'Halkın vergisi ile halkı öldüremezsin'
Yaşanan felaketin ardından bilim insanı bile isyan etti. DAÜM Müdürü Prof. Dr. Sözbilir, 'Konuş konuş nereye kadar… 20 yıldır söylüyorum. İzmir'deki yapı stokunun yüzde 60'ı depreme dayanıksız. Söylediklerimiz yapılmıyor. Bu işin suçlusu binaya izin veren insanlar. Karar veren mekanizma fayın üzerine, kötü zemine ruhsat veremez. Sen halkın vergisi ile para alan insansın, halkı öldüremezsin' dedi.
Akrabaları Hatay'da enkaz altında olan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, deprem bölgesinde yaşananlar ve İzmir ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. 'Konuş konuş nereye kadar… 20 yıldır söylüyorum. Bizi dinlemiyorlar, söylediklerimizi yapmıyorlar' diyerek tepkisini dile getiren Sözbilir, 'İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, beni bir gün bile çağırmadı. Bana 'Kardeşim sen ne yapıyorsun, nasıl çıkıyorsun bu işin içinden' demedi. Biz o kadar güçsüz müyüz? Türkiye'de o kadar fazla genç bilim insanı var ki… Ama yerel yönetimler, bu konuda karar verici insanlar bizlerden yararlanmıyor. Bir yanlışlık, bir hata var. Beni Amerika'dan arıyorlar, çıkıp gelmek istiyorlar' dedi.
İZMİR'İN SUÇLUSU
Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen deprem nedeniyle oluşan can kayıplarının ve yıkımın bir suçlusu olduğuna dikkat çeken Sözbilir, 'Deprem olursa aynı suçlular İzmir'de de olacak. Bu işin suçlusu binaya izin veren insanlar. Karar veren mekanizma fayın üzerine, kötü zemine ruhsat veremez. Sen halkın vergisi ile para alan insansın, halkı öldüremezsin. 100 bine gelecek o sayı, o ölüler daha da artacak. Son yüz yılın en büyük depremi ama kimse ölmeyebilirdi. Yüzde 70'i yıkıldı ama yıkılmayanlar da var' diye konuştu.
'YASAKLAR DELİNİYOR'
Sözbilir, alüvyon zeminlerin depreme dayanıksız olduğunu dile getirerek, İzmir'deki dayanıksız zeminleri saydı. Kayaların ve taşların olmadığı hemen hemen her yer problemli olduğunu kaydeden Sözbilir, 'Zaten buralarda zemin üzerine doğrudan yapı yapılamaz. Önce zeminin güçlendirilmesi, sonra bina yapılması lazım. Manavkuyu, Bornova, Alsancak, Karşıyaka, Bostanlı, Mavişehir, Menemen Ovası, İnciraltı, Urla taraflarındaki düzlük alanlarda zemini iyileştirmeden önce bina yapmak yasaktır. Tabi biz öyle yapmıyoruz, yasakları deliyoruz. Sonuçta zemini iyileştirmek demek para harcamak demektir. Binayı da olması gereken standartlara göre yapmayınca insanları öldürüyor' diye konuştu.
17 FAY HATTI
Fay üstünde yapılan bir binanın ayakta durma şansı olmadığını söyleyen Sözbilir, 'Yeri paramparça eden bir şey binayı hayli hayli yıkar. İzmir'de ise şehrin içinde geçen 17 tane fay hattı var. Hatta fayın üstünde ev olan yerler var. Bu faylardan birisi kırıldığında üstündeki binalar kesin hasar görecek. Fay dediğimiz yapı, düzlem aslında. Yerin altında, doğadaki en güçlü eleman. Fayın gücüne karşı koyamazsınız, o yüzden fayı anlamanız gerekiyor' ifadelerini kullandı.
TUZLA FAYI'NDA TEHLİKE
Sözbilir, son olarak 4 farklı üniversite ile birlikte İzmir'deki fayların haritalandırılması ve aktivitesini anlayıp gelecekte ne yapacağını öngörmeye çalıştıklarını aktararak, 'Bu çalışmanın ilk 5 fayı kapsayan kısmı bitti. Tuzla Fayı, Doğanbey'den başlayıp Menderes Gaziemir'den geçiyor. Biz bunda bir tehlike gördük. Bu söylediğimi yakın gelecekte deprem üretmesi beklenen bir fay olduğunu söyleyebiliriz' ifadelerini kullandı.
İZMİR'İN YARISI DAYANIKSIZ
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir'deki var olan yapı stokunun yüzde 60'ının depreme dayanıksız olduğunu dile getirdi. Sözbilir, 'Bu bahsettiğim fay deprem üretirse ciddi bir sıkıntı olur. Ben bu cümleleri 10 yıl önce de 20 yıl önce de kuruyordum. Binaları gidip kendim güçlendiremem, yıkıp yeniden de yapamam. Biz sadece bilim insanıyız, söyleriz. Ama söylenen şeyler maalesef yapılmadı, yapılmıyor. Şimdi yapmaya kalksak 20-30 yıl da anca yaparız. İnşallah o zamana kadar deprem olmaz diyeceğim, başka bir şey söyleyemeyiz' dedi.
HABER: SILA ARABACIOĞLU