ESİAD üyeleri 2025'in röntgenini çekti

ESİAD Türkiye Ekonomisi beklenti anketinin sonuçları, açıklandı. ESİAD üyeleri kent yatırımı olarak şehir içi ulaşımın düzeltilmesini istiyor

Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (ESİAD) bu yıl 7.'si gerçekleştirdiği 'Türkiye Ekonomisine İlişkin Üye Beklenti Anketi'nin sonuçları açıklandı. Ankete katılan üyeler, 2025'de ekonomideki en büyük tehlikeyi 'jeopolitik riskler' olarak görürken, iş insanlarının yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 37.5, dolar kuru beklentisi ise 44.47oldu. ESİAD üyeleri İzmir'de öncelik verilmesi gereken ilk konunun geçen yılki gibi 'şehir içi' ulaşım olduğunu ifade etti. 2. Çevreyolu ikinci sırada yer aldı. ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, ekonomi politikalarında 2025'de atılacak adımların çok önemli olduğunu belirterek, 'Sadece para politikası yeterli değil. Maliye politikalarında da düzenlemelere gidilmesini, yapısal reformlara ağırlık verilmesini bekliyoruz' dedi.

Emtia ve Vadeli İşlem Piyasaları Uzmanı Dr. Tolga Uysal konuşmacı olarak katıldı. Ekonomi Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget 2025 Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin sunum yaptı.

Toplantının açılışında konuşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, Türkiye'nin ekonomik görünümü, küresel ticaret ve iş dünyasının karşılaşabileceği riskler üzerine değerlendirmelerde bulundu. Zorlu, şunları söyledi: '2024'ü, yakın coğrafyamızdaki krizlerin, savaşların ve küresel siyasi güç çekişmelerinin gölgesinde tamamladık. Önümüzdeki döneme dair küresel cevap bekleyen sorular var. Ülkemizde yeni ekonomi yönetimiyle birlikte devreye giren politikalarla olumlu gelişmeler yaşanmaya başladı. 2025'de atılacak adımlar önemli. Sadece para politikalarının yeterli olmadığını, maliye politikalarında da düzenlemelere gidilmesini, yapısal reformlara ağırlık verilmesini bekliyoruz. Ülke ekonomisinin darboğazdan çıkış yoluna girebilmesinin temel unsurları ise hukukun üstünlüğü, tarafsız ve güvenilir kurumlar, öngörülebilir ekonomi politikaları. Bunlardan biri eksik olduğunda taşlar yerine oturmuyor. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde bu dönemin iş dünyamız açısından bazı riskleri barındırmakla birlikte yeni açılımlar getirebileceğini düşünmek istiyoruz. Yeniden inşa süreçleri ve ekonomik fırsatlar, Türkiye için olumlu bir dönüşüm sağlayabilir. Veri merkezleri ve teknolojik okuryazarlık, Türkiye'nin gelecekteki büyümesi için kritik öneme sahiptir. İşgücünün yetenek yönetimi ve eğitim sisteminin dönüşümü, Türkiye'nin rekabet gücünü artıracaktır.'

Emtia ve Vadeli İşlem Piyasaları Uzmanı Dr. Tolga Uysal da Trump'un yeni dönemi, Çin, Avrupa Birliği ekseninde güncel gelişmeleri ve küresel piyasaları değerlendirdi. Euro-dolar paritesi, enerji ve emtia fiyatları, navlun endeksleri hakkında paylaşımlarda bulunan Uysal, euro dolar paritesinde 1,01-1,03 aralığında beklentisi olduğunu söyledi. Petrolün 65-85 dolar bandında hareket edeceğini, metallerde yılın ikinci yarısında yükseliş beklediğini dile getiren Uysal, enflasyon konusunda, OVP'de beklentiler daha düşük olsa da yüzde 30-35 aralığında olacağını açıkladı. Amerika ve Avrupa PMI verilerini de yorumlayan Uysal, 'Global PMI ,50'nin biraz üstünde gözüküyor. Ayrıştırdığımızda ellinin üstünde olmasının sebebi hizmetler tarafından geliyor. Dünyada böyle bir şey var, sadece Türkiye değil. Yani biz ne diyoruz imalat sanayimiz büyümüyor' diye konuştu.

ESİAD Ekonomi Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget Türkiye'nin ekonomik görünümü, cari açık, dış borç, bankacılık sektörü, bütçe ve gelir dağılımı başlıkları altında sunum yaptı. Bilget, sektörlerin gayrisafi milli hasılaiçindeki paylarına ilişkin şu tespitlerde bulundu: 'Son 20 yılda tarım sektörünün payında azalma gözlenirken, hizmetler sektörünün payı artmıştır. Küresel ölçekte, Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya'nın da içindebulunduğu BatıAvrupa ile Japonya'nın dünya milli gelirindeki payı azalırken, Çin'in payı önemli ölçüde artmıştır. Türkiye, ekonomik dalgalanmalara rağmen dünyadaki ilk 20 ekonomi arasında ye ralmaya devam edecektir.'

Bilget, dış ticaret tablosunu, 'Düşük teknolojili ürünlerde dışticaret fazlası veriyoruz ancak orta düşük, orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde dış ticaret açığımız sürüyor. Bu tablo, Türkiye'nin sanayide katma değerli üretime yönelmesi gerektiğini gösteriyor'sözleriyle açıkladı.

Risklere değinen Bilget, 'Hem küresel hem ülkemizde gelir dağılımı, servet eşitsizliği, iklim değişikliği, yönetilemeyen yapay zeka sürekli risk ve tehdit unsurları olmaya devam edecektir' dedi.

ESİAD üyeleri önümüzdeki dönemde iş dünyasını bekleyen en büyük riskin 'jeopolitik riskler' olduğunu belirtirken, bu alandaki sıralama finansmana erişim, kurlardaki belirsizlik, yüksek faiz, öngörülebilirlik, ticaret savaşları diye devam etti. Ankete katılanların, öncelikli konuları ekonomik istikrar, hukukun üstünlüğü, öngörülebilirlik ve finansmana erişim. Ankete göre, yatırım kararını etkileyen en önemli konu maliyetlerdeki artış ve piyasaya yansıtılamaması. Finansmana erişim, kurlardaki belirsizlik, teşvikler ve vergi sistemleri de yatırım kararını etkileyen diğer unsurlar oldu.

ENFLASYON TAHMİNİ: YÜZDE 37.5

2025 enflasyon beklentisi TÜFE'de yüzde 37.5, ÜFE'de yüzde 33.4. 2025 sonu dolar beklentisi 44.47 TL olurken, euronun da 47.42 TL'ye yükseleceği tahmin edildi. Kısa vadeli kredi faiz beklentisi yüzde 39.2'yi buldu. İşsizlik oranını yüzde 11.2 bekleyen ESİAD üyelerinin GSYH tahmini de yüzde 3.1.

ÖNCELİK ULAŞIM OLMALI

Kentin öncelikli yatırım alanları sırasıyla şehir içi ulaşım, 2. çevre yolu, kentsel dönüşüm projeleri, İzmir Körfezinin temizlenmesi ve rehabilitasyonu, limanların geliştirilmesi, dijital altyapı yatırımları, metro-raylı sistem ağının genişletilmesi, ihtisas organize sanayi bölgeleri, tarımsal dönüşüm olarak ilerledi. Yatırım potansiyeli olan ilk 4 sektör enerji, turizm, sağlık, inşaat ve gayrimenkul oldu.

Basın Bülteni

Bakmadan Geçme