İhracat ve İthalata Kızıldeniz darbesi!
Kızıldeniz Süveyş Kanalı'nda Yemen'deki Husilerin saldırılarından kaynaklı yaşanan kriz sonrası, Süveyş Kanalı'ndan 1 Aralık'ta geçiş yapan...
Kızıldeniz Süveyş Kanalı'nda Yemen'deki Husilerin saldırılarından kaynaklı yaşanan kriz sonrası, Süveyş Kanalı'ndan 1 Aralık'ta geçiş yapan gemi sayısı 646 iken 31 Aralık'ta 520'lere kadar geriledi. Yük gemileri rotasını Ümit Burnu'na yönlendirdi. Uluslararası ticareti olumsuz etkileyen bu olayın ardından navlun masrafları arttı, yüklerin varış süresi uzadı. İhracat ve ithalat yapan firmalar, lojistik şirketleri yaşananları 'sıkıntılı' olarak değerlendirdi.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, dünya ticaretinin önemli güzergahı olan Süveyş Kanalı'ndaki gelişmeler nedeniyle, gemilerin Hint Okyanusu'na açılmak için Afrika kıtasının çevresini dolaşarak önce Atlantik ardından Hint Okyanusu'na geçtiğini, seyirlerini 1 ay uzattıklarını aktardı. Seyir mesafesi ve süresinin uzamasının navlun fiyatlarını arttırdığını ifade eden Eskinazi, 'Şu anda Avrupa'ya yapılan ihracatın maliyeti 2 misli arttı. Türkiye'de de 2,5-3 misli kadar artış oldu. Yarı mamul ve hammaddenin Uzakdoğu'dan Türkiye'ye ulaşmasında gecikmeler yaşanması alıcı firmaları rahatsız etmeye başladı. Alıcı firmalar gecikmeden dolayı ürünleri uçakla göndermenizi istiyor. Müşteri her zaman haklıdır zihniyetine sahip olduğumuz için tartışmaya giremiyoruz. Kızıldeniz'de yaşanan kriz kesinlikle Türkiye'nin değil. Ticaret daha öncesinde hep gemi yapıldığı için alternatifler düşünülmedi ve buna uygun hazırlıklar yapılmadı' dedi.
YENİ YÜK ALAMIYORUZ
Kriz taşımacılık firmalarını da etkiledi. Maersk Denizcilik'ten Gözde Özdemir konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
Kızıldeniz'de yaşanan kriz işlerimizi epey yavaşlattı. Müşterilerimiz tedirgin olduğu için biz de tedirginlik yaşıyoruz. Yeni yük alamıyoruz. Yeni yüklerden ziyade yolda olan yüklerimizin sağ salim yerine varması için çabalıyoruz. Süveyş'ten gidip Hindistan'a ulaşmak varken, şimdi Ümit Burnu'ndan Afrika'yı dolaştıkları için transit süreleri de uzadı. Müşterilere bu gecikmeyi kabul ettirmek çok zor. Şu an tek işimiz yolda olan yüklerimizin takibini yapmak.
SÜVEYŞ'İN YERİNE ÜMİT BURNU
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk de, pandemi döneminde gemi ve ekipman noksanlığı ve tüketici talebi nedeniyle rekor seviyeye ulaşan konteyner navlunlarının, 2022 yılı sonundan itibaren gevşediğini, 2023'te zayıf talebin etkisiyle pandemi öncesindeki fiyatların altına düştüğünü hatırlattı. '2021 yılının sonunda 15-16 bin dolara kadar çıkan Şangay-Rotterdam arasında taşınan 40'lık bir konteynerin navlunu, 2022 sonunda bin dolara kadar geriledi' ifadesini kullanan Öztürk, 2023 Ekim'de başlayan İsrail-Filistin savaşı ve bölgesel savaş ihtimali, özellikle Kızıldeniz'de nakliye gemilerine yönelik saldırılar küresel tedarik zincirinde yeni kırılmalar oluşturduğunu aktararak şöyle konuştu:
BÖLGEDEN KAÇIYOR
Güvenlik nedeniyle gemiler rotalarını Süveyş Kanalı yerine Ümit Burnu'na çevirmesi, sefer süresini uzatması ve yakıt maliyetlerini katlamasının yanında sigorta risk priminde de artışa, navlun fiyatlarının yükselmesine yol açtı. Geçtiğimiz hafta Drewry araştırma kuruluşunun raporuna göre Şangay'dan yola çıkıp Cenova'ya ulaşan 40'lık bir konteynerin spot navlunu bir haftada yüzde 114 artarak 2 bin 222 dolardan 4 bin 178 dolara yükseldi. Bu hafta ise bu rakam yüzde 25 artarak 5 bin 213 dolara yükseldi. ABD öncülüğünde Kızıldeniz'de seyir emniyeti açısından kurulan Uluslararası Deniz Görev Gücü'ne rağmen konteyner operatörleri bölgeden kaçınmaya devam ediyorlar. Linerlytica araştırma kuruluşunun raporuna göre 7 Ocak'a kadar Kızıldeniz yerine Afrika'nın güneyini dolaşmayı tercih eden konteyner gemi sayısı 354'e yükseldi. Bu rakam 4,65 milyon TEU'ya, yani küresel filonun yüzde 16,4'üne denk geliyor. Bu sayı aynı zamanda Hint Okyanusu'ndan Akdeniz bölgesine seyahat eden konteyner gemilerinin yüzde 80'ini oluşturuyor.
ZİNCİRLEME SIKINTILAR
İklim değişikliğinin de Panama Kanalı'ndan geçen gemi sayısı kısıtlama uygulamasına neden olduğunu ifade eden Öztürk, deniz taşımacılığı üzerinde baskının devam ettiğini vurguladı. Öztürk, 'Dünyanın bu iki stratejik suyolunda yaşanan tıkanmanın küresel imalat ve tedarik sektöründe zincirleme sıkıntılar yaratması bekleniyor. Bu gelişmeler doğrultusunda 2024 yılı boyunca navlunların yüksek seviyelerini koruyacağı tahmin ediliyor. Elbette bu durum, son iki yılı enflasyonla mücadele uğruna yüksek faiz ve düşük büyüme politikasını tercih etmek zorunda kalan gelişmiş ülkeler için iyi bir haber değil. Ancak zayıf tüketici talebi ve pandemiöncesi siparişi verilen yeni gemilerin bu yıl ve sonraki yıllarda suya indirilecek olması, navlunların pandemi dönemindeki seviyeye yükselmesine izin vermiyor. Nitekim future navlun endekslerinde düşüşler yaşanıyor'' şeklinde konuştu.
UZAKDOĞU BAĞIMLILIĞI
Gemi tedarik zincirinde yaşanan bozulmanın, ülkemiz ekonomisini de etkilemeye devam edeceğini dile getiren Öztürk, Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu birtakım ürünleri yakın bölgeden ve Türkiye'den temin etmesi beklentisi, bazı sektörlerimizde ihracat artışını beraberinde getirebilir. Ancak unutulmaması gerekir ki pandemideyakaladığımız Avrupa'nın tedarik merkezi olma imkanı maalesef kalıcı hale gelemedi. Üstelik birçok imalat sektörümüzün Uzakdoğu ithalatına bağımlılığı devam ediyor'' dedi.
JEOPOLİTİK ÇATIŞMALAR
Yusuf Öztürk, Uzakdoğu'da Çin-Tayvan geriliminin 2024'te yeni ekonomik riskleri doğurabileceğini söyledi ve ifadelerine şunları ekledi:2024 yılı jeopolitik çatışmaların gölgesinde geçen bir yıl olmaya adaydır. Ülkemiz sanayicisi, ihracatçısı, taşımacısı, enflasyonla mücadelede kritik bir yılda, bu beklentiler doğrultusunda öngörü ve planlarını yapmak durumundadır.
Aysun Güler