Gezi tutukluları için TMMOB’tan ‘sandık’ hatırlatması
Berivan Kaya/YENİ İZMİR-TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Gezi Davasında tutuklanan yurttaşlar için yürütülen Adalet Nöbeti'nin...
Berivan Kaya/YENİ İZMİR-TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Gezi Davasında tutuklanan yurttaşlar için yürütülen Adalet Nöbeti'nin 1'nci yılında basın açıklaması gerçekleştirdi.
Türkan Saylan Sanat Merkezi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına TİP İzmir Milletvekili Adayı İrfan Değirmenci, CHP İzmir 1. Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı Gökçe Gökçen, CHP 2'nci Bölge 11. Sıra Milletvekili Adayı Helil İnay Kınay ve Gezi tutuklularından Tayfun Kahraman'ın ailesi katılım sağladı.
'ÇAPRIK ADALET ANLAYIŞI'
TMMOB İKK tarafından yapılan açıklamada, 'Ülkemizin en görkemli halk hareketlerinden biri olan Gezi Direnişi hakkında iktidar güdümündeki mahkeme tarafından verilen o utanç vesikası kararının üzerinden tam bir yıl geçti. Aralarında TMMOB Yönetim Kurulu Üyemiz Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odamızın İstanbul Şubesi'nin eski başkanı Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay'ın da bulunduğu arkadaşlarımız 1 yıldır, Osman Kavala ise 5 buçuk yıldır Gezi Direnişini örgütledikleri gerekçesiyle cezaevinde tutuluyor. FETÖ hükümlüsü emniyet mensuplarının uydurduğu delillerle, FETÖ firarisi savcının kurguladığı iddianameyle yürütülen yargı süreci, AKP İktidarının hukuk ve adalet anlayışının çarpıklığının en somut göstergesi olarak tarihe geçmiştir' ifadeleri kullanıldı.
'RANT PROJELERİNE KARŞI'
Gezi Parkı direnişinin onurlu tarihin bir parçası olduğunu aktaran açıklamada, 'Artık hepimiz biliyoruz ki; siyasi iktidar hukuku, adaleti sağlamanın, haksızlıkları gidermenin bir aracı olarak değil, toplumsal muhalefeti cezalandırmanın bir aracı olarak kullanmaktır. Siyasi iktidar hukuku, kendi gelecek planı önündeki engelleri ortadan kaldırmanın bir aracı olarak kullanmaktadır. Siyasi iktidar hukuku, siyaseten hesaplaşmaktan, siyaseten yüzleşmekten korktuğu gerçeklerden kaçmanın bir aracı olarak kullanmaktadır. Dostlarımız suç işledikleri için değil, halkın çıkarlarını savundukları için, Taksim Meydanı'na ve Gezi Parkı'na sahip çıktıkları için, iktidarın rant projelerine karşı çıktıkları için, mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirdikleri için cezaevindeler. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Davası'nda tutsak edilen arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır' denildi.
'AK PARTİ OYUNCAĞI'
Adaletin AK Parti'nin oyuncağı haline geldiğini ileri süren açıklamada, 'Bizler AKP iktidarından adalet beklediğimiz için, AKP'nin oyuncağı haline gelmiş hakimlerden adaletli bir karar beklediğimiz için nöbet tutmuyoruz. Bizler arkadaşlarımıza olan özlemimizi, arkadaşlarımızın suçsuzluğuna olan inancımızı göstermek için nöbet tutuyoruz. Onların resimleriyle yan yana durmak bize kıvanç verdiği, onları seven dostlarıyla yan yana gelmek bize güven verdiği için nöbet tutuyoruz. Onların içerideki direngenliği ve yaratıcılığı bize nasıl güven veriyorsa, adalet arayışındaki bu kararlılığımızın onlara güç ve moral verdiğini bildiğimiz için nöbet tutuyoruz' denildi.
SANDIK HATIRLATMASI
Gezi Davası'nın siyasi bir dava olduğunu belirtilen açıklamada, 'Gezi Davası, ülkemizdeki diğer pek çok örneği gibi hukuki değil, siyasi bir davadır. Gezi Davası'nda verilen esaret kararları, siyaseten verilmiş kararlardır. Bu kararların hükmü de, siyasi iktidarın ömrü kadardır. İnanıyoruz ki 14 Mayıs'tan sonra bu ülkede adalet yeniden işlemeye başlayacak. Yargı organları iktidarın talimatlarına göre değil hukuka göre karar vermeye başlayacak. Ve arkadaşlarımız özgürlüklerine yeniden kavuşacak. İnanıyoruz ki yirmi gün sonra bambaşka bir ülkeye uyanacağız. Tüm dostlarımızla, özgürce, umutlu bir geleceği hep birlikte kuracağız' ifadeleri yer aldı.