İklim göçleri tekrarlanıyor!
İklim değişikliği tarih boyunca belirli aralıklarla kendini gösteriyor. Erken Tunç Çağı'nda (M.Ö. 2200) o dönemdeki önemli...
İklim değişikliği tarih boyunca belirli aralıklarla kendini gösteriyor. Erken Tunç Çağı'nda (M.Ö. 2200) o dönemdeki önemli yerleşim yerleri kısa süreli ve ani kuraklığın getirdiği kıtlık nedeniyle terk edildi. Bu nedenle, kaynakların olduğu yerlere göçlerin başladığını anlatan Yaşar Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Arkeolog Doç. Dr. Sinan Ünlüsoy, tarihte bu gibi çöküşlerin tekrar ettiğini ve günümüzde de yakın zamanda buna benzer büyük çaplı göç hareketlerinin yaşanabileceğini söyledi.
'ÇATIŞMALAR YAŞANACAK'
Yapılan araştırmaların da eski çağlarda yaşanan pek çok göç hareketinin iklim değişikliği ile bağlantısını ortaya koyduğunu aktaran Doç. Dr. Ünlüsoy, 'Arkeologlar uzun yıllardır çok açık bir şekilde kendisini gösteren bu ani küresel çöküşün nedenleri üzerine kafa yoruyor. Son 30 yıl içerisinde eski iklim ve çevre koşullarını anlamaya yönelik çok sayıda bilimsel araştırma gerçekleştirildi. Bu araştırmalar neticesinde dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan mağara, göl, buzul ve deniz çökeltileri ile yaşlı ağaç halkalarından elde edilen veriler M.Ö. 2200'de yağışlarda kısa süreli fakat ani bir azalmanın yol açtığı kuraklık dönemine işaret eder. Kuraklık döneminin ise ne kadar sürdüğü tam olarak bilinmemekte. Kısa süreden kasıt 3 ila 10 yıl arası olabilir ve her yerde aynı şiddette gerçekleşmemiştir. Yine de yaşanan bu kuraklık Mısır, Mezopotamya ve Hindistan gibi nehirlerden beslenen tarım ile büyük çaplı nüfuslarını beslemek zorunda olan uygarlıkları derinden sarsmıştır. Geç Tunç Çağı da aynı ilkinde olduğu gibi zorbaların, savaşların ve eşitsizliğin çağıdır. Günümüzde yaşanan ani iklim değişikliği de benzer göç dalgalarına ve çatışmalara neden olabilir' diye konuştu.
ANTROPOSEN ÇAĞI
Dünyanın her geçen gün iklim değişikliğinin sonuçlarıyla daha fazla karşı karşıya kaldığını söyleyen Doç. Dr. Ünlüsoy, 'Günümüzde kendi elimizle yarattığımız bir iklim değişikliğiyle karşı karşıyayız. Şu an Antroposen Çağı'ndayız. Bizim yaşadığımız çağ Holosen Çağı idi. Artık insanın dünyayı etkilemesiyle, nüfusun artması ve aşırı tüketime dayalı, aşırı sera gazı salınımı, ormanların yok olması, okyanusların kirletilmesi gibi insan faaliyetlerinin iklim değişikliğine yol açması nedeniyle Antroposen Çağı'nı yaşamaya başladık. Çöküş kaçınılmaz, geçmişte çöküşe rağmen değişim oluyordu. Fakat bu Antroposen Çağı'nda yaşanacak çöküşün telafisi yok. Bilim insanları her geçen gün uyarıyor, yaklaşık 20 sene sonra Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde insanlar için yaşamın mümkün olmadığını söylüyor. Bu da çok büyük göçlere yol açacak. Hatta bu göçler başladı bile. Bu çöküşü toparlamak uzun sürecek ve çok daha büyük bir felakete yol açabilir. Artık küreselleşme arttığı için bu durum tüm dünyayı etkileyecek' dedi.
İZMİR DE ETKİNLENDİ
Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Korkut Ünal'ın İzmir'in ilk yerleşim yeri olarak kabul edilen Yeşilova Höyüğü kazı alanında ortaya çıkarılan buluntulardan elde edilen bilimsel veriler ışığında resmettiği ve o dönemki yaşamı gözler önüne seren 'Bir Gün' eserinde de iklim değişikliği yaşanmasıyla birlikte bu topraklardan göç edilmesi canlandırılmıştı.
Haber Bülteni