‘Genç hekimler de Türkiye'den kaçıyor!’

Aysun Güler/YENİ İZMİR-İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu ve üyeleri, 'Yazık bu ülkenin gençlerine ve geleceğine' konulu...

TAKİP ET

Aysun Güler/YENİ İZMİR-İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu ve üyeleri, 'Yazık bu ülkenin gençlerine ve geleceğine' konulu basın açıklaması düzenledi. Açıklamada sağlıkta yaşanan şiddete, gençlerin yurt dışına gitme isteğine yer verilirken; Roboski'de yaşanan katliam ve kaybettiğimiz 12 şehidimiz de unutulmadı.

''SADECE TABELASI OLAN TIP FAKÜLTELERİ''

Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kaynak, tıp fakültelerinin pek çok açıdan yetersiz olduğunu, sadece diploma dağıtmaya yaradıklarını söyledi. Kaynak, ''Birer diploma vererek mezun edilen tıp fakültesi öğrencilerinin hem kendileri ve hem de hastaları ileride ciddi sorunlar yaşayabilir.  Tıp fakültelerinden mezun olan hekimlerin önemli bir kısmı, ülkemizde hekimlik faaliyetlerinde bulunmak niyetinde değildir. Çalışma şartlarının ağırlığı yanında idari angaryalar, mali yetersizlikler, psikolojik ya da fiziksel şiddet, kendini geliştirememek ve liyakatsizlik en önemli faktörler olarak görünmektedir. Bu sene yaklaşık 3 bin hekimimiz TTB den iyi hal belgesi almıştır. 'Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz' övgüsünden; 'Giderlerse gitsinler' sövgüsüne evirilen bir dönüşümün girdabında sadece hekimler değil ülkeyi terk edenler. Geçen yıl yaklaşık 14 bin yüksekokul mezunu gencimiz ülkemizi terk etti. Buna göz yummamalıyız'' dedi.

''SON 10 YILDA 110 BİN ŞİDDET OLAYI YAŞANDI''

Hasta ile olan temasın şiddet olaylarından mütevellit gittikçe azaldığını söyleyen Kaynak açıklamalarına şöyle devam etti:

'Tıp fakültesinden mezun olan hekimlerimizin önemli bir kısmı Tıpta Uzmanlık Sınavlarına yönelmekte,  hiçbir özendiriciliği kalmayan birinci basamak sağlık hizmeti alanını terk etmeye çalışmaktadır. Uzmanlık sınavına yönelen hekimler ise tıbbın ana dalları kabul edilen Dahiliye, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Genel Cerrahi ve Kadın Hastalıkları ve Doğum gibi branşları tercih etmemekte, Beyin Cerrahisi, Kalp Cerrahisi, Göğüs Cerrahisi, Ortopedi gibi meşakkatli cerrahi dallardan kaçmaktadır. Giderek hasta ile temasın en az olduğu, hasta kaynaklı şiddet olasılığının daha düşük olduğu branşlar tercih edilmektedir.  Sağlıkta şiddet genç hekimlerimizi ve sağlık çalışanlarımızı elimizden almaktadır. Son 10 yıl içinde 110 bin dolayında sağlıkta şiddet olayı yaşanmaktadır. Daha dün, Tepecik hastanesinde, silahlı bazı insanlar, acildeki bir hastaya ve sağlık çalışanlarına saldırmışlardır. Bireysel silahlanmanın önlenmesi, sağlıkta şiddetin son bulması için de acilen ve hemen şimdi en üst düzeyde önlemlerin alınmasını talep ediyoruz.'

''ÇEDES KALDIRILMALI''

Kaynak, Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğunu yaklaşık 7 milyon gencin ne işte ne de okulda olduğu bilgisini verdi. Kaynak ayrıca MEB tarafından okullarda uygulamaya konulan ÇEDES projesiyle ilgili de konuştu ve açıklamalarına şöyle devam etti:

'ÇEDES projesi adıyla uygulamaya sokulmak istenen garabet, tevhidi tedrisat kanunu ve anayasaya aykırı olarak, hiçbir denetime ve kurala bağlı olmayan, tarikatların ulusal eğitim sistemine paralel bir yapı halinde sokulması çabasıdır. Bu çağdışı oluşumların sivil toplum kuruluşu adı altında, meşru yapılarmış gibi devlet eliyle topluma sunulması kabul edilemez. Bunu savunan MEB Bakanının, o makamda hiç durmaması gerekir. ÇEDES kaldırılmalı, eğitim sistemi çağdaş, laik ve bilimsel temellere oturtulmalıdır.'

''HER 10 ÖĞRENCİDEN BİRİ OKULU BIRAKIYOR''

Kaynak üniversiteyi bırakan öğrencilerin sayısının son iki yılda 728 bin 490 olduğunu, bu rakamların bazı ülkelerin toplam üniversite öğrencisi sayısını aştığını ifade etti. Kaynak, ''Ülkemizde üniversiteye başlayan her 10 öğrenciden birisinin eğitimi bırakması anlamına gelen bu durumun en önemli nedeni üniversite öğrencilerinin özellikle büyük şehirlerde barınma, beslenme, ulaşım, sosyal ve kültürel olanaklara erişim konusundaki sıkıntılar ve kısıtlılıklardır'' dedi.

''GAMBİYA, TÜRKİYE'Yİ GEÇTİ''

Türkiye'nin özgürlük ve ekonomik akademik çalışmalarına göre sıralamasından da bahseden Kaynak, açıklamalarında şu ifadeleri kaydetti:

'Amerikan Heritage Foundation'ın hazırladığı ''Ekonomik Özgürlük İndeksi''nde 180 ülke arasında 104'üncü oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019'da indekste 68'inci olmakla övünmüştü. Bugün Namibya, Gambiya gibi ülkeler Türkiye'yi geçti. Bunun yanı sıra Akademik Özgürlük Endeksi 2023 raporuna göre de Türkiye, 179 ülke arasında 166. sırada yer aldı. Türkiye uluslararası kuruluşlar tarafından ağır insan hakları ihlalleri ve özgürlük kısıtlamaları suçlamasına maruz kalan Kuzey Kore, Belarus ve Türkmenistan ile aynı grupta yer alıyor.'

Bakmadan Geçme