Hızal’dan Aslanoğlu iddiası: Bürokratlara ‘Allah’ın emri mi? Yeni rapor düzenleyin dedi’
SILA ARABACIOĞLU/YENİ İZMİR-İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısı'nın 3. Birleşimi Başkanvekili Mustafa Özuslu...
SILA ARABACIOĞLU/YENİ İZMİR-İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısı'nın 3. Birleşimi Başkanvekili Mustafa Özuslu tarafından yönetildi. Oturumda Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı'nın kapatılması tartışıldı. İlgili madde, Cumhur İttifakı'nın 'ret' oyları ile oy çokluğuyla kabul edildi. AK Parti Grubu'ndan konuya ilişkin sert tepki geldi.
'ÜZÜCÜ GELİŞME'
AK Parti Meclis Üyesi Okan Bildirci söz konusu gündem ile ilgili söz alarak, 'Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı'nın kapatılmasından büyük bir üzüntü duydum. Kentimizin yüzde 70'inin dönüşüme ihtiyacı olduğu noktadayız. Bunu herhangi bir birimin altında yapabilseydik zaten yapardık. Bu o kadar önemli bir konu ki daire başkanlığı kurulmuş. Ama az çalışmış ama çok çalışmış ama çalışmamış… Bu daire başkanlığının problemi. Bizim problemimiz bu konunun kendi özelinde ciddiyetinin yitirmesinden korkuyoruz. İzmir'in en büyük sorunu kentsel dönüşümdür, o yüzden bu gelişme bizim için üzücüdür' dedi.
'SÖYLEDİKLERİMİZİ YAPTIĞINIZI BİLSEYDİK SÖYLEMLERİMİZE DİKKAT EDERDİK'
AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe de 'Türkiye'nin hemen hemen her yerinde Emlak Yönetim Dairesi Başkanlığı'na bağlı olarak Kamulaştırma Şube Müdürlüğü çalışır. Bizim bu müdürlüğü alıp Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme'ye bağlanmasını anlamadık. Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı 13 senedir bir arpa boyu yol yürümedi ama yine de kapatılmasını anlamış değiliz. Ne oldu? Biz size kapatın dedik ama gerçekten espri yaptık. Biz şu genel sekreterliği de kaldırın desek, iyi çalışmıyor ya da İZSU da iyi çalışmıyor dediğimizde kapatacaksanız sözlerimizi iyi seçelim. Şaka yapmayalım o zaman. Biz dedik, valla tebrik ediyoruz. Bizi böyle dinleyeceğinizi bilseydik İzmir'in diğer sorunlarını da daha çok dile getirirdik. Siz zaten Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı'nın görevini kooperatiflere devretmiştiniz. Bugüne kadar bu daire başkanlığı hiçbir şey yapmadığı için kapatma kararı aldığınızı düşünüyorum' diye konuştu.
'İZMİR MODELİ BİTTİ'
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız ise 'İzmir modeli' olarak ortaya konuşan kentsel dönüşüm modelinin bittiğini savunarak, 'Bu kararı da biz vermedik, Tunç Soyer yönetimi verdi. İzmir modelinin en somur örneği Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı'ydı. 4 yıllık performansınız içerisinde kaplumbağa hızıyla ilerlediğini iddia ettiğimiz bir dönüşüm vardı. Bunun en temeli siyasi yönetimin aldığı kararla oluşan tablolardı. Bugün siz Aziz Bey'in rant yasası dediği, önünden geçmem dediği ancak Bakanlığımız çıkarttığı 6386 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası'nın 8. Maddesi'nden faydalanarak İZBETON'a dönüşü devrettiniz. Biz de sorun çözülsün, omuz vererek diyerek tamam dediğimiz sizin de öcü dediğiniz yasanın maddesine sığınarak yerlerle başlayan tartışma. Umut ettik ve dedik ki İZBETON yapsın, sorun çözülsün. Sonra 6-7 ay sonra kucağımıza kooperatif bulduk. Bu kooperatifleri adıyla iyi niyetli görsek de içinde maalesef birtakım ilişkiler, çözemediğimiz rantsal problemler karşıladı. Biz o gün çok net bir şekilde ifade ettik. Biz İZBETON'a hepimiz oy birliği ile verdik. Ve bizim yetkimizi İZBETON Genel Müdürü yetki aşımı yaparak tek imza ile kooperatife verdi' ifadelerini kullandı.
'GEREKÇESİNİ AÇIKLAYIN'
Birleştirme gerekçesini soran AK Partili Yıldız, 'AK Parti'nin önerisi ile kurulan Deprem Dönüşüm Dairesini, Kentsel Dönüşüm Dairesi ile CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın'ın ifadesi ile birleştiriyorsunuz. Bizim ifademizle kentsel dönüşümü kapattınız. Bunun bir gerekçesi olmalı ve bu anlatılmalı. Belki katılırız belki katılmayız. Rapor var mı? Yok. Raporunuz yok, gerekçeniz yok ama sorunlarınız çok. Bu başkanlıkların personellerinin onay yetkileri ve denetleme misyonları var. Bu onayı vermedikleri için mi Deprem Dairesi Başkanlığı'na dönüyoruz. Buradaki arkadaşlar eksiklikleri gördüğü için mi Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı kapatılıyor. Bu meclisin her bir ferdi doğacak sorunlardan sorumludur. Tunç Soyer yönetimi, maalesef miras yiyen çocuk gibi. Aziz Bey'in yıllardır tuttuğu bütçenin son durumunu gördük. Meclis'te AK Parti rapor doğrultusunda yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Düzenleme de şu: Büyükşehir Belediyeleri'nde Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlıkları ve Afet ve Daire Başkanlığı ayrı ayrı kurulmak zorundadır. Bu öneri yasalaştırılmak için çalışıyor. Belki 5-6 ay sonra zorunlu hale gelecek yapıyı kapatıyoruz. Bu anlamda ortaya çıkan tablo içler acısı. Nazik bir dille söylüyorum lütfen bize bu birleşmenin gerekçesini anlatsınlar' açıklamasını yaptı.
'NİYET OKUYORSUNUZ'
Hukuk Komisyonu Başkanı CHP'li Ufuk Yörük ise 'Komisyonuz olaya faaliyet çerçevesinde değil teşkilatlanma yapısı içerisinde yapmıştır. Bu anlamda yasal unsurları değerlendirmiştir. Başkanlık makamının tasarruf etme, iş yapmasını sundu. Burada yapılan eleştirilerin tümü niyet okumaya dönüşmüştür. Neyin niyetini okuyoruz? Yeni yapılanma neticesinde geçmişte bunlar oldu gelecekte bunlar olacak deniyor. Bir faaliyet raporu gibi ne bir olumsuzluğu kabul etmemiz mümkün ne de bu yeni yapılanmanın aksaklığa yol açacağını kabul etmemiz mümkün. Başkanlık, kendi tasarruf yetkisini kullanmıştır ve teşkilat yapısını belirlemiştir. Bu ilk defa da olmadı. Belki yüzlerce belki binlerce yapılmıştır. Bu başkanlık makamının anlayışının sonucudur. Bunu saygı ve anlayışla karşılamamız gerekmektedir. Hukuk Komisyonu olarak herhangi bir aykırılık görmediğimizi belirtiyorum' dedi.
'BÜROKRATIN İMZA YETKİSİNİ ELİNDEN ALIYORSUNUZ'
AK Parti Meclis Üyesi Erhan Çalışkan da 'Daire başkanı, aynı zamanda harcama yetkilisidir. Siz kapattığınız dairenin başkanı ya mimardır ya da inşaat mühendisidir. Ama birleştirdiğiniz dairenin altına koyduğunuz başkanının vasıfları ya jeoloji mühendisi ya da başka bir disiplin olacaktır. Asıl önemli olan başkanlığı kapatıp yan da olacak daire başkanlığının altına koyuyorsunuz. Böyle bir şey yapmanız için gerekçeniz olmalı. Biz komisyonda bir bürokrat bile dinleyemedik. Tam Örnekköy'de problem olan bir yerin durdurulması ile ilgili karar vermiş bir bürokratı açığa düşürüyorsunuz. Yani o bürokratın imza yetkisini elinden alıyorsunuz. Bu zamanlama 3 ya da 6 ay sonra olsaydı belki bunlar konuşulmazdı' diye konuştu.
'KÖR TOPAL İNŞAAT'
İzmir'in en temel sorunu deprem ve kentsel dönüşüm olduğunu dile getiren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, 'Bu dönüşümün tamamının İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yapması mümkün değil. Ama lokomotif görevi görmesi gerektiğini çok dile getirdik. Bunu İzBB, Bakanlığın verdiği yetkiyle hızlıca çalışacaktı. Bu eleştirileri yaptığımızda 'Yerinde ve uzlaşı' dediniz. Biz bu yöntemi eleştirmiyorduk, yavaşlığı eleştiriyorduk. Ama bir gerçek var 13 yıllık bir kadro ve tecrübe uzlaşı ile bir noktaya gelmişti. Siz bu daireyi alıp kapatıyorsunuz. Birleştiriyorsunuz falan değil kapatıyorsunuz. Bu daireyi eğer Tunç Bey, göreve başladıktan sonra 'Neden bu kadar ağır işliyor?' deyip çalışma yapsaydı 'Evet haklı olabilirsiniz' diyebilirdik' dedi.
'ASLANOĞLU' İDDİASI!
Hızal, kentsel dönüşümün Meclis'in oylarıyla İZBETON'a devredildiğini belirterek, 'İZBETON kendisinin yetersiz olduğunu düşünmüş ve gitmiş bir kooperatif kurdurmuş. Bir kooperatif var. Karşıyaka'da İş İnsanları Örnekköy Konut Yapı Kooperatifi. Bu hadisenin yaşandığı yer. Biz iki yıldır protokolü istedik, normal koşullarda bir meclis üyesine hele ki grup başkanvekiline verilir mi? Verilir. Ama protokol sıkıntılı ve hukuksuzluk içeriyor. Yüklenici sıfatıyla Örnekköy'de İZBETON ile protokol imzalayan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu. Hukuki olmayan bir şekilde, bu kooperatifler inşaat sahasına giriyor kör topal bir inşaata başlıyor. Bir kere o kooperatif orada o işi yapmamalı. Sonra Şenol Aslanoğlu gidiyor, bürokratlara baskı yapıyor. 'Allah'ın emri mi? Yeni bir rapor düzenleyin' diyor' açıklamasını yaptı.
Hızal'ın söylemlerinin ardından Özuslu araya girerek, 'İl başkanımızı izam eden bir iddiada bulunuyorsunuz. Siz orada değildiniz' dedi.
Hızal: İddia ediliyor
Özuslu: Burada cevap hakkı olmayan il başkanımız için bir iddiada bulunuyorsunuz. Evet önemli konuda öneli eleştiriler getiriyorsunuz bunun mutlaka cevabı var. Ama burada olmayan bir kişi için cevap hakkı doğuyor.
Hızal: İZBETON Genel Müdürü'nün ilgili bürokratlara baskı uyguladığı yönünde duyumlar aldık.
Murat Aydın: Kim söylüyor? Kimden duyuyorsunuz?
Hızal: Murat Bey, kalkar sorunuzu sorarsanız ben de cevaplarım. Ben senin hakkında aldığım duyumları burada anlatayım mı?
Aydın: Duyumlar alıyorum, duyumlar alıyorum. Gerçekler varken… Bakanlığın raporu sizde mi var? Sizde varsa bilelim.
'LAF SALATALIĞI'
Kısa bir atışmanın ardından Hızal konuşmasına devam etti. Hızal, 'Ben daha önce de bunları söyledim ama Murat Bey o gün böyle bir reaksiyon göstermedi. Çok ilginçtir, şimdi böyle aksiyon gösteriyor. Çünkü o gün o arkadaş il başkanı değildi. 300 metrekarelik bir alanda problem çıktı. CHP'li arkadaşlar küçüksüyor ama küçümsenecek bir alan değil. Bunu sizin kapatmak istediğiniz dairenin personeli tespit etti. Gitti denetim yaptı ve eksikler olduğunu gördüler. İşte film bundan sonra başladı. Aslında başlayan bir film Örnekköy'de hızlandı. Bir kamu kurumu, ne yapar? Kendi bürokratının almış olduğu karara güvenerek gider o uygunsuz yapıyı yıkar. Bir aydır laf salatalığı yapılmaz. Birilerini temize çıkarmak için burada bir ay boyunca mücadele verildi. İZBETON'un hukuksuzluğunu aklamak için yapıldı. Sonra Bakanlık haklı olarak inceleme başlattı. Bizim söylediğimiz kooperatifin burada iş yapamayacağı söylendi. Bu rapor İZBETON'dan geldi. Orada da senin tabirinle bana evrak gönderen arkadaşlar var. Siz bence İZBETON'u da araştırın' dedi.
'HUZUR HAKKI' ÇIKIŞI!
Son olarak çağrıda bulunan AK Partili Hızal, 'Burada ilan ediyorum ilgili parsellerde, kooperatifin yapmış odluğu inşaatların durdurulması gerekiyor. Şimdi, bütün bunların üzerine suçlu kim bulundu Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı. 13 yıllık bir başkanlığı kapatıp Deprem Daire Başkanlığı'na. Bu iş adamları kooperatif üyelerinin ödediği aidatlardan kendilerine huzur hakkı alıyor. Bu kooperatif, üyelerini İZBETON'un İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin adını kullanarak yanıltıyor. Bu üyeler yarın bu kapıya gelecek' diye konuştu.
'İZMİRLİYİ EVSİZ BIRAKMAYI GÖZE ALDILAR'
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın da kendisine yönelik gelen eleştirilere şu şekilde cevap verdi:
İzBB idaresi belediye başkanın yönetim sorumluluğundadır. Belediye başkanı kendi teşkilatını belirler. Bizim partimizin, belediye başkanımızın taktiri arkasında dururuz. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti'nde de ilk kez mi oluyor? Önümüzde AFAD ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı örnekleri önümüzde. Bu durum ilk değil. Yönetim kendi değerlendirmelerini yapar. Peki niye biz bu kadar tartışıyoruz? Arkadaşlarımızın yerel seçimler nedeniyle, seçimi kazanmak istemeleri nedeniyle bizim işlerimizi partizanca engellenerek CHP'nin, iş yapamaz algısını doğurmak ve seçimlerde İzmir halkından oy almak siz bu politikalarla İzmir halkını bu şekilde hizaya getiremezsiniz. CHP örgütünü hizaya getirmezsiniz. Bunu defalarca denediniz bunun bir sonuç almayacağını görmüyor musunuz? Bunca zorluğa rağmen bir şeyler yapmaya çalışılıyor. Burası İZBB meclisi burada İzmir halkının iradesi ortaya koyuluyor. Bir grup başkanvekilinin bu söyleniyor yaklaşımı yakışık almaz. Çevre, Şehircilik İl Müdürü mü karşılaştıracak iki taraf arasındaki sözleşmenin geçerliliğini? Sözleşmeler üzerinden yapacağımız hukuki tartışmayı İl Müdürü üzerinden mi yapacağız? İl Müdürü mü karar verecek? 'O binalar bitimesin biz de İzBB yapamadı' diyelim, sırf bunun için binlerce insanı evsiz bırakmaya değer mi? İnsanların barınma hakkı üzerinden siyaset yapmaya değer mi? İzmir halkı bilsin; İzmir halkının siyasi iradesini, milli iradesini kırmak için o insanları evsiz bırakmayı göze aldılar.
CHP İl başkanından parti üyesine kadar kimseyle ilgili duyum ve dedikodulara dayalı olarak suçlayamazsınız. Bundan sizi men ederim. Birisiyle ilgili iddianız varsa mahkemeye gidersiniz. Hızal bir rapor gösteriyor. Bu rapor, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yok. Devletin imkanlarını insanlar hakkında algı yapmak için mi böyle yapıyorsunuz? Böyle mi oyalayacaksanız İzmir halkını? O binalar gitmesin siz de dönüp diyeceksiniz ki İzBB bunu yapmadı. Sırf bu lafı bize diyebilmek için oradaki yüzlerce insanı evsiz bırakmaya değer mi? O insanların barınma hakkından siyaset yapmaya değer mi? O insanlara ne diyecekseniz İzBB yapmadı bize mi oy verin diyeceksiniz? Bunu yapmadılar diyebilmek için o insanları evsiz bırakmaya değer mi? Biz siyaseti niye yapıyoruz insanların hayatını iyileştirmek için yapmıyor muyuz? CHP'nin il başkanından meclis üyesine, İzmir büyükşehir belediyesinde herhangi bir yerde bir iddianız varsa mahkemeler ordadır, baskı yaptı dersiniz bu bir suçtur. O da gider hesabını verir.
İzBB Başkanvekili Mustafa Özuslu, 'Bizim uyguladığımız yerinde dönüşüm ve rızaya dayalı. O mevut alandaki insanların yerinden yurdundan olmadan gerçekten sağlıklı ikamet edebileceği bir modeli uyguluyoruz. Bu doğru bir model. İnsanları yerinden yurdundan ederek kentsel dönüşüm yapmak doğru bir model değil. Aramızda mühendisler de var. Zemine girdiğimizde o zeminde ne ile karşılaşacağınızı bazen bilemeyebilirsiniz. İzmir'in Meclis'i tabii ki İzmir'in sorunları konuşulacak burada veya daha sonraki meclislerde hiçbir meclis üyesi arkadaşımız bir duyumu burada ifade etmemeli.
'KÖYÜ NİYETLİ'
AK Partili Özgür Hızal, 'Gündem Dışı Konuşma Talepleri' kısmında söz aldı. Hızal, 'Biz burada İzmir'in sorunları için konuşuruz. 'Stand up show' ifadesini kendisine iade ediyorum. Bana bu zaman kadar hiçbir önerge gelmeden oylanmadı. Ama o gün ben istedim, önerge meclis başladığında önüme geldi. Bu iyi niyet göstergesi değil. Bu bir kötü niyet, art niyet. Bir şey gizlediğiniz için bunu tartışıyoruz. Ben niyet okumuyor bir realiteden bahsediyorum. Ben duyduklarımı söylüyorum ve söylemeye devam edeceğim. Ama burada bir meclis üyeniz çıkıyor ve diyor ki 'İzBB'nin bünyesinde partizanlar var, Hızal'ın ajanları var diyor' Ne yazık ki ne İzBB Başkanı ne vekili ne de başkası 'Sen ne diyorsun? Nasıl böyle bir suçlama yaparsın?' demiyor. En başta nasıl savunuyorsam ben o arkadaşları savunmaya devam edeceğim. Bana bu bilgileri şehrini seven İZBETON'un mühendisleri veriyor' dedi.
'AJAN DEĞİL PARTİZAN DEDİM'
Hızal'ın söylemlerinin ardından CHP'li İrfan Önal söz alarak, 'Ben kimseye ajan demedim. Ben partizan dedim. Söylediği iddiada mühendislere baskı yapıldığını dile getirdi. Ben bunu biliyorum dedi. Kimsede böyle bir bilgi yokken neden size geliyor dedim. Bu bilgi sizde paylaşılıyorsa tehlikeli dedim. Ve bu irtibat düşünülmeli. Böyle biri varsa da partizandır. Bir bürokratın meclis üyesi ile işi olmamalı' diye konuştu.
'SOPA UZATMA KÜLTÜRÜ SİZDE VAR'
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız ise 'Murat Bey konuşurken yerinden laf atmayı sever ama biz bir şey dediğimizde antidemokratik olmakla suçlar. Bunu kendisinin yeni olmasına bağlıyoruz. AK Parti olarak 20 yıllık iktidarımız boyunca hiç kimseye sopa uzatmadık. Sopa uzatmak sizin kültürünüzde. Bu bizde yok. 28 Şubat'ta başörtülülere yapılan zulmün arkasında kim varsa soba uzatma kültürü onda var. Bizde hizmet kültürü var. AK Parti'nin milletine hizmetkar olmaktan başka bir anlayışı olmaz. Bunun da örneğini seçimde gördük. Ben sopa yemiz bir kardeşiniz olarak söylüyorum, kendi geçmişinizde arasınlar bunu' ifadelerini kullandı.