdim. Depremin ikinci günü Konya Taşkent'te yoğun kar yağışı vardı ve yollar kapandı gidemedim. Gece yatağa yattığımda 'Hatay'a mutlaka gideceğim' dedim. Sabah kalktığımda telefon geldi '5 kişilik bir ekip gidecek sen de gidecek misin' diye soruldu. Ben de ekip gelse de gelmese de gitmeyi kafaya koydum. Dördüncü günün sabahında Hatay'a vardık'' şeklinde konuştu.
SAHİPSİZ BİNALAR
Bölgeye gittiğinde yaşadıklarını anlatan Karaduman, ''Atatürk'ün bir sözü var 'Şayet bir gün çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kurtarıcı kendiniz olun.' Aslında lider olan halktır. Atatürk'ün bu sözünü kendime misyon edindim. Bu amaçla yola çıktım vardığımda insanlar binanın altında ya ölmüş ya da ölmek üzereydiler. Birçok binada sahipsiz kaldığını etrafında bekleyeni olmadığını gördüm.
BİR GARİP 'ELİF VARDI'
'Nazar Oldu' şarkısının hikayesini anlatan Karaduman sözlerine şöyle devam etti:
Arama kurtarma çalışmaları esnasında Hatay'da bir binanın başında bir abinin beklediğini gördüm ve yanına gittim. Enkazdan yeğenlerinin çıkmasını beklediğini öğrendim. Bunu duyar duymaz koştum, başka bir enkazda çalışanların yanına gidip abinin yanına yardım getirdim, bizim de getirdiğimiz ekipmanımız vardı. 4 katlı binaymış 1983 yılında yapılmış. 4. Katta kimse yokmuş. 3. Katta babayla oğlu sarılmış, arkasında da annesi vardı. Onları çıkardıktan sonra başka biri var mı diye sordum. Yeğeninin olduğunu söyledi. Kolonlardan delik açtık ve orada yüzüklü bir parmak gördük. Kızın adı Elif'miş, şarkıda da 'Bir garip Elif vardı' şeklinde başlayacaktım ancak sadece Elif'in değil bir çok hikayenin yarım kaldığını varsayınca Elif yerine aşık dedim. Kızın hikayesini öğrendiğimde çok etkilendim, gariban bir ailenin kızıymış, nişanlısıyla evleneceklermiş. Oturdukları ev için 'bize mezar olur, satalım' demişler ancak satamadan o ev mezarları olmuş. Elif kanepede telefon elinde kalmış, aslında kanepenin yayları onu korumuş ancak hemen müdahale edilmediği için vefat etmiş. Kendime neden daha önce gelmedim şeklinde kendime kızdım, kahroldum. Battaniye almak için araca gittim, o sırada telefonumun ses kaydını açıp bu şarkıyı mırıldandım. 2023 yılında bunu yaşamamalıydık.
Aysun Güler