Gündelik hayat ve sorunlu alanları…

Gündelik hayat içerisinde birçok sorunlu alanı bulunmaktadır.  Toplumsal cinsiyetin sorunlu olan öğesi ise 'kadın'dır.  Günümüzde de kadınlara atfedilmiş çeşitli roller bulunmaktadır. Bu rollerin başında; iyi bir ev hanımı olmak, iyi yemek hazırlamak, iyi bir anne olmak, iyi bir eş olmak, iş hayatında yer almak vardır. Erkeklere atfedilen roller ise kadınlara göre oldukça azdır. Toplumsal cinsiyette bu nedenle 'kadın' problemli bir figür halindedir. Medya da bu rolleri pekiştirmekte, yeniden ve yeniden dolaşıma sokmaktadır.

Gündelik hayat içerisinde kimlikler de sorun yaşanan bir başka alandır. İnsanların hem bireysel kimlikleri hem de toplumsal kimlikleri vardır. Bireysel kimlikler genellikle zaman içerisinde, eğitim ile birlikte değişebilmektedir ancak toplumsal kimliklerin bireysel kimliklere göre değişmesi çok zordur. Kız çocuklarının bebeklerle, erkek çocuklarının arabalarla oynaması, kız çocuklarının büyüme dönemlerinde annelerine yemek masasını hazırlama konusunda yardım etmeleri, babaların erkek çocuklarına kız çocuklarından daha farklı bir şekilde yaklaşmaları hep toplumsal kimlik ile ilgili konulardır. İnsanlara doğdukları andan itibaren tüm bu kimlikler öğretilmeye başlanır ve medya da tüm bu kimlikleri doğal ve meşru kılma konusunda önemli bir araç görevi görmektedir. Kimliklerin inşa edilmesinde ayrıca tüketim kültürü de önem taşımaktadır. Medyada yer alan reklamlarda kadın ve erkek bedenleri nesneleştirilmekte, kadın bedeni cinsel obje olarak gösterilmektedir.

Gündelik hayatta tıpkı toplumsal cinsiyette olduğu gibi 'kadın' ya da 'erkek' olma rolleri doğumdan itibaren nasıl öğretiliyorsa ırkçılık da aynı şekilde öğretilmektedir. Tarih boyunca insanların zihinlerinde 'beyaz' olanlar iyi 'siyah' olanlar kötü şeklinde bir kodlama durumu yaratılmıştır. Medya da bu durumu desteklemiştir. Medya devletin ideolojik aygıtlarındandır ve dolayısıyla hegemonik olan durumları örneğin beyazların iyi olarak gösterilmesi medya tarafından doğal ve meşru hale getirilmektedir. Ayrıca medyada yer alan haberlerde etnik kimliklerin haberlerin içeriğiyle ilgili olmamasına rağmen özellikle ön plana çıkarılması durumu medyanın sahip olduğu ötekileştirici anlayışı gözler önüne sermektedir.

Haber Merkezi