Faik Öztrak’tan, Bilal Erdoğan tepkisi
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme...
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına Sivas Katliamı'nın 30. Yıl dönümü olduğunu anımsatarak başlayan Öztrak, 'Yüreklerimizi ilk günkü acısıyla dağlamaya devam ediyor. Bu katliamda yitirdiğimiz canları, Bir kere daha rahmetle anıyoruz. Adalet, bu yangını söndüremedi' diyen Öztrak, şöyle devam etti: İnsanlığa karşı işlenmiş bu nefret suçlarında zaman aşımının söz konusu olamayacağını, olursa bunun da bir başka nefret suçu olacağını bir kere daha milletimizin dikkatine sunuyoruz' diye konuştu.
Devamında Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çıkışının ikinci yılında olunduğuna dikkat çeken Öztrak, Türkiye'nin sözleşmeden çıktığı 1 Temmuz 2021'den bu yılın haziran ayına kadar geçen sürede toplam 610 kadının öldürüldüğünü kaydeden Öztrak, İstanbul Sözleşmesi'ni kaldırarak kadına yönelik şiddete cesaret verenlerin ellerine bulaşmıştır' dedi.
TÜİK'E ENFLASYONU GEÇ AÇIKLAMA TEPKİSİ
Konuşmasının devamında ekonomik verilere vurgu yapan Öztrak, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) haziran ayı enflasyonunu geç açıklayacak olmasına tepki gösterdi.
Öztrak, TÜİK'in ağır makyajlı rakamları zaten gerçek enflasyonu yansıtmıyor. Bir de bu fiyatların açıklanmasının bayram bahanesiyle ertelenmesi çalışanların ve emeklilerin maaşlarının bir kere daha gasp edileceği endişesini artırıyor' diye konuştu.
Konuşmasının son bölümünde, İngiltere merkezli Reuters haber ajansı tarafından gündeme getirilen ve Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın da isminin geçtiği bir yolsuzluk dosyasının incelendiğini anımsatan Öztrak, habere ilişkin yayın yasaklarını ve devlet yetkililerinin tavrını eleştirdi.
Öztrak, şunları söyledi:
'Aziz milletimizin kulakları bugüne kadar neler duydu, gözleri neler gördü neler…
Villaların bodrum katında, sıfırlamakla bitmeyen para dolu kasalar, ayakkabı kutularından, çikolata kutularından taşan dolarlar, yurt dışındaki vergi cennetlerinde kurulan aile şirketleri ve bunlar üzerinden yapılan milyonlarca dolarlık para transferleri…
İşte en son, saygın bir yabancı haber ajansı, içinde Saray şürekasından isimlerin de geçtiği bir haber yayınladı.
Buna göre İsveçli bir şirket, Türkiye'de araçlara kendi sattıkları alkol-metrelerin takılması için bir girişimde bulunuyor.
Buna yasal alt yapı oluşturulması ve ticari ayrıcalıklar kazanmak karşılığında Bilal Erdoğan'ın başında olduğu vakıf ve üniversitelere on milyonlarca dolarlık rüşvet aktarmayı planlıyor.
Hatta bunun için Türkiye'de paravan bir şirket bile kuruyor ama şikayet üzerine bu çirkin oyun ortaya çıkıyor planı yapanlar şirketten atılıyor ve bu plan hayata geçmiyor.
Habere konu olayın özeti bu ancak bu haberin çıkmasının ardından yaşananlar son derece ilginç.
Önce Erdoğan'ın İletişim Başkanlığı veryansın etmeye başlıyor. Sonra RTÜK Başkanı, sonra Meclis Başkanı, bakanlar bu vaveylaya iştirak ediyor ve tabi bunun ardından da troller geliyor…
Üstüne derhal yayın yasakları geliyor.
Ben buradan soruyorum; Cumhurbaşkanının oğluyla ilgili bir haber RTÜK Başkanı'nı, bakanları ve hatta Meclis Başkanı'nı neden bu kadar ilgilendiriyor?
Çünkü; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dedikleri ucube rejimde parti devletinde işler böyle yürüyor. 85 milyon millete de bu kirli düzenin devamı için karın tokluğuna köle gibi çalışmak düşüyor.'
HABER MERKEZİ